Sıfır emisyonlu binalarda yüzde 95 enerji tasarrufu mümkün!
Oxford Üniversitesi'nin "Sıfır Emisyonlu Küresel İnşaat Sektörüne Doğru" raporuna göre, sıfır emisyonlu binaların, geleneksel binalara göre enerji talebinde yüzde 95'e varan tasarruf sağladığı hesaplandı.
Oxford Üniversitesi'nce hazırlanan "Sıfır Emisyonlu Küresel İnşaat Sektörüne Doğru" raporu sonucu raporuna göre, iklim değişikliğiyle mücadele için inşaat sektörünün karbonsuzlaşması büyük öneme sahip.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; inşaat sektörü, dünyada enerji hakkında sera gazı emisyonlarının yüzde 39'undan sorumlu olup küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlanabilmesi amacıyla kalan karbon bütçesinin yarısını tüketebilecek büyüklükte seyrediyor.
Dünyanın hemen her yerinde sıfır veya sıfıra yakın emisyonlu yapılar inşa edilmesi için gereken teknoloji olurken bu teknolojilerin maliyeti geleneksel projelerle aynı seviyede seyrediyor.
Rapor değerlendirildiğinde, sıfır emisyonlu binalar soğutma ve ısıtma faturalarını önemli ölçüde düşürüp geleneksel evlere göre enerji talebinde yüzde 95'e varan tasarruf sunuluyor.
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ardından iklim dostu ekonomik toparlanmanın önemli bir parçası olarak tanımlanan sıfır karbon binalarla, inşaat sektörünün kendi başına iklime nötr bir sektör haline dönüşebilir bunun için acilen çalışmalarda bulunulması şartı bulunuyor.
Raporun yazarları arasında yer alan Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Sürdürülebilir Enerji Bölümü Direktörü Scott Foster, ülkelerin küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmayı kabul ettiğini kaydederek "Ancak kendimizi 3 ila 5 derece arasında bir yolda bulduk. Binalar, dünyanın yaşam kalitesi hedeflerini karşılamanın ve iklim değişikliğini ele almanın merkezinde yer alıyor. Elimizdeki tüm seçenekler arasında binaları doğru şekilde inşa etme konusunda zamanlama, ölçeklendirme ve ekonomik fayda öne çıkıyor." açıklamasında bulundu.
Oxford Üniversitesi Smith İşletme ve Çevre Okulu Kıdemli Araştırmacısı Radhika Khosla da binalarda sıfır emisyon amaçlarına ulaşılması için enerji verimliliği uygulamalarının maksimum kullanılması gerektiğinden bahsederek, "Binaların sürdürülebilir bir şekilde soğutulması büyük bir zorluk. Isınan bir iklimde, soğutma ne kadar verimli yapılsa da bina enerji kullanımı artacaktır. Artan refah, alan ve konfor ihtiyaçları, sera gazı emisyonlarında artışlarla birlikte enerji talebini de önemli ölçüde arıtıyor." açıklamasında bulundu.