Magazin

Savaş Ay'ın Bodrum'daki yazlığı kardeşleri birbirine düşürdü!

2013 yılında hayatını kaybeden araştırmacı gazeteci Savaş Ay'ın Bodrum'daki yazlığı aileye birbirine kattı. Yazlık, baba bir anne ayrı iki mirasçı kardeşi, karşı karşıya getirdi. 

Savaş Ay'ın Bodrum'daki yazlığı aileye birbirine kattı. Gırtlak kanseri tedavisi gördüğü hastanede 2013 yılında hayatını kaybeden gazetecinin Bodrum'un Torba mahallesindeki yazlığı, baba bir anne ayrı iki mirasçı kardeşi, bir kez daha karşı karşıya getirdi. 

 

İki kardeşi birbirine düştü!

 

Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Yazlığı görmek için kente gelen Sanem Dolun Ay (19) diğer mirasçı Can Ay'ın 'konut dokunulmazlığını ihlal'den suç duyurusunda bulunması nedeniyle annesi Türkan Demir ile birlikte gözaltına alındı.  anem Dolun Ay ile annesi Demir, sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı.

 

Anne-kız, avukatları Ahmet Erdem Uslaş'ın eşliğinde, Torba'ya yazlığı görmeye gitti. Bu durum üzerine diğer mirasçı Can Ay'ın 'konut dokunulmazlığını ihlal'den suç duyurusunda bulunmasıyla Sanem Dolun Ay ve annesi Demir, aynı gün gözaltına alındı. 

 

 

Avukat Ahmet Erdem Uslaş'ın yaptığı açıklmada "İstanbul'da, Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava bulunuyor. O davada, bu evin mühürlenmesine ve de anahtarlarının teslimine dair verilmiş ara kararlar var. Burası boş ev niteliğinde olan, tereke malı olan bir evdir. Dün akşam müvekkillerim, bu evi bana göstermek istediler. Ben de arabayla bizzat kendilerini evin önüne kadar götürdüm. O sırada, meğerse yine kanuna aykırı şekilde Can Ay ailesiyle birlikte girmiş, kullanıyormuş. Dediğim gibi böyle bir yetkisi yok. Onun varsa müvekkilimin de var. Dolayısıyla kimse, kimseye üstün olmadığı için mirasçılık anlamında böyle bir yetkisi yok" dedi. Ulaş sözlerine şöyle devam etti. "Mahkemenin orayı, ona vermişliği de yok. İçeriden kendisinin eşi çıktı, kendisi ile gayet medeni bir konuşmamız oldu. Kim olduğunu söylemedi. 'Ben konuşmam yönünde talimat aldım' dedi. Biz de 'Peki' dedik ve 'İyi akşamlar' dedik. Sonrasında Can Ay, hakkımızda ben de dahil olmak üzere şikayetçi oldular. Üçümüz hakkında, 'konut dokunulmazlığını ihlal'den suç duyurusunda bulunmuşlar. Şikayetçi olmuşlar. Biz, evin kapısını, penceresini zorlamışız; zorla içeri girmeye kalkmışız. Olay, savcılık makamına, nöbetçi savcıya intikal etti. Savcılık makamı, bu konuda herhalde açılmış bir dava olduğundan hareketle adeta bu davada biz, sanki mahkum olmuşuz gibi sanki daha önce vekiller, bu suçu işlemiş gibi 'Siz misiniz bir daha bu evin oraya gelen' şeklinde bir akıl yürütmeyle gözaltı kararı verdi. Vekillerim, bu kız ve annesi, 'konut dokunulmazlığını ihlal' gibi bir suçtan gece gözaltına alındılar. Sabaha kadar nezarette kaldılar."

 

Babasının ölümüne kadar üvey ağabeyi Can Ay ile arasının çok iyi olduğuna dikkat çeken Sanem Dolun Ay "Can Ay, mühürlenmiş olması gereken bu evi kullanmaktaymış. Bunu görmüş olduk. Aynı zamanda, kullandıkları bu eve bizim girmiş olmamız sebebiyle hakkımızda şikayette bulundular. Bu şikayetleri, ciddiye alındı. Böylece ben, babamın evine girdiğim için bir geceyi annemle nezarette geçirdim. Şikayetçi olan şahıs, ağabeyim. Baba bir, anne ayrı, üvey ağabeyimdir. 16 yaşıma kadar babamın vefatına kadar kendisiyle gayet güzel bir ilişkimiz vardı. Bahsedilen evde, birlikte tatilimizi de yapardık. Babamın vefatından sonra birdenbire tavrı tamamen değişti; düşmanca bir hal aldı. Kendisi, mirasın tamamına sahip olmak istiyor. Benim de hakkımdan feragat etmem için elimden gelen her türlü gücü kullanıyor. Ona kalsa ben okulumu da okuyamayayım, kaldığım evden de çıkarılayım, herhangi bir maddi gelirim olmasın. İstediği budur." diye açıklamada bulundu.