Sektörün duayeni `cost killer' Kiğılı, AVM enflasyonunu anlattı
Abdullah Kiğılı, siyasi belirsizliğin alışveriş merkezlerine ve perakende mağaza zincirlerine etkisini anlattı.
Türkiye'nin en eski erkek giyim markalarından biri olan Kiğılı'nın sahibi Abdullah Kiğılı, 14 Mart'ta başlayan siyasi belirsizliğin alışveriş merkezlerini olumsuz etkilediğini bunun da perakende mağaza zincirlerine olumsuz yansıdığını belirtti. Kiğılı, 'Daralma yıl sonuna kadar sürerse durum kötü olur' dedi.
Türkiye'nin ilk erkek giyim markalarından biri Kiğılı. 1938 yılında kurulan fabrika 1980'lerden sonra ihracatın patlamasıyla yabancı markalara fason üretim yapan bir hazır giyim üreticisiydi. 6 yıl önce İkitelli'de küçük bir atölye olan üretim merkezinde 2001 krizinin izlerini silmeye çalışan 217 çalışanlı bu şirket, şimdi İstanbul'un yeni lojistik merkezlerinden Şekerpınar'da 12 bin 500 metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyor. 53 şehirde 140 mağazası olan bin 500 çalışanlı yaklaşık 200 milyon YTL cirolu bir dev.
Özallı yıllarda siyasette, daha sonra Fenerbahçe yönetiminde geçen yıllarıyla Türkiye'nin en popüler kişileri arasından hiç düşmeyen Kiğılı, Hollandalı alışveriş merkezi yatırımcısı Corio'nun yöneticilerini konuk etti. Corio'nun yöneticileri Kiğılı'dan, Anadolu'da açılacak 10 yeni merkezde yer almasını istiyorlar. Bir süredir "Alışveriş merkezlerinde artık biz kralız" diyen Kiğılı'nın bu sözleri de böylece kanıtlanmış oluyor.
Kiğılı'nın 7 yılda ulaştığı başarı gerçekten göz kamaştırıcı. Şimdi Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan'da mağazalar açarak bölge markası olmayı hedefleyen Abdullah Bey, 10 yıl içinde ise dünya markası olmak istiyor.
Sektörün duayeni, uyguladığı fiyat politikasıyla da "cost killer"ı olan Kiğılı, hazır giyim sektörü için çok parlak bir tablo çiziyor. "Tekstilde telaş bitti, erkek giyim ve jean rekabeti kazandı" diyen Kiğılı, tek sıkıntının 14 Mart'ta başlayan siyasi belirsizlik olduğunu belirtiyor. Bu durumun alışveriş merkezlerini olumsuz etkilediğini de anlatan Kiğılı, hesapsız yapılan alışveriş merkezi yatırımlarını ise eleştirerek "Çok değil 6 ay içinde bazı alışveriş merkezleri ya hastane olacak ya otel" diyor.
Fonlardan yakın ilgi gördüklerini ancak yabancı yatırımcı istemediğini anlatan Kiğılı, Referans muhabirine şunları söyledi:
Sizinle 6 yıl önce İkitelli'de görüşmüştük. 2001 krizinin yaraları zor sarılıyordu? O günden beri çok şey değişmiş sanırım. Neler oldu?
2001 krizi gibi bir kriz yok. Ben onlarca kriz gördüm ama onun gibisi yoktu. Sizinle konuştuğumuz o günlerde 217 kişi çalıştırıyordum. O krizde hemen yeni bir strateji belirledik. Sektörü biraraya topladık. Mağazalarda kiraları dolar bazında sabitledik. Kampanyalara başladık. İndirimler yapıldı. Mağazalarımızda sadece takım elbise satıyorduk, bunu çeşitlendirdik spor giyime girdik. Kreasyonumuz tüketici tarafından çok beğenildi. Doğru zamanda doğru ürün verdik. Masrafları düşürdük. Eleman ve çalışma sistemini değiştirdik. Özkaynaklarımızı devreye soktuk. Stokları yakından izledik. Markalaşmaya önem verdik. İnsan kaynağımızı da kendimiz eğitmek üzere bünyemizde okul açtık. Yetişmiş eleman almıyoruz, yetiştiriyoruz. Burada yetişen elemanın önü de açık.
O sohbetimizde markalaşmanın çok önemli olmadığını düşünüyordunuz? Ama bu bakış açınız değişti, neden?
Krizlere girince markanın ne kadar önemli olduğunu anladık. Kriz dönemlerinde satışlar aşağı düşüyor, halkın alım gücü düşüyor. Orada markanın gücü ortaya çıkıyor. O markanın vermiş olduğu güven sayesinde insanlar alışverişini kesmiyor. Daha dikkatli davranıyor ve markaya güveniyor. İşler durma noktasına gelmiyor. Artık başka markalara üretim yapmayı bıraktık. Kendimize çalışıyoruz. Kapımız herkese kapalı. Parasıyla gelip mal almak isteyen bile mal alamıyor. Biz kendi mağazalarımız için üretim yapıyoruz, bayiliği kaldırdık. 15 mağazadan 140 mağazaya ulaştık. Yıl sonuna kadar 10 mağaza daha açacağız. 2010'da ise 250 mağazalık bir zincir olacağız.