Genel

Sanayi istihdamı 4,5 milyona doğru gelişiyor!

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "Türkiye ekmeğini taştan çıkaran, alın teriyle kazanan, harcayan ülke, petrolü bulunmayan bir ülkedir. Coğrafyasıyla kalkınma durumu olan bir ülke" dedi

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "Türkiye ekmeğini taştan çıkaran, alın teriyle kazanan, harcayan ülke, petrolü bulunmayan bir ülkedir. Coğrafyasıyla kalkınma durumu olan bir ülke" dedi.  Bakan Yılmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Toplantı Salonu’nda sanayi ve iş adamlarıyla bir araya geldi. Hükümetleri döneminde Türkiye’de büyük değişim yaşandığını ifade eden Yılmaz, 2002’de 230 milyar dolarlık ekonomiden bugün 730 milyar dolarlık ekonomiye gelindiğini belirtti. Yılmaz, kişi başına düşen gelirin 3 bin 500 dolardan 10 bin doların üzerine çıktığını kaydederek, enflasyonun tek rakamlı haneye indiği, hatta hiç konuşulmadığı dönemlerin yaşanır olduğunu dile getirdi. 30 milyar dolar ihracat yapan ülkeden krize rağmen, ekim sonu itibarıyla geriye dönük 12 aylık 111,6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşıldığını anlatan Yılmaz, kriz öncesinde ihracatın daha fazla olduğunu ve o rakamların tekrar yakalanacağını söyleyen Yılmaz, yatırımlar açısından da büyük fark görüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti: "2002 yılı özel ve kamunun toplam yatırımları 40 milyar liraydı. Bu yıl sadece kamu 50 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Özel sektörün yaptığı ise 153 milyar lira. Toplamda 200 milyar liradan fazla yatırım oldu. Ölçekleri büyümüş bir ülkeyiz. Ar-Ge harcamalarına bakın. Milli gelirin yüzde 0,50’siydi, bugün ise 0,73’lere geldik. Avrupa’da yüzde 1,9’lar konuşuluyor. Henüz gerideyiz, ama artıyor. Türkiye ölçek değiştirdi. Farklı bir lige, ölçeğe geçti."

Türkiye’ye artık gıptayla bakıldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin sadece rakamlarla büyümediğini, nitelik değiştirdiğini, kalitesinin farklılaştığını, oturmuş kurallarla yönetilen, kriz ve sorunlarla baş etme başarısı gösteren bir ülke olduğunu ifade etti.

2001 VE 2009 KRİZLERİ
Yılmaz, 2001’de büyük kriz yaşandığını, bu dönemde borçların milli gelire oranının yüzde 74’ler civarında olduğunu, enflasyonun yüksek seyrettiğini, bir gecede çok büyük faizler ödendiğini hatırlatarak, ülkenin geçmişte kötü yönetildiğini söyledi. Son yaşanan krizin ise Amerika’daki konut piyasalarından kaynaklandığını, bankacılık sektörüne sirayet ettiğini ve reel sektöre sıçradığını anlatan Yılmaz, "Finansal, ekonomik, sosyal krize dönüştü. Bütün ülkeleri etkiledi. Dış dünyayla entegre ülke olarak etkilendik. Bu kriz dışa açık ülke olmamıza rağmen yapısal tahribat oluşturmadı" dedi. Bu krizde Türkiye’nin üretim, istihdam ve ihracatının bir miktar  azaldığını, ancak bankaların batmadığını vurgulayan Yılmaz, büyük şirketlerin  anlattı.

EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARAN ÜLKE
Yılmaz, Türkiye’nin bu krizi iyi yönettiğini dile getirerek, şöyle devam etti: "Dışardan mali destek almadan, IMF ile yeni stand-by anlaşması yapmadan krizi yönettik. Güven ve istikrarın ülkeyi nereye getirdiği ortadadır. Demek ki Türkiye sadece rakamları büyümemiş nitelikli de büyümüş. Borçlarımız düşme eğilimine girdi. Bazı ülkelerin borçlarının milli gelire oranı yüzde 100’e ulaşırken bizde geriliyor. Bütçede faiz giderlerimiz giderek düşüyor. Ödediğimiz faizin milli gelire oranı düştü, daha da düşecek. Türkiye ekmeğini taştan çıkaran, alın teriyle kazanan, harcayan ülke, petrolü bulunmayan bir ülkedir. Coğrafyasıyla kalkınma durumu olan bir ülkede.Bu noktada Bursa gibi illerin önemli yeri olduğunu ifade eden Yılmaz, sanayi kenti olan Bursa’nın, ihracata dönük bir şehir olduğunu, dış talepte yaşanan daralmanın Bursa’yı çok etkilediğini, dolayısıyla krizde daha fazla etkilendiğini anlattı.

