Genel

Selimiye Camii, mimari bütünlüğüyle Edirne silüetini taçlandırıyor!

Birleşmiş Milletler, Eğitim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesine bu yıl kabul edilen, Mimar Sinanın ustalık eseri Selimiye Camii, mimarisiyle büyülüyor.

 

UNESCO, 27 Haziranda yaptığı toplantıda Selimiye Camii ve Külliyesinin, dünyada evrensel seçkin değer ölçütlerine uyduğunu tescil ederek Dünya Kültür Mirası Listesine kabul etti. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi, Somut Kültürel Miras Komitesi Başkanı Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Selimiye Külliyesinin 16. yüzyılın en ünlü mimarlarından Mimar Sinanın yaratıcı dehasının en önemli yapıtı olduğunu söyledi.

Selimiye Camii ve Külliyesinin Dünya Kültür Mirası Listesine alınmasında pek çok kriterin gözetildiğini ifade eden Prof. Dr. İrepoğlu, şu bilgileri verdi:

"Edirnedeki Selimiye Külliyesinin, 45 metre x 36 metre boyutlarındaki ibadet alanını örten ve sekiz ayak üzerine oturan ana kubbesinin çapı 31 buçuk metre. Göğe yükselen dört minaresiyle kent siluetine egemendir. Taşıyıcı sistem tasarımında benimsenen yaratıcı çözüm, çok sayıda pencere kullanımına olanak tanımış, böylelikle sıradışı ölçüde aydınlık bir iç mekan elde edilmiştir.

Bu yapı, Sinanın kendisi tarafından en önemli eseri olarak tanımlanmıştır. Selimiye Camii, kubbesi, mekan kavramı, mimari ve teknolojik bütünlüğü ve kent siluetini taçlandıran konumu ile insanlık tarihinde önemli evre olan Osmanlı İmparatorluğunun zirvesini anlatır. İç mekanda kullanılan İznik çinilerinin zirvede olduğu bir dönemin üretimi bu malzemede hiç olmadığı kadar yüksek bir sanat biçimine tanıklık etmektedir. Cami ve külliyeye ait diğer yapılar, Osmanlıya özgü yapı kompleksi olan külliyelerin en uyumlu ifadesidir. Selimiye Camii ve Külliyesi, Üstün Evrensel Değer tanımlamasının tüm özelliklerini eserde taşımakta, iyi korunmuş bir durumda ve gelişmenin kötü etkilerinden etkilenmemiştir. Biçim, tasarım, malzeme ve taşıyıcı sistemi ile cami külliyesi özgünlüğünü korumaktadır. Cami ve Arasta, devam eden işlevleri ile özgün ruhu ve hisleri hala taşımaktadır. Medreseler küçük müdahalelerle işlevini değiştirmiş, müze olarak kullanılmaktadır."

UNESCO RUTİN KONTROLLER YAPACAK

Bundan sonra UNESCOya verilen sözlerin tutulması ve Dünya Miras Alanı Yönetim Planının doğru uygulanması, Selimiye ve çevresinin doğru korunması gerektiği uyarısında da bulunan Prof. Dr. İrepoğlu, "Bu konuda UNESCO her yere uyguladığı rutin gözlemleri burada da yapacak ve belli zamanlarda raporlar hazırlayacak. UNESCO listesine dahil edilmek her şeyden önce tüm dünyada prestij sağlamak anlamındadır. Sahip olduğumuz değerin uzmanlarca vurgulanması ve tanınması demektir. Ayrıca bu alanın doğru korunması için UNESCOnun danışmanlık vermesi sağlanan bir başka yarardır, yerel yönetimlerin de alana sürekli özen göstermesi alanın korunması ve yaşatılması için bir artı getirir. Turizm açısından bakarsak da alanın kaliteli turist tarafından tanınırlığı ve dolayısıyla daha fazla gelir sağlaması, iş olanakları yaratması anlamına gelir" diye konuştu.

SELİMİYENİN LİSTEYE GİRME SÜRECİ

Selimiye Camii Alan Yönetim Başkanı Namık Kemal Döleneken de, Selimiye Camii ve Külliyesinin Kültür Mirası Komitesinin önünde karar için bekleyen 42 başvurudan hiç tartışmasız geçen 5 başvurudan biri olduğunu belirtti. 1998 yılından bu yana Türkiyenin hiç UNESCO Kültür Mirası Komitesine başvurusu olmadığının altını çizen Döleneken, şunları kaydetti:

"1994 ve 1998 yılında Truva ve Safranbolunun ilan edilmesinden sonra son 13 yıl ne yazık ki Türkiyeden başvuru dosyası gitmedi. Selimiye için de 2000 yılında geçici liste için başvuruldu ve geçici listeye girdi. 11 yıllık bir çalışma sonucunda Selimiye dosyası UNESCOya gönderildi ve kabul edildi. Bu tabii ki Türkiye için önemli bir sorun. Türkiye gibi binlerce anıtı, eseri olan doğal tarihe ve kültürel tarihi olan bir ülkede bu kadar az başvuru yapılması tamamen bizim kendi eksikliğimiz. Edirne Belediyesi 2007 yılında Selimiye Camii ve Külliyesinin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınması için çalışmalara başlandı. Bu çalışma Kültür ve Turizm Bakanlığı ile koordinasyon içinde yürütüldü. Bu çalışma sırasında yasal düzenlemelerin eksikliklerini gördük onlar işbirliği ile bir miktar düzeltildi. Bu arada bakanlığın organizasyonuyla bu koşullar uygun olarak yeniden düzeltildi. Nitekim Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay, sadece bu konuya odaklanan bir büro oluşturdu. Bu çalışmalara ayrı bir hız kattı. Edirne Belediyesi de kendi içinde sadece ve sadece Selimiye dosyası hazırlayan bir ekip oluşturdu. Çok sınırlı dış destekle, teknik destekle bu çalışmayı tamamladı."

