Genel

Selimiye Külliyesi, Dünya Mirası Listesi'ne girebilir!

BM Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO) Dünya Mirası Komitesi toplantıları Pariste devam ediyor.  Fransada hafta sonuna kadar sürecek olan toplantıların sonunda, Selimiye Külliyesinin Dünya Mirası Listesine dahil edilmesi bekleniyor...

Türkiye, Dünya Mirası Komitesi (DMK) toplantılarına, Efes ve
Çatalhöyükün adaylık dosyalarını da resmen sundu. Türkiye tarafından daha önce
aday gösterilen Alanya Kalesi ve Tersanesi ile Çatalhöyükün dosyalarıysa
inceleniyor.

Toplantılarda, yine Türkiye tarafından aday gösterilen Bergama, Urfadaki
Göbekli Tepe, Beyşehirdeki Eşrefoğlu Camii ve Antakyadaki Saint-Pierre
Kilisesinin geçici listeye alınması konusu değerlendiriliyor.

Türkiyenin başvuruları sonucunda Dünya Kültür Mirası Listesine, 1982
yılından bu yana dokuz alan İstanbul, Divriği Ulu Camii, Truva, Safranbolu,
Pamukkale, Kapadokya, Nemrut, Xantos-Latoon ve Hattuşaş girdi.

Toplantılarda, tehlike altındaki yerler de gözden geçirilecek. Bu
çerçevede, daha önce bu listeye alınması istenen İstanbulun durumu da
incelenecek. Komite ile son yıllarda gerçekleştirilen olumlu diyalog çerçevesinde
İstanbulun, "tehlike altındaki miras" listesine alınması ihtimali
bulunmuyor.

İSTANBULUN DURUMU

Tarihi yarımadayı kapsayan "İstanbulun Tarihi Alanları" (Süleymaniye
ve çevresi, Zeyrek Ahşap Evler, surlar, Sultanahmetteki Arkeolojik Park Dünya
Mirası Listesinde yer alırken, özellikle Süleymaniye, UNESCO tarafından "insan
dehasının emsalsiz bir şaheseri ve en üst rütbedeki Osmanlı yapısı" olarak
belirtiliyor.

Dünya Mirası Komitesi (DMK), dünyadaki diğer yerlerle birlikte,
"İstanbulun Tarihi Alanları"nın korunma durumunu da yakından izliyor.  Komite,
geliştirilen altyapı projelerinin, kentin tarihsel ve mimari mirasının korunması
hedefiyle uyumlu olması yükümlülüğüne uyup uymadığını Sözleşme gereğince yakından
inceliyor.

DMK daha önceki toplantılarda İstanbul ile ilgili beklentilerini özetle
şu başlıklarla ifade edildi:

"Tarihi yarımada için Alan Yönetim Planının tamamlanarak uygulanması",
"Osmanlı tarzı ahşap evlerin ve surların standartlara uygun biçimde restorasyonu
ve muhafazası", "Haliç Metro Geçişi Köprüsü Projesinin tarihi yarımadanın
müstesna manzarasını ve özellikle Süleymaniyenin görüntüsünü zedelemeyecek
şekilde yapılması", "Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi büyük altyapı projelerinin
ve kentsel dönüşüm projelerinin miras alanlarını zedelememesine özen gösterilmesi
ve bunların Tarihi Yarımadadaki miras alanlarına etkisinin incelenerek buna göre
önlemler alınması." dedi.

Bu konular DMKnın geçen yıl 23 Temmuz-3 Ağustos arasında Brezilyada
yapılan 34. toplantısında ayrıntılı biçimde ele alınmış ve "Türk makamlarınca
gerçekleştirilen bazı çalışmalar ve sağlanan bazı ilerlemelerin memnuniyetle
karşılandığı" söyledi.

Diğer bazı konularda verilen bilgi ve yapılan açıklamalar not alınırken,
ayrıca eleştiri, uyarı ve önerilerde de bulunulmuş, ancak İstanbulun "Tehlike
Altında Dünya Mirası Listesi"ne alınması yolundaki öneri Brezilyadaki
toplantıda reddedilmişti.

HALİÇ METRO GEÇİŞ KÖPRÜSÜNE NEDEN İTİRAZ EDİLİYOR

Türk yetkililerden alınan bilgiye göre, UNESCOnun metro
için köprü yapılmasına esastan bir itirazı söz konusu değil. Hatta Komite,
metronun miras alanındaki trafiği yerin altına alarak  korumaya katkı
yapabileceği görüşünde. Ancak metro köprüsü direklerinin ve istasyonun, Dünya
Mirası Alanının özelliklerine yani İstanbul ve Süleymaniyenin manzarasına ve
siluetine geriye dönüşü olmayan bir zarar vermemesi için gerekli önlemlerin
alınması isteniyor.

İlk eskizlerde 85 metre olan direkler, son olarak 55 metreye
indirilmişti. Ancak bazı yerli ve yabancı uzmanlar, uzun direklerin yerine,
köprünün altına ayak ilavesiyle destek ihtiyacının giderilebileceğini
savunuyorlar ve projenin, düz bir köprü olarak tadil edilmesini öneriyorlardı.
Bazı teknisyenlerse çok ayaklı bir düz köprünün, Haliçteki su dolaşımını
engelleyeceğini ve böylece büyük emeklerle tekrar canlanmış olan doğal hayatı yok
edeceğini, ayrıca görüntü bakımından da masif etki yaratarak olumsuz bir sonuç
vereceğini iddia ediyorlardı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise, yıllar süren çalışmalar sonucunda
üzerinde mutabık kalınan mevcut projenin ilke olarak en uygun bir çözüm teşkil
ettiğini belirtmişti.

SON DURUM NEDİR

Dünya Miras Komiesinin geçen yıl Brezilyada yapılan toplantıda Türk
makamları ile Dünya Miras Komitesi arasında yeni bir diyalog ve işbirliği tesis
edildi. Köprü konusunda "bağımsız bir çevresel etki değerlendirmesi" yapılması
üzerinde karşılıklı bir mutabakat sağlandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin talebi üzerine, uluslararası tecrübesi
olan yerli ve yabancı (Alman ve İtalyan Üniversiteleri) bilimadamlarından oluşan
iki ayrı ekip, Haliç Metro Köprüsü Projesini köprü mühendisliği, sismoloji,
peysaj mimarisi ve sanat tarihi açılarından ayrıntılı biçimde inceledi. Bu
değerlendirmede şu sorulara cevap aradılar: "Mevcut Proje İstanbulun Dünya
Mirası alanlarının otantikliğini ve bütünlüğünü zedeler mi Zedelerse, nasıl ve
ne ölçüde zedeler Proje mümkün olan tek seçenek midir Haliçte başka bir köprü
seçeneği mümkün müdür" dedi.

Bağımsız değerlendirme raporlarında bu sorular cevaplandırıldıktan sonra
özetle, Haliçin jeolojik ve sismik koşullarında mevcut projenin ilke olarak
uygun olduğu, ancak bazı değişiklikler (pilonların boyunun kısaltılması,
halatların ve sütunların inceltilmesi, istasyon örtüsünün kaldırılması, köprünün
renginin değiştirilmesi,çevre düzenlemesinin iyileştirilmesi) yapılmak suretiyle
bunun mirasa olabilecek olumsuz etkisinin asgariye indirilebileceği söyleniyor.        

İBB Raylı Sistemler Müdürlüğü, projenin müellifi ve yüklenici firma,
bağımsız değerlendirmede yer alan önerileri inceledi ve bunların büyük ölçüde
uygulanabileceğine karar verdi. Buna göre, projede önemli bazı değişiklikler
yapılarak direklerin yüksekliği, sütunların çapı ve halatların kalınlığı önemli
oranlarda azaltıldı. Renk, ton, ışıklandırma ve çevreyle uyum konularında da
değişiklikler planlanıyor.

DÜNYA MİRASI PROGRAMI NEDİR


1972 tarihli UNESCO "Dünya Doğal ve Kültürel Mirasının Korunması
Sözleşmesi"ne göre, dünyada "evrensel seçkin değer" ölçütlerine uyan kültürel
ve doğal varlıklar "Dünya Mirası" sayılıyor.

"Dünya Mirası Listesi" adını taşıyan ve bu listeye girmeyi başaran
yerler, dünya çapında statü, prestij, turistik çekicilik, kaynak ve teknik yardım
imkanı elde ediyor.

Üye ülkeler ise bunun karşılığında söz konusu yerlerin "otantikliğini ve
bütünselliğini", bir yönetim planı çerçevesinde korumak üzere gerekli idari
önlemleri alma yükümlülüğünü üstleniyor.

Sözleşmenin uygulamasının izlenmesinden 24 ülkeden seçilen uzmanların yer
aldığı Dünya Miras Komitesi sorumlu. Listeye girecek yerleri de aynı Komite
tespit ediyor.

AA