Sektörel

Şerbetçi Mimarlık ulusal projelere imza atıyor!

Genç kuşak mimarların başarılı temsilcilerinden Aysel Şerbetçi, bir projenin farklı bakış açısıyla değerlendirildiğinde ortaya farklı tasarımlar çıkabileceğini belirterek, Mesleki aşkımıza profesyonelliğimizi ve hayallerimizi katıyoruz" dedi...

Genç kuşak mimarların başarılı temsilcilerinden Aysel Şerbetçi, bir projenin farklı bakış açısıyla değerlendirildiğinde ortaya farklı tasarımlar çıkabileceğini gösterdiklerini belirterek, "Biz ekibimizle birlikte bunu yaptığımız için başarılıyız. Mesleki aşkımıza profesyonelliğimizi ve hayallerimizi katıyoruz" dedi. 

Aysel hanım, mimarlık mesleğini seçmenizde ve başarınızda neler etkili oldu? 


Birincisi bu mesleği yapmayı çok istemem. Küçüklük yaşlarımdan bıı yana ne olmak istediğim sorulduğunda "mimar olacağım" derdim. Herkes beni mimar olarak tanıyor ama ben mesleğime iç mimar olarak başladım. Bu sektörde bir çok başarılı projeye imza atmış mimarların yanında çalışarak kendimi geliştirdim. Daha sonra da mimarlık üzerine yüksek lisans yapmaya başladım. Mimari olarak iyi bir ekip kurduğuma inanıyorum .Bu yüzden kendimi çok uzun yıllardır bu işi yapıyormuş gibi hissediyorum. Ben tecrübeyi üniversiteden sonra, iş yaşamıyla başlayan bir şey olarak görmüyorum. Öğrenim yıllarınızda başlıyor tecrübe kazanımları. İkincisi karşıma çıkan fırsatları iyi değerlendirmem ve işimi en iyi şekilde en büyük mobilya markası olan Koleksiyon mağazamızı açtık. 


Firmanızı ve yaptığınız işleri kısaca anlatabilir misiniz? 

Bildiğiniz üzere mimarlık ve iç mimarlık firmamız var. Ağırlıklı olarak ticari yapılar üzerinde çalışıyoruz. Otel, holding, yönetim ve ofis binaları çoğunlukta. Prestijli konut projelerinde de yer alıyoruz. Aynı zamanda Türkiye'nin en iyi ofis mobilya firmalarından Koleksiyon markasının Gaziantep ve güneydoğu bayisiyiz. Severek, keyif alarak hatta -abartılı görmezseniz- mesleğimi aşkla yaptığımı belirtmek istiyorum. Mimarlık, benim için çok özel bir iş. Bir şeyi tasarlama, renk verme, yeniden ortaya koymanın yanı sıra çizgilerin yapıya, mekana dönüştüğünü görmenin eşsiz bir tadı var. Bu lezzeti, bu tadı, yaptığım her işte yeniden tadıyor ve mutluluğunu yaşıyorum. Her projeye yeni bir yapmaya çalışmam. Mesleğimiz sezgi, bilgi ve hayal gücü gerektiriyor. Bilginin bir kaynağı da yaşamak. Ben yeni yerlerle, tatlarla rastlaşmayı, tecrübelerin izlerini kendi potamda eritmeyi ve en önemlisi de tüm bunlardan yeni bir şeyler üretmeyi seviyorum. Yani üzerinde çalıştığım şeyi tekdüze değil farklı bakış açılarıyla değerlendirip ortaya farklı tasarımlar çıkarıyoruz. Bu da yatırımcıların dikkatini çekmemi ve kısa sürede tanınmamı sağladı. 


Mimarlık firmanızı ne zaman kurdunuz? Kuruluş hikayesini anlatır mısınız? 

İstanbul'daki başarılı firmalarla çalışma fırsatının bana inanılmaz faydaları oldu. Gaziantep'e ilk geldiğimde daha da tecrübelenmek adına birkaç yıl daha çalışmayı düşündüm. Fakat inanın istediğim bir firmada iş bulamadım. 

Böylelikle bana iş kurma konusunda yol açılmış oldu. 2010 yılında kendi ekibimi ve işimi kurdum. İlk kurulduğumuzda içmimarlık hizmetiyle başladık. Daha sonra yaptığımız projelerde deneyim kazanarak kendimizi mimari hizmete de hazır hissettik. Ekibimizi bu konuda da geliştirdik. Ben bu işin ekip işi olduğunu düşünerek sürekli çalışan sayımı arıtırdım ve çalışanlarımın gelişimine yatırım yaptım. Böyle olunca her geçen gün daha yeni ve büyük projeler almaya başladık. Özelikle önde gelen birkaç otelin projelerinin tamamını hazırlamamız bizim önümüzü açtı. 

Şimdi hem Gaziantep'te hem de yurt içinde referanslarımız ve yaptığımız çözümler sayesinde çok keyifli projeler yürütüyoruz. Ayrıca bundan iki yıl önce tasarım ve iç mimari alanında Türkiyenin heyecanla başlamamın nedeni mesleğime duyduğum aşk. "Bu yeterli midir?" diye sorarsanız, "elbette değil". Bu aşka profesyonelliğimizi, ekibimizin gücünü, hayallerimizi katıyoruz. Mimarlık, yaşamakla, hayal etmekle, farklı değerlere, kültürlere, yaşantılara dokunmakla ilgili bir şey. Bunu da başardığımıza inanıyorum. Yaptığımız projeler de aslında bunu gösteriyor. 


