Şehir Plancıları Odası'ndan Melih Gökçek'e suç duyurusu!
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi yaptığı açıklamada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. İşte TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından yapılan o açıklama...
Mevcut hükümet sözcüsü Bülent Arınç'ın 23 Mart 2015 tarihindeki basın toplantısında dile getirdiği konularla ilgili yeni bir açıklama yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi yaptığı açıklamada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
İşte TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından yapılan açıklama:
Bilindiği gibi Odamız meslek alanımıza ilişkin faaliyetlerde kamu adına denetleme yapmakta, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı hususları yargıya taşıyarak hukuki mücadelesini sürdürmektedir. Şubemizin bugün itibariyle 469 davası bulunmaktadır. Ancak bu davalar içerisinde farklı bir niteliğe haiz bir meclis kararı, planlama ile ayan beyan rüşvetin düzenlenmesini açıkça gün yüzüne çıkarması sebebiyle dikkat çekmektedir. Söz konusu bu karar ve Ankara Büyükşehir Belediye meclisinin bir süredir usulsüz olarak onayladığı kararlar nedeniyle, rüşvet ve gerek kasten gerekse de ihmalen görevi kötüye kullanmak suçları ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek ve Meclis Üyeleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Davacı taraf olduğumuz, Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde görülen Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 16.01.2015 tarih ve 202 sayılı kararında, Gölbaşı İlçesi İncek ve Kızılcaşar Mahalleleri 111195 numaralı ve 111346 numaralı adaların 1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları değişikliği konu olmuştur. Söz konusu karar ile yaklaşık 102 hektarlık alanın %20’sinin belediyeye ‘bağışlanması’ şartıyla yapılaşma koşullarının yaklaşık yedi kat artırılmakta ve bu kararın “İmar Kanunu taslağında öngörülen imar rantlarının kısmen kamuya aktarılması hükümlerinin Kanun öncesi tatbikatı niteliği taşıdığı” belirtilmektedir.
Rüşvet, Türk Dil Kurumu tarafından; “Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bağış ise yine Türk Dil Kurumu tarafından; “Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine verilen şey.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu meclis kararı, yedi kat emsal artışı yapılabilmesi için belediyeye arsanın %20’sini teklif edilmesini içermektedir yani karşılıklı bir çıkar ilişkisi söz konusudur, yukarıdaki tanımlamalara bakıldığında bu durumun rüşvet olarak adlandırılacağı ayan beyan ortadadır. Bu karar ile daha önce defalarca duyumunu aldığımız fakat belgelendiremediğimiz ‘arsa karşılığında emsal artışı’ yönteminin meşrulaştırılmaya çalışıldığını, yolsuzlukların meclis kararlarına işlendiğini, hukuksuzlukların onaylandığını, planlamanın kuralsızlaştırıldığını, sermaye ile iktidar arasındaki ilişkinin hiçbir suretle gizlenmediğini, kamusal varlıkların yok edildiğini, mülksüzleştirilmenin daha da arttığını, kamu görevinin ve kamu adına yapılan planlamanın rüşvete alet edildiğini görmekteyiz.
Söz konusu meclis kararda “kanun öncesi tatbikatı niteliği taşıdığı” belirtilerek umarsızca mevzuata aykırılığı da ifade edilmiştir. Belediyelerin bu şekilde kamu kaynağı yaratmasının herhangi bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Belediyelerin de yasama organında tartışılan mevzuata ilişkin taslakların ‘tatbikatı’ gibi bir yetki ve görevi bulunmamaktadır. Bu kararla bir kez daha görülmektedir ki devletin hiyerarşik yapısı ve erki hiçe sayılmaktadır, devlet yönetimi, kafa kol ilişkileriyle şekillenir hale gelmiştir.
Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi son aylarda almış olduğu birçok meclis kararında okul yapma taahhüdü karşılığında özel şahıslara ve tüzel kişilere ait arsalarda emsal artışı sağlamaktadır. Yapılaşma koşullarının değiştirilen, inşaat alanı artırımını düzenleyen, nerdeyse her meclis kararında yer alan bu hüküm, mahkemelerce hukuksuzluğu tespit edilmiş olsa da kamuyu kandırmayı amaçlamaktadır. Her ne kadar verilen taahhüt okul alanı gibi kamusal bir amaca hizmet etse de bu hususun emsali arttırma amacıyla kullanılması eylemi hukuka aykırıdır. Bu durum açıkça planlamanın eşitlik ilkesini zedelemekte ve işlemi bir suç haline dönüştürmektedir.
Parsel Parsel Ankara’nın Satışına dair, hafızalara kazınan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek ile dönemin hükümet sözcüsü Bülent Arınç arasındaki yolsuzluk konusu, Başbakan talimatıyla üzeri kapatılsa da konu bizim için kapanmamıştır. Kamuoyuna karşı utanmazca “hayır”(?) işlemek suretiyle, “yolsuzluk” yaptığını beyan eden Melih Gökçek kamu kaynaklarını, kamu arazilerini görevini kötüye kullanarak siyasi çıkar elde etmektedir, suç işlemektedir.
Devletin erkini tarumar eden, rüşvet çarkına hapsolmuş tavrın yerle bir olacağı aşikârdır. Bu tavra karşı Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak mücadeleyi büyütmenin elzem olduğunu bir kez daha vurguluyor bütün meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızı bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi