Seyhan Kıyıkent Evleri kentsel dönüşüm alanı harfiyat döküm yeri oldu!
Kıyıkent Evleri çevresindeki kentsel dönüşüm alanı hafriyat döküm yeri oldu. Moloz yığınlarıyla baş başa kalan vatandaşlar, "Çöplüğün içinde yaşamak istemiyoruz" dedi
Adana'nın Seyhan ilçesinde İsmetpaşa Mahallesi Yeşilevler Caddesi boyunca kentsel dönüşüm çalışmaları esnasında yıkılan binaların yeri, yeni binalar yükseleceği yerde hafriyat alanlarına dönüştürüldü. Bu alanların görsel kirliliğinin yanı sıra halk sağlığını da tehdit ettiğinden yakınan vatandaşlar, "Evlerimiz kış ortasında sinekten geçilmiyor. Eğer şimdi böyleyse sıcaklar başladığında yazın ne yapacağız?" dedi.
"ÇEHREMİZ DEĞİŞTİ!"
Seyhan ve Büyükşehir Belediyesi'ne ait kamyonlarla hafriyat taşındığını anlatan İsmetpaşa Mahallesi sakinlerinden Coşkun Başıkara (35), "Kentsel dönüşümle mahallemizin çehresinin değişeceğini söylediler. Gerçekten de çehremiz değişti. Belediyelerin yardımıyla çirkin bir çehre yaratıldı. 153'ü arıyoruz, 'Yetkiliyi size yönlendireceğiz' diyorlar, ne arayan oldu ne soran oldu. Ne muhtarlar işe yarıyor ne de belediyeler. Bu çirkinlik kaderimiz oldu" dedi. Adanalıların yakından bildiği Yeşilevler portakalının yetiştiği narenciye bahçesinin de kentsel dönüşüme kurban gittiğini anlatan Mehmet Günel (30), "Portakal bahçesi de hafriyat alanı oldu. Yıkım çalışmaları esnasında 2 kamyonun aynı anda geçebileceği bir yol yapıldı. Kamyonların getirdiği hafriyatlar yüzünden şimdi bir araç bile zor geçiyor. Hava karardıktan sonra inanın değil kadınlar, erkekler bile buralardan geçmeye korkuyor" diye konuştu.
SİNEK TEHDİDİ
Hafriyat dökümlerinin başlamasının ardından mahallenin sinekten geçilmediğini anlatan Mehmet Eker (48) ise şunları söyledi: Moloz yığınları arasında bataklı alanlar oluştu. Evlerimiz kış ortasında sinekten geçilmiyor. Eğer şimdi böyleyse sıcaklar başladığında ne yapacağız? Hafriyat alanı sinek üretim merkezine döndü. Büyükşehir'in bir gün gelip ilaçlama yaptığını görmedik. Karanlık çöktükten sonra sabahın ilk ışıklarına kadar her yer köpek kaynıyor. Korkuyoruz.
Sabah Güney