Seçim sonrası piyasalarda acı reçete beklentisi hakim!

Seçimin ilk turundan sonra kredilerin dondurulması ve kredi kartlarına getirilen nakit çekme yasağı iş dünyasının tepkisi üzerine yumuşatılmasına rağmen pazar günü yapılacak ikinci tur seçimleri sonrasında radikal kararların alınması bekleniyor.Bankaların üretim, tüketim ve dış ticareti doğrudan etkileyen kredileri durdurma ve kredi kartlarına nakit çekme kısıtlaması getiren uygulaması tepkiler üzerine yumuşatıldı

Hükümetin uyguladığı seçim ekonomisi, döviz ve altındaki yükseliş ve devam eden yüksek enflasyon ile birlikte piyasalarda tam bir belirsizlik hakim.

Bankaların üretim, tüketim ve dış ticareti doğrudan etkileyen kredileri durdurma ve kredi kartlarına nakit çekme kısıtlaması getiren uygulaması tepkiler üzerine yumuşatıldı. Ancak bu gelişmeler pazar günü yapılacak olan ikinci tur seçimleri sonrasında radikal kararlar alınacağı beklentisini de yoğunlaştırdı.

Dunya.com’dan Naki Bakır’ın yazısına göre, geçen hafta piyasaların kilitlenmesine neden olan kararların yaşattığı şok, bazı kesimlerde seçim belirsizliğine bağlanırken oluşan nakit şokun geçici olduğu vurgulandı. Ancak ekonomik göstergelerin ortaya koyduğu mali tablo ise yapısal bir durumun olduğunu gösteriyor. Seçim sonrası piyasalarda ekonomide radikal kararların alınması ve makro dengelerin düzeltilmesi amacıyla acı reçete uygulanma beklentisi var.

DÖVİZ VE ENFLASYON NE OLACAK?

Piyasalardaki genel beklenti seçim sonrası döviz ve faizin yükseleceği şeklinde. Pazar gününe kadar sürekli olarak yapılan satışlarla baskılanan kurlarda seçim sonrası baskının kalkması ile birlikte doların 25-30 TL bandına çıkacağı şeklinde tahminler var. 2022 ekim ayında yüzde 85,5 düzeyine kadar çıkan TÜFE bazında enflasyon bu yıl 43,7’ye indi. Ancak kur kaynaklı maliyet enflasyonu ile doğru orantılı şekilde enflasyonda da tırmanış bekleniyor.

REZERVLERDEKİ ERİME KAYGI VERİCİ

Merkez Bankası'nın brüt rezerv rakamları 9 milyar dolarla pandemi sonrası en sert düşüşü yaşayarak 105,1 milyar dolara geriledi. Bankanın net rezervleri ise 1,4 milyar dolar daha düşerek 2,3 milyar dolara kadar indi. Swaplar hariç net rezervler ise eksi (-) 57,8 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası kurları belirli bir seviyede tutabilmek için rezervlerini kullandığı için buradaki erime kur şoku korkusunu da beraberinde getirdi. Resmi rakamlarda 19.50 olan dolar kuru serbest piyasada 22,50 lira. Ancak ihracatçılar bu rakama tepki gösteriyor ve kurun en az 25 lira olmasını istiyor. Piyasalar da zaten seçim sonrası dolar rakamını bu civarda tahmin ediyor.

203 MİLYAR DOLAR ÖDEME VAR!

Türkiye’nin bu yıl içinde ödemesi gereken toplam dış borç miktarı mart sonu itibariyle 203,3 milyar dolar. Vadesinde yenilenecek mevduatları düşüp, 50 milyar dolarlık cari açık ve 30-35 milyar dolarlık deprem maliyeti eklenince, 210 milyar dolarlık bir dış kaynağa ihtiyaç olacağı ortaya çıkıyor.

Geçen yıl rekor karlar elde eden bankacılık sektörü ilk çeyrekte yüzde 69,6 büyüyerek net dönem karını 107,2 milyar lira olarak açıkladı. Ancak bankalardaki 9,9 trilyon TL olan mevduat hacminin yüzde 83’ü 3 ay vadeli, 9 trilyon liralık kredi alacaklarının vadesi ise orta ve uzun vadeli. Ayrıca mevduat faizleri yükselirken, bankaların kredi alacak bakiyelerinin büyük bölümü düşük faizli. Bu dengesizlik faiz ve kurun yükseldiği ortamda sektör için riskli bir ortam yaratmış oluyor.