Sevgi Kalansun aldığı tazminatla restoran açtı!

Aylarca tedavi görerek iyileşen Kalansun, şimdi Ankara'da, bu paranın bir kısmıyla kurduğu restoranı işletiyor ve "Gökyüzünden ikinci hayata düştüm" diyor. Sevgi Kalansun, 2009'un şubat ayında Amsterdam'a inerken tarlaya düşen Tekirdağ adlı Boeing 737-800 tipi yolcu uçağından ağır yaralı kurtulan bir gurbetçiydi. Onunla ilk yan yana gelişimiz kazadan 8 saat sonra ulaştığım Amsterdam AMC Hastanesi'nde olmuştu. O zaman acil servisin kuytu bir odasında sessiz, kıpırtısız yatıyordu Sevgi Hanım. Ailesi acı olayı duyup, koşup gelmiş; 3'ü mürettebat 9 kişinin öldüğü kazadan ağır beden hasarıyla kurtulan Sevgi'lerinin başına toplanmıştı. Onlarla da tanıştım, sarıldık, ağladık hastane loşluklarında. İkinci görüşmemiz tamamen rastlantı eseri oldu. Gazeteden 4 arkadaş Ankara'da, Ulaştırma Bakanlığı'nda yaptığımız bir çalışmadan çıkıp, "Uçağımıza 4-5 saat var, bir yerlerde bir mekân bulsak, yeme içmeyle zaman tüketsek" dedik.  Ankara  cahili olduğumuz için nerede ne yenir, trafiğe bulaşmadan nasıl seyrü sefer edilir bilmiyorduk. O cehalet bize önce kaybettirip, sonra Çukurambar semtini buldurdu. Mebzul lokanta, restoran arasından gözümüzü okşayan bir tanesini seçip, park ettik yamacına.

ANKARA'DA RESTORAN İŞLETİYOR
Yemek saati değildi de o nedenle tenhaydı mekanın içi. Gayet şık, özenle yerleştirilmiş bir restorandı. Giriş kapısı karşında tek bir masada müşteri vardı. Ailece gelmişlerdi belli ki. Biz girince şöyle bir dönüp baktılar, ardından şaşırıp, sevinip, çığlıklar atarak yanıma koştular. Öyle içten, yürekten bir karşılamaydı ki şaşırma sırası bize gelmişti o an. Meğer Sevgi Kalansun'un restoranıymış orası, kardeşleriyle birlikte çalıştırıyormuş. Önce bilip çıkaramadım nereden tanıştığımızı. Söyleyince hatırladım elbette. Ölümün kıyısından dönen genç kadının anlattıklarını detaylı dinleyince de yazmadan edemedim. Sevgi Hanım, "Seni burada da görmek varmış Savaş Abi ya, gam yemem artık" diye başladı söze. Sonra anlatmaya koyuldu: "Aaah abicim ah, neler neler geçti başımdan o günden bu yana. O hastanede omurgam 2 yerden kırık, bacağımda derin açık kırık, kafa travmasıyla yattım günlerce. THY görevlileri sağolsun çok ilgilendi, hep yanımda oldu. Zaten kazada vefat eden baş pilotumuz olmasa hiç kimse sağ kalmazmış uçakta. O teknik arızaya rağmen ustalıkla kondurmuş uçağı yere. Ama sen de gördün tarlaydı orası. Parçalanmadı, yanmadı uçak ama kırıldı. Depresyona girdiğim anlaşılınca 'Seni Ankara'ya GATA'ya nakledelim' dediler. Uyutularak bindirildim uçağa. 4 ay GATA'da tedavi görüp sağlığıma kavuştum. Amsterdam Hastanesi kapısında anamla senin sarılıp ağlaşan resmin çıktı gazetede. Onu büyütüp duvarımıza astık evde. Ama anacığım olaydan 6 ay sonra kötü hastalıktan vefat etti. O da pek severdi seni."

2 MİLYON DOLAR TAZMİNAT
18 yaşındayken Hollanda'ya gelin gittiğini ve 3 çocuk sahibi olduğunu söyleyen Kalansun, restoran işini sorduğumda şöyle devam etti: "Eşimin lokantaları vardı. 12 yıl önce de onu kaybetik. Ana baba oldum çocuklarıma. Kaza sebebinin Boeing firması olduğu, bozuk altimetre yüzünden yüzde 80 kusurlu olduğu tespit edildi. Diğer yüzde 20 de kuleninmiş. Ben Amerikalı 2 avukat tuttum ve Amerika'da dava açmak üzereydim. Chicago'daki Eyalet Mahkemesi'nde uçak kazasında ölenlerin yakınları ve benim gibi yaralı kurtulanların 'Boeing' aleyhine açtıkları milyon dolarlık tazminat davaları başlayacaktı. Boing yetkilileri bizimle anlaşma yaptı. Payıma 2 milyon dolar tazminat ödediler. Çok duyulsun istemediler ama sen yabancı sayılmazsın. Ben de artık gurbet kahrı çekmeyelim dedim. Paranın yarısıyla burayı yaptık, ailece çalıştırmaya başladık. Gökyüzünden ikinci hayata düştüm sayıyorum kendimi."

KAZAYA HATALI RADAR ALTİMETRESİ YOL AÇTI
Hollanda Havacılılık Emniyet Kurulu; Boeing- 737-800 tipi "Tekirdağ" yolcu uçağının, 2009'da Amsterdam'a inerken yaptığı kaza ile ilgili nihai rapor hazırlamıştı. Raporda, uçağın radar altimetresindeki hatanın yanı sıra pilotlara ve uçuş görevlilerine yetersiz direktif veren hava trafik kontrol merkezinin de kusurlu olduğu belirtilmişti. Rapora göre, yanlış yükseklik gösteren altimetre, uçağın havadayken otomatik olarak erken hız kesmesine ve düşmesine neden oldu. Raporda, pilotların da altimetredeki hatayı geç fark ettiği ifade edilmişti. Havacılılık Emniyet Kurulu, ilk bulgulara dayandırarak daha önce yayımladığı raporda da Boeing'in yüzde 80 kusurlu olduğunu bildirmişti. Bir bildiri yayımlayan THY ise pilotların altimetredeki hatayı geç fark ettikleri yönündeki bulgunun gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı.Gövde üstü iniş yaparak 3 parçaya ayrılan uçakta 127 yolcuyla 7 kişilik mürettebat bulunuyordu. Kazada kaptan pilot Hasan Tahsin Arısan, ikinci pilot Olgay Özgür ve kabin görevlisi Ulvi Murat Eskin'le, 4'ü ABD vatandaşı 6 yolcu ölmüş, 84 kişi de yaralanmıştı. ABD'li hukuk firması Ribbeck Law'un yaşamını yitiren kabin görevlisi Murat Eskin'in ailesi ve üç yaralı adına, ABD'de Boeing firması aleyhine dava açması basında yer almıştı.

KABİN AMİRİ HOLLANDA'YA YERLEŞTİ
Sevgi Hanım'ın anlattıklarına göre, kazada yaralanıp bir bacağını kaybeden kabin amiri Figen Eren özel olarak üretilen protezle gayet güzel yürümeye başladı aylar sonra. Türkiye'ye dönüşünde THY yönetimi ve arkadaşları coşkuyla karşıladılar onu. Bir süre sonra Hollanda'dan vatandaşlık teklifi aldı, kabul edip Amsterdam'a yerleşti.
Saabh/Savaş Ay