YÜZDE 6,8 BÜYÜME BEKLENTİSİ
Şu anda krizden çıkış sürecinde bulunulduğunu dile getiren Yılmaz, "Yüzde 6,8 büyüme bekliyoruz. İhtiyatlı bir büyüme" dedi.   Yılmaz, önümüzdeki yıllarda bir büyüme serisi beklediklerini, sanayideki büyümeyi yüzde 10 olarak öngördüklerini kaydederek, "Hizmetler sektöründe büyüyoruz. Tarımda ciddi bir büyüme beklemiyoruz. İstihdamda önemli gelişme bekleniyor. Toplam sanayi istihdamı 4 milyona kadar düşmüştü. Şimdi 4,5 milyonlara doğru geliştiğini görüyoruz. Bu en önemli toparlanmalıdır. En önemli toparlanma istihdamdır. İstihdam ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği ve sosyal açıdan çok önemlidir" diye konuştu.Yılmaz, kurlarda bazı sorunlar yaşandığını bildiklerini, Türk Lirası’ndaki değerlenmenin ihracatçılar için sıkıntılar oluşturduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin serbest kura dayalı bir sistemi olduğunu, sermaye hareketlerinin ve kurun serbest olduğu ortamda yapılacak çok şey bulunduğunu, kur riskini azaltacak mekanizmalar ve teşvik politikaları gibi konularla ihracatçıların yanında olacaklarını kaydetti. Konuşmasının sonunda, Uludağ’daki deprem güçlendirme programı için ödeneksağladıklarını belirten Yılmaz, yılbaşında destek sağladıkları Osmangazi kapalıyüzme havuzunun da yıl sonuna kadar bitirileceğini bildirdi.

İL EMNİYET MÜDÜRÜ DESTEK İSTEDİ
Toplantıda söz alan İl Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, Bursa’daki emniyet binası inşaatının 12 yıldır sürdüğünü belirterek, "Müteahhit 7 milyon liralık bütçe takviyesi olursa hemen bitirileceğini söyledi. Güvenlik konusunda da destek sağlarsanız mutlu oluruz" dedi. Bakan Yılmaz da güvenliğin çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu istekle bir değerlendirme yapabileceklerini kaydetti.

BTSO BAŞKANI SÖNMEZ
BTSO Başkanı Celal Sönmez ise avro-dolar kur sepetinin Türk lirası karşısında yüzde 6 gerilediğini belirterek, bununla birlikte enflasyonun maliyetlerini yükselttiğine dikkati çekti. Düşük kur nedeniyle ihracatçının dengesinin bozuk olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "İlk 9 ayda ihracat yüzde 12 artarken ithalat yüzde 29,8 arttı. Sanayicinin üretim maliyetlerini aşağı çekecek politikalar izlenmeli. İstihdam maliyetlerinde önemli aşamalar kaydettik. Bu konuda biraz daha desteğe ihtiyaç var. Bursa ikinci büyük ihracatçı şehir. Ülke ihracatının 10’unu Bursa gerçekleştiriyor. 3 bine yakın ihracatçı 156 ülkeye ihracat yapıyor. Krizde kaybedilen 82 binlik istihdamın 72 binini geri kazandık. Ekim sonu itibarıyla ihracatımız 9 milyar 32 milyon dolar oldu." Sönmez, 8 yıl önce dünyanın 26. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 8 yılda 8 sıra atlayarak 17. büyük ekonomiye ulaştığını belirterek, "Şimdi cumhuriyetin 100 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi istiyoruz. Denizci tabiriyle yelkenlerimizi açtık rüzgar bekliyoruz" dedi.
AA