Eğitim

Selim Gökdemir: Büyük işle küçük iş hiç fark etmiyor!

Megapol Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir, ticarette büyük denizde kulaç atmayı tercih ediyor

İzmir'de hayata geçirdiği projelerin toplam bedeli 1 milyar doları bulan Megapol Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir, şirketin kurucusu olan babasının kendisine verdiği 'Boğulacaksan büyük denizde boğul" öğüdünü unutmuyor ve "Ortaya konan emek aynı, büyük iş yapmak küçük işten daha kolay" diyor.
 
Gümüşhane Kelkit'ten 1950'li yıllarda izmir'e  göç eden Mustafa Gökdemir'in temellerini attığı Gökdemir İnşaat, bugüne kadar 5 binin üzerinde konut inşa etti. İzmir'in dört bir yanına yollar, köprüler inşa eden, altyapı yatırımları gerçekleştiren Mustafa Gökdemir, 1990'larm başında şirketin işlerini Almanya'da eğitim alan oğlu Selim Gökdemir'e devretti. Konut sektöründeki iddiasını 1996 yılında inşa ettiği Mavi Kule ile kanıtlayan Selim Gökdemir, babasından devraldığı bayrağı her projesinde daha da yükseğe taşıyarak kentin simgesi bina projelerine imza attı.

İş hayatında babasının verdiği en önemli öğüdün 'Ne iş yaparsan en iyisini yap' olduğunu ve 'Boğulacaksan büyük denizde boğul" sözünü hatırlayan Gökdemir, "Bu sözün ne kadar doğru olduğunu ilerleyen yıllarda gördüm. İşi yapmak için ortaya konan emek aynı ama büyük iş yapmak küçük iş yapmaktan daha kolay. İş büyüdükçe rakipler ve dolayısıyla rekabet de azalıyor. Ama en önemlisi büyük iş yapabilmek için cesur olmak, iddia sahibi olmak gerekiyor. Bunu Mavi Kule'yi inşa ettiğimizde çok net gördük. 5 binin üzerinde konut inşa eden aile şirketimizi kimse tanımazken, bir Mavi Kule inşaatı ile İzmir gündemine oturduk" diyor.

ZENGİN LİBERAL
Kente bugüne kadar Heris Tower, Mavi Kule, Pirinç Center, Orkide Alışveriş Merkezi, Salhane İş Merkezi gibi iş dünyasına özel projelerin yanı sıra Orkide Evleri, Avrupa Konutları gibi konut projelerini kazandıran Megapol Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir, geçtiğimiz günlerde İzmir yeni kent merkezinin ilk projesi Sunucu Plaza'yı hizmete açtı. İzmirli tarafıyla liberal olduğunu dile getiren Gökdemir şöyle konuşuyor:

"İzmirli liberal olmaktan, hayata liberal bakmaktan memnunum. Ama fakir ve liberal olmak yerine zengin ve liberal olmanın bu şehre daha faydalı olduğunu düşünüyorum."

1950'li yıllarda Gümüşhane Kelkit'ten İzmir'e göç eden babasının 5 binin üzerinde konut inşa ettiğini ifade eden Gökdemir, şirketler grubunu Megapol Group çatısı altında toplamasının fikir babasının, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olduğunu söylüyor. Gökdemir, "Megapol ismini inşaat ve gayrimenkul firması adına tescil ettirdik. Süleyman Demirel, bir konuşmasında 'artık Türkiye'de metropollere değil megapollere ihtiyaç var' demişti. Ne anlama geldiğini araştırdım. Yunanca'da büyük şehir anlamına geldiğini gördüm. Bu kelimenin isim hakkını aldım. İnşaat ve gayrimenkulde adımıza tescil ettirdik" diye konuştu.

BÖLGESEL PLANLAMA OLSUN
Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasına rağmen ülke genelinde de İzmir'de de mevcut imar durumundan kaynaklanan sıkıntıların vasıfsız konut stokunu artırdığını vurgulayan Gökdemir, "1950'lerden itibaren sanayileşmenin başlamasıyla birlikte büyük kentler göç dalgası ile karşılaşmış. Nüfus hızla artmış. Altyapı yatırımlarının zaman alması ve maliyeti nedeniyle şehirlerdeki yöneticiler mevcut 2- 3 katlı binaların imarlarını 7-8 kata kadar çıkarmış. Bugün ülkemizin birçok kentinde şehrin merkezine baktığımızda ilk 3-4 katın işyeri, kalan katların konut olduğu 8 katlı binalarla karşılaşıyoruz. Oysa günümüz şartlarında bir alışveriş merkezi, hastane, okul, üniversite gibi günün şartlarına yönelik binalar yapılmak istendiğinde bu önemli sorun. Bu sorunu ortadan kaldırmak ve şehirlerin gelişimi açısından planlamanın bölge bazında olması gerekiyor" dedi.

