Sektörel

Sat ve Geri Kirala işlemlerine ilişkin yeni düzenlemeler!

Hürses Gazetesi köşe yazarı Can Türker bugün köşesinde "Sat ve Geri Kirala işlemlerine ilişkin yeni düzenlemeler" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları...

6361 Sayılı Kanunu’nun 18 maddesinde finansal kiralama sözleşmesi;.


“kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir.”


şeklinde tanımlanmıştır. İlgili maddenin açıklama ve gerekçesinde;


“finansal kiralama sözleşmesi, ihtiyaç duyulan malların ya üçüncü bir kişiden ya da bizzat kiracıdan finansal kiralama şirketince satın alınarak veya başka bir suretle temin edilerek kullanımının bir bedel karşılığında kiracıya devredilmesi yoluyla karşılanması şeklinde tanımlanmış ve finansal kiralamaya konu olan malın, sadece üçüncü kişilerden değil, bizzat kiracıdan da temin edilebilmesine imkan getirilmiş, böylelikle uluslararası uygulamada yaygın bir finansman yöntemi olan sat-geri kiralama işleminin yapılabilmesine imkan tanınmıştır.”


denilerek sat ve geri kiralama işlemine hukukilik kazandırılmıştır.


Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer madde 290’da ve TMS 17 Kiralama İşlemleri Standardında yer almasına rağmen 3226 sayılı (Mülga) Finansal Kiralama Kanunun’ da yer almadığı için uygulanamayan sat-geri kirala işlemi artık rahatça uygulanabilir hale gelmiştir. [1]


Daha önce vergi mevzuatında yapılan birtakım değişikliklerle vergi avantajları sağlanan sat-geri kirala işlemlerine, 09.08.2016 tarih ve 29796 sayılı resmi gazete ‘ de yayımlanan 15.07.2016 tarih ve 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ilaveler yapılmıştır. Sat-geri kirala işlemlerinin yeni düzenlemeler ışığında vergisel açıdan değerlendirilmesi;


1- Sat ve geri kirala işlemlerinin Kurumlar Vergisi Kanunu’nda açısından değerlendirilmesi;


Kurumlar Vergisi Kanun’un 56’ncı maddesi ile sat ve geri kirala işlemlerine konu edilen taşınmazların satışından doğan kazançlarda, kurumlar vergisi istisna uygulaması ayrı bir bent olarak (j bendi) yeniden düzenlenmiş ve bu düzenleme ile istisna kapsamı da genişletilmiştir.[2] Bahsi geçen bende göre;


Taşınmazlar yanında sat ve geri kirala işlemine konu olan her türlü taşınır mallar da söz konusu (j) bendine eklenmek suretiyle kurumlar vergisi istisnası kapsamına dâhil edilmiştir.


Yeni düzenlemede(j bendi) katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile yapılan sat ve geri kirala işlemlerinin de kurumlar vergisi istisnasından faydalanacağı hüküm altına alınmıştır.

Kanun’a göre istisnadan yararlanılan satış kazancı tutarının, kiracı tarafından sadece bu kıymetler için ayrılacak amortismanların (kıymetlerin kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılmak üzere, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulması gerekmektedir.

Fon hesabında tutulan tutarların herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması durumunda, bu kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılacaktır.


Bu düzenleme ile kıymetlerin kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif değeri üzerinden ayrılan amortismanların gider kaydedilmesi mümkün olabilecektir.


Kiracı tarafından fon hesabına aktarılan istisna kazancın sermayeye ilave edilmesi durumu da işletmeden çekiş olarak kabul edilmekte ve istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılmaktadır.


Yeni düzenlemeye göre, 6361 sayılı Kanun’da yer alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi nedeniyle sat-kirala-geri al işleminin tekemmül etmemesi halinde, istisna nedeniyle kiracı adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil edilecektir.


6361 sayılı Kanun’da yer alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebepleriyle, kiralama konusu varlığın üçüncü kişi ve kurumlara satışı halinde, bu işlem sebebiyle finansal kiralama şirketi nezdinde vergilendirme yapılmayacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’ nun 5’inci maddesine eklenen (j) bendiyle yapılan yukarıdaki düzenlemelerin yürürlük tarihinin, 02/08/2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere Kanun’un yayımı tarihi olduğu söyleyebiliriz.


KVK’nın 5-1/e maddesine eklenen bir hüküm ile sat ve geri kirala konusu taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınması sağlanmaktadır.


2- Sat ve geri kirala işlemlerinin katma değer vergisi açısından değerlendirilmesi


Sat ve geri kirala işlemine konu olan her türlü taşınır mallar da Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-y maddesine eklenmek suretiyle KDV istisnası kapsamına dâhil edilmiştir. Bu düzenlemenin yürürlük tarihi ise, 02.08.2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihidir.


Katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile yapılan sat ve geri kirala işlemleri de Katma Değer Vergisinden istisna edilmiştir. Bu düzenlemenin yürürlük tarihi de, 02.08.2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihidir.


Sat ve geri kirala işlemine konu taşınmazın iktisabında yüklenilen KDV’nin, kiralayana satışının yapıldığı döneme kadar indirilemeyen kısmının kiracı tarafından düzeltilerek gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kaydedilebilecektir.


Katma Değer Vergisi Kanunu’ nun 17-4/r maddesine eklenen bir hüküm ile sat ve geri kirala konusu taşınmazların kiracı tarafından üçüncü kişilere satışında, en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde geçirdiği sürelerde dikkate alınacaktır.[3]

Finansal ve mali açıdan zor günler geçiren firmaların, taşınır veya taşınmaz kıymet iktisap ederken bu avantajları göz önünde bulundurmaları ve finansal açıdan kendilerini büyük bir külfetten kurtaracak bu gibi yöntemleri seçmeleri yerinde olacaktır. Bunlar dışında sat-geri kirala sözleşmesi sonunda kiracı tarafından geri alınan taşınır ve taşınmaz malların tescil işlemlerinde harç uygulanmaması, finansal kiralama sözleşmelerinin damga vergisinden istisna olması firmalarımız açısından sat-geri kirala yönetimini cazip kılmaktadır.


Hürses