Genel

Şalom Gazetesi Genel Yayın Müdürü: Edirne sinagogunun onarılması Türkiye için onur!

Şalom Gazetesi Genel Yayın Müdürü İvo Molinas, "Avrupa’nın ikinci büyük sinagogu olan Edirne sinagogunun bu yasayla birlikte devletimiz tarafında onarılıyor olması Türkiye için onur kaynağıdır" dedi kaynağıdır.

 

İho Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Andreas Rombopulos, Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda olan bir Türkiye’nin, AB’ye katacak ve yakın coğrafyasına model olacak çok şeyi olduğunun aşikar olduğunu söyledi.   Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın himayesinde The Marmara Oteli’nde düzenlenen AB Bakanlığı Sivil Toplum Diyalog Toplantıları"nın 5’incisinde konuşan Rombopulos, 2002 yılında yeni Vakıflar Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle, farklı inançlara mensup vatandaşların sorunlarının gündeme geldiğini ifade ederek, "Cemaatimiz bu yasaya şüphe ile baktı. Eksikleri çoktu. Ancak 10 yılda çok yol katedildi. O kanun defalarca iyileştirildi ve belki de en önemlisi o kanunu uygulayacak çarklar dönmeye başladı" diye konuştu.   Rombopulos, hükümetin büyük bir yeniliğe imza atarak Vakıflar Genel Kurulu Meclisinin yapısını değiştirdiğini ve orada seçilmiş bir azınlık temsilcisinin bulunmasını sağladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:   "Bu uygulama geçmişte irtibatları zayıf olan gayrimüslim azınlıkların ortak çalışmalarla gündeme gelmesine vesile oldu. Başbakan, bakanlar ve devlet erkanına verilen iftar yemekleri ile tamamlanmak üzere olan yeni anayasa azınlık raporunu bu çerçevede sayabiliriz. Bu dönemde iade edilen gayrimenkuller dışında çok daha önemli olan bürokraside gayrimüslim cemaatlere bakış açısının değişmesidir. Bu değişim halen mevcut olan birtakım sorunların çözümü için umut vermektedir. Cemaatimiz topluma açılırken, geçmişte olduğu gibi çağdaş Türkiye’ye de katacağı değerleri tekrar keşfetmektedir. Bir yanda doğusunda Arap baharı ile sarsılan Orta Doğu, diğer yanda ekonomik ve sosyal krizin tetiklemesiyle ortaya çıkan ırkçı, faşist akımların Avrupa’sında AB üyeliği yolunda olan, daha demokratik ve çağdaş, farklı inanç gruplarına mensup vatandaşların sorunlarını çözmüş, bir arada yaşamayı bilen değil, genlerinde taşıyan bir Türkiye’nin, AB’ye katacak ve yakın coğrafyasına model olacak çok şeyi olduğu aşikardır."   Türkiye’deki Süryani vatandaşların ibadethane sorunu   Süryani Cemaati Vakfı Genel Sekreteri Lolita Asil, Türkiye’deki Süryani Ortodoksların toplam nüfusunun yüzde 80-85’inin yaşadığı İstanbul’da sadece bir kiliseleri bulunduğunu belirterek, "Daha çok Yeşilköy, Bakırköy, Kurtuluş, Göztepe ve Erenköy’de ikamet eden cemaatimiz, ibadetlerini kardeş cemaatlerin kiliselerinde yapabilmektedir. Ancak yer ve zaman açısından ciddi sorunlar  yaşamaktadırlar" dedi. Asil, 2006 yılından beri devlet kademesindeki bir çok üst düzey yetkili ile görüştüklerini ve sorunlarını dile getirdiklerini belirterek, "Yeşilköy, Florya civarında kilise yeri için bir arazi tahsis edilmesi konusunda görüşmüş ve bu görüşmeden umutla ayrılmıştık. Üzülerek belirtmeliyiz ki farklı inanç grupları lehine hükümetimiz bir çok kanun ve kararname çıkarmış olmasına rağmen, bizim bu isteğimiz ile ümit verici bir gelişme sağlanamamıştır" diye konuştu.   Midyat’da bulunan Mor Gabriel Manastırı ile ilgili davalarının da hala sonuçlanmadığını hatırlatan Asil, şöyle devam etti:   "Bu ülkede yaşayan biz Süryanilerin ortak amacı, yaşadığımız coğrafyada tüm insanlarla karşıt görüşle değil, uzlaşmacı bir yaklaşımla ilişki kurmaktır. Doğduğumuz, çalıştığımız, emek verdiğimiz bu coğrafyada, kendi toprakları ile başkalarının topraklarına inanç, hak ve özgürlüklerine saygılı, kardeşçe yaşayacağımız bir dünya umuyorz. Bu topraklarda yaşayan biz Süryaniler, ne bir fazla, ne bir eksik her Müslüman Türk vatandaşının sahip olduğu haklara sahip olmak istiyoruz."   "Yeni anayasa her düşünceye ve inanca eşit mesafede olmalı"   Toplantı çıkışı basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun da, gayrimenkullerin geri iadesinin çok önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:   "Çatısı akan bir okulun ya da kilisenin basit işlerini dahi özel izin almadan yapma şansımız yoktu. AB uyum yasaları çerçevesindeki yasal değişikliklerden sonra Türkiye’de her kurum gibi, her vatandaş gibi gayrimenkullere sahip olma hakkı tanındı. Bunu yapanlara teşekkür ederiz. Bu zihniyetin tabana yayılmasını bekliyoruz. Anayasadan beklentimiz şudur; benim kızımın savcı ya da bir başka arkadaşımın oğlunun subay, polis olduğunu gördüğüm zaman Türkiye’de gerçek demokrasinin kurumlarıyla beraber yerleştiğine inanırım. Şu anda anayasa eşitlik ilkesinde, din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın eşitlik deniliyor. Ben eşit değilim. Yeni anayasa her düşünceye, her inanca eşit mesafede olup, tanıyan bir anayasa olması." Şalom Gazetesi Genel Yayın Müdürü İvo Molinas da gayrimenkullerin iadesinin, yıllardır olan bir haksızlığının, AK Parti hükümeti tarafından  demokrasi normlarına uygun olarak düzeltilen bir durum olduğunu söyledi.   Molinas, Musevi cemaatinin, Rum ve Ermeni Cemaatleri kadar varlıklı olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:   "En önemlisi Avrupa’nın ikinci büyük sinagogu olan Edirne sinagogunun bu yasayla birlikte devletimiz tarafında onarılıyor olması Türkiye için onur kaynağıdır. Yeni anayasada eşitlik istiyoruz. Şimdiki anayasada da var ama tabanda uygulamada sorun var. Anayasaya genel bir hüküm konulsun ve nefret söylemi cezaya mahkum olsun istiyoruz. İsrail ile Türkiye ilişkileri hakkında şunu söyleyebilirim; Musevilerin İsrail’le akrabalık ve gönül bağı vardır ama Musevilerin tek bir ülkesi var. O da Türkiye’dir. Türk İsrail ilişkilerinde bir gerginlik, istemeden Musevileri etkiler ama emin olun Türk Musevileri bu konuda sadece Türk vatandaşı. Museviler bu politikalardan hiçbir şekilde sorumlu değil."   AA