14 / 05 / 2024

Sektör kendine yeni pazarlar bulmalı..

Sektör kendine yeni pazarlar bulmalı..

Bu ay içerisinde ABD de yapılan başkanlık seçimini `azınlık bir siyah olmasına rağmen' Demokrat aday Barack Obama kazandı.



Seçimin sonucu da aslında şunu gösterdi ki toplumlar ve tüm insanlık rengi, derisi ve kimliği ne olursa olsun Dünya'da barış, huzur ve refah istiyor.

Barack Obama'da Dünya'ya değişim ve barış vaat etti, sonuçta da başkan oldu.

8 yıldır süren Cumhuriyetçi politikalar -artık ilahi takdir mi, yoksa komplo teorisi mi dersiniz bilemem ama- seçimlere 1 ay kala ardı ardına patlayan balonlarla küresel bir krize dönüşüverdi.

Tabi bu krizin faturası da statükocu Cumhuriyetçi aday Mc Cain'e kesildi.

Bu küresel krizin zamanlaması da enterasan.

Eğer seçimlerden 1 yıl evvel olsaydı inanın getireceği zarar-ziyan ve tahribat hem Dünya'da hem ülkemizde ki çok daha farklı ve pahalı olacaktı.

Tabi Dünya' yı yönetme arzusu cumhuriyetçilerin korkutarak yönetmesinden daha çok demokratlarda umut ve değişim vaadi ile gerçekleşti.

Hatırlayın Bill Clinton da Demokrat bir başkandı, Bosna ve Kosova halkları eğer bugün varsa, bu varlık ve düzen onun sayesindedir.

Demokrat Bill Clinton başarılı bir başkandı, hatta iktidarını devrederken ABD de dolu bir hazine bıraktı ama gelenler hazineyi de Dünya'yı da çar'naçar bırakıp gittiler.

Artık iktidarın yeni sahipleri olan demokrat kadrolar Dünya'ya yeni bir düzen ve barış getirmek zorundadırlar.

Bu değişim rüzgarları piyasalara güven verecektir.

Siyaset ticari dengeleri ve düzeni yeniden dizayn edecektir.

Bundan bizde nasibimizi alacağız.


Zaman ülkemizin stratejik üstünlüğünü ve önemini daha da artıracaktır.

Türkiye bu önümüzde ki dönemde özellikle inşaat, tekstil ve sanayi ürünleri ile bölgede daha da güçlenecektir.

Ben zamanın bizim lehimize ve ülkemizin hayrına gelişeceğine inanıyorum.


İnşaat sektörü de bu yeni dönemde iç piyasada ki durgun dönemin aşılabilmesi için yeni pazarlara hitap etmek zorundadır.

İspanya geçmişte yabancılara mülk satışından 700 milyar usd gelir elde etti.

Şirketler inşa edeceği projeyi kime ve nasıl satacağını daha işin başında tesbit edecek, konseptten önce hitap edeceği kitlenin satın alma kriterlerine göre plan, proje ve mimari tasarımlarını belirleyecektir.

Gerekirse projenin imarını eksik kullanacak ama iş doğru yapılacaktır.

Bugün satış ve pazarlamalar gazete ilanı ve ödeme planları ile işi götürmek için çırpınıyorlar.

Halbuki konseptler satabilmelidir.


Bir işe başlanırken bugüne bakıp ders alınmalıdır ama bugünden yarına projeksiyonla iş yapılmaz, her zaman uzun vadeli düşünülmelidir.

Bugün piyasalar durgun olabilir ama bu durum ve durgun tablo ilanihaye devam edecek değildir.

Türkiye'nin yarınlarına ve geleceğine inanmak lazım.


İç piyasada ki durgun dönem bahardan sonra yavaşta olsa aşılacaktır.

İnşa edilecek projelerin konseptleri ve pazarları iç piyasadan daha çok yabancı pazarlara dönük olmalıdır.

4 bir tarafı denizlerle çevrili ülkemizde marina ve denize kıyısı olan gayrimenkul projeleri vitrine çıkarılmalıdır.

Bugün Dünya da kendi kendine enerjisini üreten, suyunu denizden arıtan, rüzgar enerjisi kullanan veya güneş ışığından enerjisini üreten ev ve inşaat sistemlerinde yeni projeler inşa ediliyor.

Şirketler inşa edilen projelerinde enerji ve çevre gibi konulara farklı çerçeveden bakmak zorundadırlar.

Dikkat edin Dünya'nın değişik bölgelerinde inşa edilen gayrimenkul projelerine mutlaka insanın hayallerini zorlayan, keyif, oyun, deniz, spor ve mutluluk vaatleri ile satışa sunuluyor.

Kısacası pazarlama ve satışlar proje konseptine göre yeniden şekilleniyor.


Bakınız kendi projemizden örnek verecek olursak; malumunuz bizler ahşap sistemin Türkiye de ki öncü kuruluşlarından biriyiz ve Sunflower projelerini farklı bir konseptte inşa ediyoruz.

Sunflower Silivri projesi toplamda 923.000 alan üzerine kurulu ve Marmara denizine 1.2 km kıyısı var.

Evler de müstakil villalardan oluştuğu için bahçeleri 700 m2 ile 2.200 m2 arasında değişiyor.

Bahçeler ve ortak alanlar otomatik sistem ile sulandığı için de su sarfiyatları özellikle yaz döneminde ciddi boyutlarda.

Suyun ne kadar önemli olduğu ise son 20 senede daha iyi anlaşıldı.

Tabi geleceğe matuf düşünmek lazım, bizlerde bahçe sulama sistemlerinde bir problem yaşanmaması için deniz suyunun arıtılarak bahçe sulama sistemlerine bağlı bir tesis kurduk.

Projede ki evleri iski, bahçeler ise deniz suyunun arıtma sistemine bağlı çalışıyor.

Diğer bir önemli konu da enerji.

Şimdi proje dahilin de kullanmak için Elektrik üretimini nasıl sağlayabiliriz diye kafa yoruyoruz.

Bunun için en ideal yöntemi olan rüzgar enerjisine yöneldik.

Hem ekonomik olması hem de geleceğe matuf düşüncelerle bu işe giriyoruz.

Bu tür yatırımlar projelere her zaman katma değer sağlayan işlerdir ve satış rakamlarına da çok olumlu etkileri olacaktır.

Şirketler yeni projelerinde enerji ve çevre gibi konularda inşasından üretimine kadar proje konseptlerinde düşünmek zorunda kalacaklardır.

İyi haftalar. 

[email protected]


Geri Dön