Samsun'da kentsel dönüşüm çilesi!
Samsun'da 30 yıldır oturduğu binanın kentsel dönüşüm kapsamına alınması üzerine hukuk mücadelesine devam eden İbrahim Kobal, dava sonuçlanmadan kendilerine evi terk etmeleri için baskı yapıyor.
Samsun'un İlkadım ilçesi, İstiklal Caddesi üzerinde yer alan 'çürük raporu' verilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan Doğuş Apartmanı'nın sakinleri arasında tartışma başladı.
Haber Gazetesi'nde yer alan habere göre, bir taraf hukuk mücadelesi veren vatandaşlar, diğer tarafın anlaştığı müteahhidin ise binada oturmaya devam eden apartman sakinlerine henüz hukuki süreç tamamlanmadan psikolojik baskı yaptığını iddia etti.
Müteahhidi Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet eden apartman sakinlerinden İbrahim Kobal, "Burayı rant olarak gördükleri için talep ediyorlar. İnsanlara zalimce davranıyorlar, para için her şey mübah olmuş. Konuyu Cumhurbaşkanımıza kadar taşıyacağız" açıklamasında bulundu.
Apartmanın 1969 yılında yapıldığını ve ilk defa 2 yıl önce kentsel dönüşümün gündeme geldiğini belirten Kobal, "2018 yılında da 2. İdare Mahkemesi tarafından binamız için riskli yapı kararı alındı. Ancak biz konuyu yargıya taşıdık ve Samsun 1. İdare Mahkemesine dava açtık. Apartmanda toplamda 32 daire var. Biz 18 daire olarak müteahhitle anlaşmak istemedik. Geri kalan 14 daire de o müteahhitle anlaştı. Kentsel dönüşümde binanın yapılabilmesi için yüzde 67'lik kısmının kabul etmesi gerekli, bu çoğunluk da sağlanamıyor. Bazı daireler, elektrik ve su kesilecek diye kiraya çıktı, onlar da mağdur. Biz çıkmadık ve hukuki süreç sonlanıncaya kadar binamızda duracağımızı söyledik. Ama şu anda taciz ediliyoruz. Karşı tarafın müteahhidi, azınlık olmalarına rağmen burada çoğunluğa zulmetmeye çalışıyor. Suyumuzu ve elektriğimizi kestireceğini söyleyerek, bizi adeta taciz ediyor. Annem 80 yaşında depresyona girdi ve her gün ağlıyor. Binamızda bir sürü yaşlı insan var. Ama hukuk süreci bitmiş gibi gelip insanları taciz ediyorlar. Biz şu anda zaman bekliyoruz. Kentsel dönüşümle ilgili sürekli yasa değişimi oluyor. Bir sürü yaşlı insan yaşıyor bu apartmanda, bu kış günü nereye gideceğiz? Ortada kalmış durumdayız. Bu cadde çok işlek bir yer olduğu için, apartmanın altına yapılacak olan dükkanlara göz diktiler. Burayı rant olarak gördükleri için talep ediyorlar. İnsanlara zalimce davranıyorlar, para için her şey mübah olmuş. Konuyu Cumhurbaşkanımıza kadar taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
50 senedir apartman sakini olduğunu belirten Necla Musaoğlu ise, "Biz kanunlar doğrultusunda hareket ediyoruz. Bunun için de hep hukukla birlikte ilerledik. Bütün prosedürlerini tamamladık. Keşif için yeniden başvurduk ve 30 günlük süreç öyle başladı. Mahkeme devam etmesine rağmen, diğer kişiler tarafından elektriğin, suyun kesileceğine dair sürekli baskı gördük. Biz bu kişileri savcılığa da şikayet ettik. Biz istiyoruz ki müteahhitler tarafından kimsenin canı bu şekilde yakılmasın. Kanuna her zaman saygımız var, yıkılacaksa yıkılacaktır ama apartmanda çoğunluğun imza attığı şekilde kabul edilmesi gerekli. Şu anda eski oran yüzde 67 iken mecliste bekleyen kanunla bu oran yüzde 51 olacak. Biz bu yasanın çıkmasını bekliyoruz ve hukuki yollarımızı kullanıyoruz. Ancak sırf hakkımızı aradığımız için her gün eziyet ediliyor. Ulaşabildiğimiz her yere ulaştık, bütün makamlar konuya vakıf. Biz burası yıkılmayacak demiyoruz, kanunun bize verdiği sürenin beklenmesini istiyoruz. Kaldı ki karşı taraftakiler bunu beklemek zorunda. Kimse kanunsuz iş yapmasın. Bu işi ranta çevirip de kanunun kendisine yetki verdiğini söylemesin" dedi.