Şu anda hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz? 

Bugün Gaziantep'te yapılan seçkin bir çok projenin çözüm ortağı olduk. Projelerin isimleriyle bilgi vermeyi sevmiyorum. Ama şu an Gaziantep'te ikisi finale yaklaşmış 3 otel projemiz var. Dünyanın en büyük otel markalarından biri olan vc Gaziantep'te yapılan en büyük otel projesi olmaya hazırlanan bir markanın projelerini hazırlıyoruz. Yine birçok devam eden yönetim binalarımız ve prestijli konul projelerimiz var. Ama sadece Gaziantep'le vc ülkemizle de sınırlı kalmadık. Tecrübemizi yurt dışına da taşıdık. 


Gaziantep dışında ve yurt dışındaki iş projeleriniz neler? 

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Yurtdışındaki projelerde aklımızda hep Türkiye'yi temsil ettiğimiz bilinciyle hareket ettik. Bu nedenle yurt dışı projelere sadece Şerbetçi Mimarlık'ın projeleri olarak değil Türkiye'nin projeleri olarak baktık. Yurt dışında da yeni otel projelerimiz var. En önemlisi de şu an İstanbul'da yeni bir tasarım ofisi ve yeni bir ekip kurmanın heyecanını yaşıyoruz. Halta İstanbul ofisimizin Gaziantep ofisimizin önüne geçeceği inancındayım. İstanbul'un en prestijli projelerinden birini almanın heyecanı içerisindeyiz. Çok yakında da açıklayacağız bu projenin ne olduğunu? 

Şu an İstanbul-Gaziantep arası her hafta mekik dokuyorum. 


İşle ilgili en çok hangi ilkeleri ve prensipleri ön planda tutuyorsunuz? 

Biz projelerimizin tasarımında hep çok yönlü düşünüyor ve her detayı işlevsel kılmaya özen gösteriyoruz. 

Her zaman şunun bilincindeyiz: "Tüm tasarımlarımızda varını bugünden tasarlıyoruz. Yani, bugün, yarını düşlediğimiz gün aslında". Şimdi, zaman zaman geçmişin otantiğinin, değerlerinin bir çok mimari projeye yansıdığını siz de görüyorsunuzdur. Ama hayatın değiştiğini, geliştiğini, sürekli bir ilerleme içinde olduğunu görenler ve geçmişin yapılarına saygı duyanlar bundan kaçmıyor. Biz de geçmişe saygıdan geçmişi kopya etmekten kaçınıyor vc hep yeniyi, modern çizgileri oluşturuyoruz. Başarımızda bu çok önemli bir etken... 


işiniz ile ilgili uzun vadede hedefleriniz neler? İleride firmanızı nerelerde görmek istersiniz? 

Aslında iş hayatında hedef belirleme, kurumsal olarak baktığınızda olmazsa olmaz olarak görülüyor. Ama biz buna çok sıcak bakmıyoruz. Bu hep hedeflerin belirlenmesi sürecini doğuruyor ve motivasyonu kırabiliyor. 

Bu nedenle biz, şu ya da bu hedefimiz demiyoruz. Sadece şunu söylüyoruz: "İşimizi gerçekliğimizin bir parçası olarak görüyor vc hep en iyiyi, en yeniyi, en moderni, hayata en yakın olanı oluşturmaya çalışıyoruz". Yaşama, doğaya, çevreye dokunan tasarımlara hayat vermeye devam cdcccğiz. Bundan hareket edersek hedefimizi bu çalışma motivasyonunu hep korumak olarak da görebilirsiniz. 


Koleksiyon mağazası Gaziantep'e neler kattı? 

Koleksiyon mağazasını Gaziantep'e açma sebebim ekibimin bu konuda bana destek vermesi ve Malhan ailesinin de Gaziantep'te olmak istemesiydi. Çünkü bizim projeci bir ekip olarak çok çalışmamız ve bu konuyla ilgili çok ciddi mesai yapmamız gerekiyordu. 


Koleksiyon ise bir mobilya mağazası ama perakendesi ağırlıklı olan bir mağaza değil. Koleksiyon da proje ortaklığıyla yürüyen bir marka. Bizim bütün müşterilerimizi doğru yönlendirmemiz ve onlara mutlaka proje desteğini vermemiz gerekiyor. Bu yüzden ekstra ilgi ve zaman gerekiyor. Ben Koleksiyoın'la toplu iş projelerinde ilgileniyorum. 


Onun dışındaki Gaziantepte'ki başarımız ekibimin başarısı oldu. Açtığımız günden bu yana sanırım hedeflediğiniz hiç bir ihaleyi kaptırmadık. Gaziantep'in son 2 yılda Koleksiyonu daha da sevdiğini düşünüyoruz. Çünkü artık iki yıl boyunca kullananların olumlu dönüşünü ve referanslarını daha net görüyoruz. Ben ofis mobilya anlayışına yepyeni modern ve en önemlisi kaliteli bir çizgi kattığımıza inanıyorum. Bu yüzden de çok mutluyum. 


Milliyet Gazetesi Gaziantep Business eki