2002 YILI UNESCO KARARI, BAŞVURULARIN AZALMASINDAN ETKEN

UNESCOnun 2002 yılında listeye giriş talebindeki kriter değişikliğinin başvuruların azalmasında bir neden olduğunu ifade eden Döleneken, şöyle devam etti:

"Bu çalışmaların bu kadar uzun süre yapılmamış olması tabi önemli bir nedeni var, 2002 yılında UNESCO bir karar alarak, başvurularda sadece eserin özelliklerini değil, onun dışında orada bir plan çerçevesinde bir araya gelmiş bütün aktörlerinde oluşturduğu bir yönetimde talep etmeye başladı. Yani olay sadece Selimiyenin, ne kadar önemli bir eser olduğunu, dünya kültürü için çok önemli olduğunu, mimarlık tarihinde bir dönüm noktası olduğunu, insan zekasının ve yeteneğinin bir şaheser olduğunu ispatlamak bunu göstermek yetmiyor. Bunun dışında mutlaka ve mutlaka bu alandaki tüm aktörlerin yer aldığı bir yönetim oluşturmanız gerekiyor. Ve bu yönetiminde ortak bir planlamayla nasıl koruyacağını tanımlaması, karar vermesi ve UNESCOyu da ikna etmesi gerekiyor."

4 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ

Selimiye Camii ve Külliyesinin 4 yıllık bir çalışma sonucu listeye dahil edildiğini vurgulayan Döleneken, şu biglileri verdi: "Biz bu 2007den 2011e kadar olan süreçte tarafları bir araya getirdik. Bunların görüşleri alındı. Onlara konunun ayrıntıları anlatıldı. Ve ortaklaşa bir program çıkartıldı. Gerçekten de ilk başlangıçta bu konuda son derece ciddi kaygıları olan bu konuda hatta belli konuda şerhleri olan kurum ve kuruluşlar bile zaman içinde bu konunun önemini anladılar. Şu anda Edirne Belediyesinin hazırlamış olduğu dosya, UNESCO Kültür Mirası Komitesi tarafından onaylanıp Selimiye Camisi ve Külliyesi Dünya Kültür Mirası Listesine alındıktan sonra bile bu grupların çalışmaları sürüyor."

SELİMİYE, DÜNYANIN KÜLTÜR VARLIĞI HALİNE GELDİ

Selimiyenin listeye dahil olmasıyla tüm dünyanın kültür varlığı haline geldiğini ifade eden Döleneken, sözlerini şöyle tamamladi:

"Bu eser sadece bize ait değildir, bütün dünyanın kültür varlığıdır. Bütün dünyaya aittir. Dünyada bunu tescil etmiştir UNESCO vasıtasıyla. Bundan böyle biz çalışmalarımız sürdürdüğümüzde planlarımızı, programlarımızı uyguladığımızda, yıllık çalışmaları bu uluslararası kuruluşlarda denetleyecek. Aslında onların yaptığı çok olağan üstü, değişik, rastlanmamış bilinmeyen bir çalışma değil. Onları yaptığı çalışma bizim taahhütlerimizi yerine getirip getirmediğimizi, mevcut plan ve programlarımızı uygulayıp uygulamadığımızı denetleyecekler. Bu anlamda Selimiye gibi bütün tarihimizin en önemli eserlerinden birisi sadece Edirnedeki kurum ve kuruluşların gözetiminde değil bütün dünyanın gözetiminde yaşatılacaktır."

EŞSİZ SELİMİYE

II. Selimin emriyle Kavak Meydanındaki düzlükte cami, medrese, dar-ül hadisten oluşan Selimiye Camii ve Külliyesi, hala mimaride eşsizliğini yıllara meydan okuyarak devam ettirmekte. Kesme taştan duvarlarla kaplı bir avlunun ortasında yer alan cami, şadırvanlı avluyla karşılar ziyaretçilerini. Yüksekliği ve yapının genişliğiyle dikkati çeken caminin kubbesi "fil ayağı" diye anılan sütunlara oturtulmuştur. Büyük kubbesinin etrafından üçer şerefeli dört minare ahengiyle hayran bırakır. Edirneye giriş yollarından 4 minarenin 2 minare gibi görünmesi Mimar Sinanın "ustalık eserim" övüncünün de kaynağını oluşturur.

DÜNYA KÜLTÜR MİRAS LİSTESİ NEDİR

1972 tarihli UNESCO "Dünya Doğal ve Kültürel Mirasının Korunması Sözleşmesine" göre, dünyada "evrensel seçkin değer" ölçütlerine uyan kültürel ve doğal varlıklar, "Dünya Mirası" sayılıyor. "Dünya Mirası Listesi" adını taşıyan bu listeye girmeyi başaran yerler, dünya çapında statü, prestij, turistik çekicilik, kaynak ve teknik yardım imkanı elde ediyor. Üye ülkeler ise bunun karşılığında söz konusu yerlerin "otantikliğini ve bütünselliğini" bir Yönetim Planı çerçevesinde korumak üzere gerekli idari önlemleri alma yükümlülüğünü üstleniyor. Sözleşmenin uygulamasının izlenmesinden, 24 ülkeden uluslararası uzmanların seçilerek yer aldığı Dünya Miras Komitesi sorumlu. Listeye girecek yerleri de aynı komite tespit ediyor.

AA