Şanlıurfa, Göbeklitepe ile turizm alanında yenilenmeye hazırlanıyor!
Peygamberler şehri Şanlıurfa, M.Ö. 10 bin tarihine ait ve dünyanın ilk tapınağı olduğu söylenen Göbeklitepe ile turizm, alanında yeni bir boyut kazanıyor.
Şanlıurfa sınırları içinde 1963 yılında keşfedilen ve son dönemlerde yapılan kazılarla bir kısmı gün yüzüne çıkan M.Ö. 10 bin tarihine ait Göbeklitepe dünyanın en eski arkeolojik tapınağı olarak nitelendiriliyor. 80 dönümlük alanda bulunan ören yeri, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2005 yılında 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmişti. Burada yapılan çalışmalar sonucunda insanoğlunun ilk kez, Neolitik dönemde avcılık ve toplayıcılık ile birlikte tarıma da yöneldiği tespit edilmiş ve yabani şekilde yetişen buğday, arpa, mercimek türü ürünleri deneme yanılma yoluyla ekmeye başlanmış, zamanla en iyi ürün o dönemlerde keşfedildiği sanılıyor. Bu ören yerin önümüzdeki yıllarda Şanlıurfa'ya turizm açısından büyük katkılar sağlaması bekleniyor. GÖBEKLİTEPE'DEKİ KAZI ÇALIŞMALARI İlk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin işbirliği ile hazırlanan 'Güneydoğu Anadolu Bölgesi Araştırma Projesi' çerçevesinde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında, İstanbul Üniversitesi'nden Prehistorya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halet Çambel ve Chicago Üniversitesi'nden Prof. Dr. Robert Braidwood tarafından keşfedildi. 1995 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Arkeolog Harald Hauptmann'ın danışmanlığında yüzey araştırmaları yapılmış ve 1996 yılından 2006 yılına kadar Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Arkeolog Klaus Schmidt danışmanlığında kazı çalışmaları sürdürüldü. Göbeklitepe'deki kazı çalışmaları 2007 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararı ile Alman Arkeoloji Enstitüsünden Arkeolog Klaus Schmidt tarafından yürütüldü. KAZI ÇALIŞMALARIYLA GÜN YÜZÜNE ÇIKAN BULUNTULAR Göbeklitepe'de ortaya çıkarılan ilginç buluntular arasında çöl varanı, sürüngen kabartmaları, ağzı açık ve dişleri korkunç bir şekilde betimlenen kurt kafaları, yaban domuzları, turna, leylek, tilki, ceylan, yabani eşek, yılan, akrep, yabani koyun, aslan örümcek ve kafası olmayan insan kabartması, erkeklik organı abartılı olarak tasvir edilmiş erkek heykelleri gibi ortaya çıkan bulgular 12 bin yıl önce yerleşik hayata geçen bu dönem insanının inançlarını yansıtan önemli bulguları oluşturmakta. Mimarlık tarihi, insanoğlunun avcı ve toplayıcı toplumdan yerleşik topluma geçmesi ile başlar. Göbeklitepe'de bulunan 12 bin yıllık yapılar, mimarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. İnsanoğlunun tek tanrılı dinlerden önceki çok tanrılı döneme ait ilk tapınağı, M.Ö. 5 bin yılına tarihlenen Malta Adası'ndaki tapınak olarak biliniyordu. Göbeklitepe yerleşiminin tespiti ile bu bilgiler geçerliliğini yitirmiş ve insanoğlunun ilk tapınağının günümüzden 12 bin yıl öncesine tarihlenen 'Göbeklitepe Tapınağı' olduğu bilimsel verilerle kanıtlandı. Bu tespit ile birlikte arkeoloji tarihi yeniden yazılmaya başlandı. Sabah