Sektörel

Şehir merkezine mi yoksa şehrin büyüme akslarına mı yatırım yapılmalı?

Merkezi konum arayışı hiç kuşkusuz mantıklı bir arayıştır ancak merkezin neresi olduğu, merkezlerde mi yoksa şehrin büyüme akslarında mı yatırımın daha akıllıca ve kazançlı olduğu sorusunun cevabı çok dikkatlice verilmeli...


İnşaat sektörüne yatırım yaparken değerlendirilen ilk kriter lokasyondur. Trump’un ünlü sözü bütün satış eğitimlerinde, bütün yatırımcı tavsiyelerinde mutlaka yer bulur; “Yatırım yaparken üç şeye dikkat edin: Lokasyon, lokasyon, Lokasyon.” Merkezi yerlerde proje üreten bütün uyanık pazarlamacılar bu sözü bir satış argümanı olarak kullanırlar. Sadece bir açıdan bakıldığında haklılardır da. Merkezi, bildik yerlerde yapılan yatırımlar hiçbir zaman değer kaybetmez. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde yatırım fırsatları denilince akla değer kaybetmemek değil değerine değer katmak gelir.


Bir an için 1 milyon dolarınız olduğunu ve bu parayı konut yatırımında kullanacağınızı düşünün. Yine varsayalım ki New York’ta 5. ve 6. Cadde arasında w29’da bir stüdyo ev var, değeri 1 milyon dolar. Bir de İstanbul’da Etiler’de değeri 1 milyon dolara bir ev var. Hangisini alırsınız? Hangisinin lokasyonu sizin için daha iyi? Elbette Etiler’deki. Neden? Çünkü sizin yaşam alanınız Türkiye, İstanbul. Neden Donald Trump gibi bir yatırım dehası yatırıma New York’tan başladı ve ilk hedefi beşinci caddede bir yatırımdı? Çünkü o bir New Yorklu. Onun için merkez New York.


Siz nerdeyseniz, merkez orası


Yatırım bilgi gerektirir. Detaylı bir araştırma, soruşturma yapmak, emsalleri incelemek ve büyük resimden bakabilmeye muktedir olmak gerekir. Bunu da en iyi bildiğiniz lokasyonlarda yapabilrsiniz. Başkasının bilgilerine, satış temsilcilerinin anlattıklarına değil kendi deneyimlerinize güvenirsiniz.


Eğer Beylikdüzü’nde çalışıp, Bakırköy’de oturuyorsanız sizin merkeziniz bu iki lokasyon doğrultusunda bir yerde. Belki Bakırköy, belki Yeşilköy ama Taksim değil. Diyelim ki ayda bir kez bir sosyal etkinlik için Taksim’e gidiyorsunuz ama bu durum sizin merkezinizi Taksim yapmaz. Taksim’de oturmak ya da çalışmak isteyebilirsiniz ama hayat üçgeniniz yıllardır bu lokasyonlarda ise sizin sosyal yaşam alanınız da burası demektir. Bu örneklerden sonra “Ne yani Taksim’e yatırım yapmak akıllıca değil mi?” diye sorabilirsiniz. Cevap basit; eğer evinizi, ofisinizi aldıysanız elbette Taksim’e yatırım yapın. Ama eğer oturduğunuz ev kira ise, ofisiniz kira ise yılda maasşınızın en az yüzde 5’ini tatil masraflarına harcıyorsanız Taksim’e yatırım yapmamalısınız. Çünkü yatırım kontrol ve süreklilik gerektirir.


Merkezi konum arayışı hiç kuşkusuz mantıklı bir arayıştır ancak merkezin neresi olduğu, merkezlerde mi yoksa şehrin büyüme akslarında mı yatırımın daha akıllıca ve kazançlı olduğu sorusunun  cevabı çok dikkatlice verilmelidir. Bildiğiniz yere yapılan yatırım her zaman en değerli olandır.



Ceren Kumbasar/Vatan