Sarıyer bundan böyle 3B ile hatırlanacak!
İstanbulun gözde ilçelerinden Sarıyer, bundan böyle bal üretimiyle de adından söz ettirecek Sarıyer Kaymakamı Ömer Karaman AB normlarına uygun kaliteli bal üretimi projesinin oluşma evresi anlattı. Karaman, Sarıyer bundan böyle 3B ile hatırlanacak dedi
Toplumsal kalkınmada öncülük ve farkındalık yaratma amacıyla tarım
müdürlüğü bünyesinde oluşturulan "Toplumsal Kalkınma Kooperatifi" öncülüğünde,
yöredeki ilgili kişiler ve uzmanlardan oluşan 35 kişilik bir birim kurulduğunu
belirten Karaman, Bahçeköy, Demirciköy, Zekeriyaköy, Kilyos, Uskumru, Garipçe
köyleri ile Tarabya, Kireçburnu, Büyükdere ve Yeniköy mahallelerinde 248
kursiyere modern arıcılık teknikleri ve arı yetiştiriciliği konusunda uygulamalı
ders verildiğini, eğitim sonunda kursiyerlerin "Arıcılık Sertifikası" almaya
hak kazandığını ifade etti.
Karaman, arıcılığa ilgisinin çocukluk yaşlarında başladığını, babası ve
dedesinin de doğum yeri olan Erzurumun İspir ilçesinde arıcılık yaptığını
anlatarak, şöyle sürdürdü:
"Sarıyere, 1,5 yıl önce tayin oldum. Bu uygulamayı, daha önce görev
yaptığım farklı il ve ilçelerde de sürdürdüm. Buradaki yeşilliği ve tabiatın
güzelliğini gördükten sonra projeyi hayata geçirdik. Sarıyer İlçe Tarım Müdürlüğü
ekipleri, önce bölgedeki ağaç türlerini ve bitki örtüsünü analiz etti. Ağaç
analizi çalışmaları sırasında hem polis hem de jandarma, kendi bölgelerinde
ekiplerimize yardımcı oldu. Sarıyer köyleri ve mahallelerindeki arıcılarımızın
örgütlenmesiyle, İlçe Tarım Müdürlüğü öncülüğünde kurulan ve Sarıyer
Kaymakamlığınca desteklenen Sınırlı Sorumlu Bahçeköy, Demirciköy, Zekeriyaköy,
Kilyos, Uskumru, Garipçe Köyleri Tarabya, Kireçburnu, Büyükdere ve Yeniköy
Mahalleleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Nisan 2010da faaliyetine başlamıştır.
Şu anda 32 üyesi olan kooperatifimiz, 5 bin 340 kovanı bulunan 154 arıcımızı da
üye yapmak üzere çalışmalarına devam etmektedir." dedi.
Karaman, kooperatif kurulmadan önce Sarıyer İlçe Tarım Müdürlüğünce
toplam 9 arıcılık kursu düzenlendiğini ifade ederek, kooperatifin amacının,
sorumluluk bölgesindeki 6 köy ve 4 mahalledeki üyelerinin ve bölgedeki tüm
arıcıların, arı ve kovan başta olmak üzere, ihtiyaçları olan gerekli tüm arıcılık
malzemelerini temin etmek ve arıcıların ürettiği balları hijyenik ortamlarda
paketleyerek tüketiciye sunmak olduğuna değindi.
Uzmanlar tarafından bölgede yapılan teknik analizler sonucunda, bölge
ormanlarında 210 hektar kestane, 10 hektar ıhlamur, 15 hektar akasya ve 4 bin 934
hektar karışık orman ağacı olmak üzere, zengin bal nektarı verebilen toplam 5 bin
159 hektarlık orman florası belirlendiğini anlatan Karaman, bundan faydalanmak
amacıyla 650 kovandan oluşan bir arıcılık işletmesi kurulduğunu ve modern
arıcılık teknikleriyle üretime başlandığını aktardı.
Karaman, 2010 yılında Demirciköy ve Zekeriyaköyde kurulan iki
işletmedeki arılardan üretilen kestane balının, ilçenin de tanıtımı amacıyla
"Sarıyer Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi" markasıyla ilçenin seçkin
marketlerinde satışa sunulduğunu ifade etti.
ANZER BALINDAN SONRA TÜRKİYENİN EL KALİTELİ BALI
Kaymakam Karaman, balın piyasaya arzından önce gerekli analizlerin Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı laboratuvarlarında yaptırıldığını ifade ederek,
"Tahlillerde, ürettiğimiz balın Anzer balından sonra Türkiyenin en kaliteli
balı olduğu, glikoz ve katkı maddesi içermediği, ayrıca standartlara uygun olduğu
tescil edildi" söyledi.