ALMAN PROFESÖRDEN PATRONLUK DERSİ ALDI
1980'lerin ortasında Almanya'daki eğitimi sırasında okuduğu üniversitenin ekonomi profesörüyle televizyonda dönemin Almanya Başbakanı Helmut Schmitd'in bir konuşmasını izleyen Selim Gökdemir, o dönemde önemli bir liderlik dersi almış. Schmitd'in yaptığı konuşmada ABD ekonomisinin kâğıttan kule olduğunu söylediğini ifade eden Gökdemir şöyle devam etti: "Schmitd Japon ekonomisinin gücünün abartıldığını belirterek dünyanın en büyük ekonomik gücünün Almanya olduğunu anlatıyordu. Bu konuşmadan etkilendiğimi gören ekonomi profesörünü 'Aslında gerçek böyle değil. Bir ülkeyi yöneten liderin halkına moral aşılaması gerekir. Aynı bir şirketin üst yöneticisi ya da sahibi gibi. Çalışanlar, müşteriler ve o şirketle iş yapanlar lidere bakar' sözünü h unutmadım. Ekonomi profesörü hocam ile yaptığım görüşme krizin başlangıcında bize ilham verdi. Tüm gazetelere 'biz ne krizle gördük' şeklinde ilanlar verdik. Sonuçta da krizden büyüyerek çıkmayı başardık."

Soru-cevap
Bir dönem siyasete atıldınız. Büyükşehir Belediyesi'nde meclis üyeliği ve 29 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'nin Bayraklı belediye başkan adayı oldunuz. Siyasetle ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Rahmetli babam ismimizle değil, eserlerimizle gündemde olmamız konusuna çok dikkat ederdi. Hayat planımda olmadığı halde siyasete girmem durumu biraz değiştirdi. Meclis üyeliği, belediye başkan adaylığı beni biraz öne çıkardı. Bu durumdan çok memnun olduğumu söyleyemem. Ama siyasetin bir okul olduğuna inanıyorum. Bana çok faydası oldu.

Bu okuldan mezun oldum dönmem mi diyorsunuz?
Siyasete dönmeyi düşünmüyorum. Siyasete girme teklifini kabul etme gerekçem içinde yaşadığım şehre faydalı olmaktı. Bu hizmeti tamamladığıma inanıyorum.

Aslen Gümüşhanelisiniz, İzmir'de doğdunuz. Üniversite eğitimini ise Almanya'da tamamladınız. Bu çok kültürlü kimlik ve yapı sizde nasıl iz bıraktı?
İzmir'de doğdum ama aslen Karadenizli Gümüşhane Kelkitli bir ailenin oğluyum. Almanya'da üniversite okudum. Aile ve aldığınız eğitim sizi şekillendiriyor. Bazen bir Alman gibi, bazen bir mühendis gibi, bazen bir Türk gibi, bazen sadece bir izmirli gibi bakıyorum. Bı bir eksiklik değil, aksine zenginlik oluyor. Kimlik konusunda Amin Maaloufun Ölümcül Kimlikler kitap var. Maalouf, Lübnanlı Hıristiyan bir Arap. 27 yaşında Fransa'ya gidiyor. Deneyimlerini aktardığı bu kitabı herkese tavsiye ediyorum, insanları bir üst, bir alt kimlikleri var. Zaten kimlikteki bu unsurlar, farklılıklar insanı zenginleştiriyor.

Gelecek İzmir iddiası taşıyor
İstanbul'un imparatorluğun mirasına sahip bir dünya şehri olduğunu dile getiren Gökdemir bir yatırımcı gözüyle İstanbul - İzmir karşılaştırmasıyla ilgili şunları söyledi: "İstanbul, genç cumhuriyetin ekonomik, sosyal, kültürel açıdan önemli kentidir. Ancak İstanbul, yatırım imkânları açısından sınıra dayandı. Bu kentte her sektörde maliyetler arttı. Anadolu'daki birçok şehir önemli gelişmeler kaydetti. Ama büyüklükleri itibarıyla daha da büyümek için zamana ihtiyaçları var. İzmir ise yakın bir gelecekte ülkemizin yatırım yapılabilecek öncelikli kenti olarak dikkat çekiyor. Şu anda içinde bulunduğumuz coğrafyada ve kendi ülkemizde hem uluslararası hem de ulusal yatırımcılar açısından en iyi yatırım yapılacak şehir olarak İzmir, geleceğe damgasını vuracak. Gelecek İzmir iddiasını taşıyor ve paylaşıyorum."

Kurumsal müşteriye hitap etmiyor
İzmir merkezdeki binaların vasıfsız binalar olduğunu dile getiren Gökdemir şöyle devam etti: "Eski binalar günümüz deprem yönetmelik şartlarına uymadığı gibi 50-150 metrekarelik büyüklükleriyle kurumsal firmalara hitap edemiyor. Otoparkları, güvenlikleri, elektrik, su kesintilerine karşı önlemleri yok. Ayrıca mevcut binalar 8 saatlik çalışma esasına göre ayarlanmış. Oysa günümüz küresel dünyasında çalışma saatleri esnemiş durumda. Bugün standardı yükselten binalarda 24 saat kesintisiz hizmet almak mümkün. 150 metrekareden başlayıp 1500- 2 bin metrekareye kadar büyüklüklerle kurumsal çalışmayla odaklanabilecek bir yapıyı gözetiyoruz." 2008'de başlayan 2009'da dünyayı etkisi altına alan ekonomik durgunluğun sonuna gelindiğini dile getiren
Selim Gökdemir, "2010 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ekonomik hareketliliğin başladığını göreceğiz" dedi.
Nihat Delibaşı/Habertürk