Genel

Şehirlerle ilgili flaş öneri! Modern konutlar tarihe mi karışıyor?

Akacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, şehirlerle ilgili flaş bir öneride bulundu. İşte Bulut Akacan'ın o değerlendirmeleri... Ne zaman bir şey inşa edilse, vahşi yaşamın yuvası olabilecek başka bir toprak parçasının yok olduğuna dikkat çeken Akacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, “Bir şey inşa ettiğimiz zaman, bu nedenle yerinden olacak vahşi yaşamın da barınmasını sağlamak sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı

Akacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, şehirlerle ilgili flaş bir öneride bulundu. Ne zaman bir şey inşa edilse, vahşi yaşamın yuvası olabilecek başka bir toprak parçasının yok olduğuna dikkat çeken Akacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, “Bir şey inşa ettiğimiz zaman, bu nedenle yerinden olacak vahşi yaşamın da barınmasını sağlamak sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı. 

 

Kentleşmenin, türler ve ekosistemler için önemli bir tehdit oluşturmayı sürdürdüğünü vurgulayan ünlü iş insanı Bulut Akacan, inşa edilecek binaların insan ve doğa arasında daha iyi bir denge kurabileceğinin altını çizdi. Bulut Akacan, konuyla ilgili yazılı bir açıklamada bulundu. İşte o açıklamalar...

 

YEŞİL ÇATILAR

Akacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, biyoçeşitliliği teşvik etmede şehirlerin oynadığı olumlu rollerin çeşitli tasarımlarla desteklenebileceğinin altını çizdi ve binaların doğa için tehdit oluşturmasının gerekmediğini aktardı. "Bunun yerine bitki ve hayvanları barındırabilirler. Özellikle büyük, şehirdeki binaların yüzey alanı önemlidir" diyen Akacan, vahşi yaşamın çatılarımızda ve duvarlarımızda yaşayabileceğini dile getirdi. 

"Binalarımıza biyolojik çeşitliliğe sahip yeşil çatılar inşa ederek kuşlara, çiçeklerin etrafında dans eden kelebeklere, çekirgelere ve diğer böceklere ev sahipliği yapabiliriz" diyen Akacan, kuş evleri ile arı tuğlalarına da değindi. 

KUŞ EVLERİ, ARI TUĞLALARI

 

Steril kutular olarak nitelendirebileceğimiz modern konutlar çok iyi kapatılmış olduğundan ve ayrıca çok fazla kuytu ve yarık bulunmadığı için, kuşlar saçakların altına yuva yapmakta zorlanırlar. 

Çözümlerden biri, duvarlara yapay hızlı yuvalar veya kutular ya da içinde delik olan tuğlalar yerleştirmektir, böylece kanatlılar çatı katındaki yuvalama alanlarına erişebilir. Osmanlı’daki kuş evleri günümüz mimarisine de uygulanabilir.

Benzer şekilde, vahşi yaşamı binaların dokusuna dahil eden birçok müdahale vardır. Örneğin arı tuğlalarını ele alalım. Arıların yuva yapmasına izin veren küçük deliklerle doludurlar. 

SİVRİSİNEKLERE KARŞI YARASALAR

Bu tür yapıların faydaları arasında daha dengeli ekosistemler olabilir. Evinize veya apartmanınıza yuva yapan bir yarasa kolonisi yaz akşamları sivrisinekleri uzak tutmakta çok etkilidirler.

 

Yaban hayatının evlere ihtiyacı var ama aynı zamanda beslenmeye de ihtiyacı var. İmar kanunundaki boşlukları kullanarak birbirine uzaklığı üç metreden az olan binalar inşa edersek yeşil alanlara yer kalmaz. Binalarımızın etrafında yaban hayatının beslenebileceği yaşam alanlarını da unutmamalıyız. Böylece şehrin kalbinde doğaya yakın oturabiliriz.

BAYKUŞ, TİLKİ, ÇAKAL, KİRPİ

Avustralyalı bilim insanları, ülkedeki tehlike altındaki bitki ve hayvanların yüzde 30'unun şehirlerdeki yeşil alanlarda barındığını keşfetti.

Geçenlerde New York City'deki Bronx Nehri çevresinde dolaşan bir vaşak keşfedildi. Kanada'nın Kuzey Kutbu tundrasına özgü bir kar baykuşu 130 yıldır ilk kez Central Park'ta görüldü. Öte yandan Central Park'ın kalbindeki kayalıklar ve tepelik ormanlardan oluşan 37 dönümlük bir "vahşi alan" olan Ramble'da haftalarca bir çakal görüldü.

2017 yılında dünya çapında 529 kuş türünün analizi, bunlardan 66'sının yalnızca kentsel alanlarda bulunduğunu buldu. Buna sadece yabani güvercinler gibi klasik şehir kuşları değil, aynı zamanda oyuk baykuşları ve siyah-kırmızı ötücü ispinozlar gibi bölgelerine özgü çeşitli türler de dahil.

YABAN HAYATI MEZARLIKLARA SIKIŞTI

Şehirdeki yaban hayatın, mezarlıklar gibi geleneksel kentsel yeşil alanlarına sıkışıp kalmasını istemiyorsak elimizi çabuk tutmalıyız. Şehir plancıları, peyzaj mimarları ve kentsel vahşi yaşam yöneticileriyle giderek daha fazla işbirliği yapmalıyız. Çünkü, insan nüfusunun yarısından fazlası kentsel alanlarda yaşıyor ve bu oranın 2050'ye kadar yüzde 70'e çıkması bekleniyor. Birleşmiş Milletler (BM), dünyadaki tüm binaların metrekarelerinin 2060 yılına kadar ikiye katlanmasını bekliyor. Bu da yaban hayatı için daha az alan kalması demek.”

Konut sektörü nereye gidiyor?

Ev sahibi olmak isteyenler dikkat! Başvuru şartları belli oldu

Antteras Nev satışta! İstanbul Boğazı'na komşu 54 yeni konut geliyor!