Genel

Serdar İnan'dan sultanlara layık proje önerisi Sultanada!

Maliyeti 100 milyar, satışı 300 milyar dolar seviyesinde olabilecek Sultanada, 300,000 insanın rahatlıkla yaşayabileceği bir ticaret, ulaşım, kültür ve simge şehri; sonuç olarak bir marka şehir olabilecektir...

İstanbul’un bir dünya markası olma yoluculuğunda tarihi bir proje önerisi; Sultanada...


1699 yılından beri geri çekilen Osmanlı ve 90 yılda sadece dünya 17,’liğine çıkabilmiş Türkiye... Çevre ülkeler gibi petrolü olmadığı için dış enerjiye muhtaç, dünya ekonomileri çökerken ayakta kalsa da, her yıl büyüyen cari açık ve dış borç ile zorlanan bir bütçe... Dünyanın ilk 500 markası içinde bir markamız yok. Bilim, sanayi ve hatta tarım alanlarında kendi ayaklarımız üzerinde duracak duruma henüz gelebilmiş değiliz...


Elimizde bu fasit daireden çıkış anlamında ne var? Turizm patlayacak, kurtulacağız dedik yıllarca. Bugün 30 milyar dolar geliri olan turizmimiz sınıra dayanmış durumda ve neredeyse tüm sahillerimiz otel dolu. Diğer ümidimiz tekstil ise dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Çin rekabeti karşısında çaresiz kalıyor. Bir başka ümidimiz ‘Bor’ madenlerinin bugüne kadar hiçbir faydasını göremedik. Peki bizler gelecek nesillere ülkemizi marka yapabilecek ne bırakabileceğiz? Geçmişteki gücümüzü günümüze nasıl yansıtabileceğiz?


Cevap, yurtdışından gelen taleplerde gizli... Dünyadan Türkiye’ye yönelen çok ciddi bir gayrimenkul alım talebi, yıllar içinde yavaş ama güçlü bir şekilde gelişmekte. Eskiden Batı AvrupalIların güney sahillerine yönelmelerini n yerini, bugünlerde Ortadoğu ülkelerinin İstanbul sevgisi almış durumda. Kökünü OsmanlI’dan alan, yeni Türk dizileri ile perçinlenen bu sevgi ve ilgi, İstanbul’un zenginliğine zenginlik katacak, gayrimenkul sektörü başta olmak üzere Türkiye ekonomisine güç katacak benzersiz bir avantaj. Ancak daha önce güneyde yaptığımız ucuz satış hatalarını İstanbul’da tekrarlamamak çok önemli. Tarihimiz ve kültürümüzün bize sunduğu bu fırsatı kaçırmaya ne zamanımız ne de sabrımız var...


Son yıllarda Araplara 450 milyar Euro’luk gayrimenkul satışı yapan İspanya, bize yol gösterebilecek, önemli bir örnek. Bu rakamın, hatta daha fazlası bir gelirin Türk ekonomisine dahil olduğunu hayal edelim. Ayrıca ev satın almış yabancıların her sene evlerini ziyaret etmeye geldiklerini ve bunun oluşturacağı ekonomik hareketliliği düşünelim. Dış borcu kalmamış, altyapı yatırımlarını tamamlamış ve cari açık sorununu halletmiş bir Türkiye görmek mümkün olabilirdi...

Sultanada proje önerisi; ülkemizin en pahalı arazisi üzerinde planlanan, Türkiye’nin makus talihini tamamen düzeltme yolunda atılacak bir adım, İstanbul’u dünya markası olma yolunda ileriye taşıyacak bir 21. asır projesidir. Muhteşem İstanbul manzaralı, aynı anda Ataköy Marina’dan tarihi yarımada, Galata, iki köprü, Kız Kulesi, Haydarpaşa ve Adalar’a kadar seyredebilecek, dünyada eşi benzeri olmayan bir nokta...


Maliyeti 100 milyar, satışı 300 milyar dolar seviyesinde olabilecek Sultanada, 300,000 insanın rahatlıkla yaşayabileceği bir ticaret, ulaşım, kültür ve simge şehri; sonuç olarak bir marka şehir olabilecektir. İstanbul’un lineer yapısını dairesel plana çevirecek, Avrupa Yakası’na geçecek, 29 Ekim’de açılacak olan Marmaray’ı tekrar Asya’ya bağlayabilecek, hava ve kruvaziyer limanı ile Türkiye’nin yükselen yıldızını markalaştıracak.


Önümüzdeki günlerde dünyanın mimari literatüründe çokça konuşulacak Sultanada, İstanbul siluetine ve turizmine yüksek katkıları olabilecek bir yapıda dizayn edildi. Kuzeyde yapılması planlanan yeni şehir, Kanal İstanbul, 3. Havalimanı ve 3 köprüyü birbirine bağlayacak bu proje; gelecek nesillere bir nefes, bir ümit katacak, dünya ile rekabetimizde Türkiye’yi öne geçirebilecek, katma değeri yüksek bir proje önerisidir.


Ekte sunduğumuz, aylar süren ciddi bir çalışmanın ürünü Sultanada proje önerisinin tanıtım kitabını incelemeniz ve değerli katkılarınızı bizden esirgememeniz ricasıyla ilginize sunuyoruz...