Sarıyerin artık bal ile de anılacağını vurgulayan Karaman, şunları
belirtti:
"Bölgede meşhur olan ve ilçemizle özdeşleşen balıkçılık ve börekçiliğin
ardından bal üretimine geçtik. Sarıyer bundan böyle 3B ile hatırlanacak. Doğayı
ve yeşili ekonomimize katkıya çevirdik. Avrupa pazarına da girmek istiyoruz. Balı
ateşe tuttuğumuzda hiç yanma olmuyor. Bu da balda şeker diye bilinen glikoz ve
katkı maddelerinin olmadığını gösteriyor. Balcılıkta en önemli sayılan ve
arıların en lezzetli besin maddelerini veren kestane, ıhlamur ve akasya ağaçları
polenlerinden elde edilen kaliteli balın kilosu marketlerde 25 TLden satılıyor.
Ayrıca pazarlamanın daha geniş yelpazelere ulaştırılması amacıyla Tamek gibi
güçlü birkaç firmayla uzman arkadaşlarımız görüşmelerini sürdürüyor. Bundan
sonraki hedeflerimizden biri de Bal Ormanı Projesi olacak. Orman Bölge
Müdürlüğünden bunun için 2 bin 500 metrekare yer talep ettik. Arazinin tahsis
edilmesinin ardından uzman arkadaşlarımız, araziyi önceden balcılık için gerekli
olan mevsimsel şartlara uygun şekilde bitki örtüsüyle donatacak. Yeni bitkiler
dikilecek. Daha sonra tesislerin uygun şekilde kurulmasının ardından bal
üretimini çoğaltacağız. Sarıyer, İstanbulun en yeşil yeri ve bu doğal
nimetlerden faydalanarak ülke ekonomisine de fayda sağlamalıyız. En son olarak da
bölgede hobi arıcılığını geliştirdikten sonra Sarıyerde her yıl geleneksel
olarak bal festivali düzenleyeceğiz." dedi
HER HASTA KENDİ BÖLGESİNİN BALINI TÜKETMELİ
Projenin Pazarlama ve Geliştirme Müdürü Okan Karagöz de pilot bölgelerde
başlanan uygulamanın tüm ilçede hızla yayılacağını belirterek, kaliteli bal
konusunda iddialı olduklarını dedi.
Karagöz, balın şifa olduğunu ve tıpta astım gibi birçok hastalıkta tedavi
amacıyla kullanıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Halkın bu konuda bilmesi gereken önemli bir detay var. Her hasta kendi
bulunduğu bölgenin balını tüketmelidir. Ekolojik olarak o bölgenin bitki
örtüsünden elde edilen bal, o yöredeki hastaya uygulanmalıdır. Bu, kanıtlanmış,
bilimsel bir gerçektir. Bunun için bizler pazarlamayı İstanbula yönelik olarak
düşünüyoruz. Ayrıca balımızda şekerlenme ve sulanma olmuyor. Sıfır glikoz var.
Anzer balından sonra Türkiyenin en kaliteli balını üretiyoruz. Balın kalitesi AB
normlarına uygun. Paketlenmeden tenekelerde pazarlandığında kilo fiyatı 7-8 TL
olan balın, kooperatif tarafından işlenip ambalajlandıktan sonra kilosunun 25 TL
gibi çok daha yüksek fiyata pazarlanması, bölgedeki arıcılarımıza maddi destek
sağlıyor. Yıllık 650 kovandan ortalama 1500 kilo üretim alınıyor. İstanbuldaki
lüks marketlerde satışa çıktı. Dolayısıyla hedeflenen noktaya ulaşıldığında
ilçemiz merkez ve köylerindeki yaklaşık 150 aile ballarını daha iyi fiyata
satabilecek ve ekonomik olarak daha iyi konuma geleceklerdir." dedi.
Projeyi duyduktan sonra katılmak isteyen vatandaşların sayısının her
geçen gün arttığını vurgulayan Karagöz, "Kaymakamımız bölgemize adeta ilaç oldu.
Şimdi ekibimiz ve vatandaşlar daha çok üretime önem veriyor. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca hazırlanan muayene ve analiz raporlarında balımızın yüksek kalitede
çıkmasından gurur duyduk ve işimize daha sıkı sarıldık. Balımızı tadan
vatandaşlar, bir daha başka yerden bal almıyorlar" diye ifade etti.
AA