Kent Haberleri

Silifke'de kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştiriliyor!

Sessizliğin Silifke Kalesi ve Göksu Nehri Silifke, Nato Limanı, Akkuyu Nükleer Santrali, termik santraller, maden ocakları ve balık çiftlikleri, delta yağması ve kentsel dönüşüm projeleriyle, yörenin insanına ve doğasına getireceği zararlarla boğuşuyor...

Aslında bunlar Silifke, Taşucu ya da Yeşilovacık'ın değil, tüm Çukurova'nın, Akdeniz bölgesinin, dahası Türkiye'nin bir sorunu olarak duruyor karşımızda. 

Öte yandan, maalesef Akkuyu Nükleer Santrali bir kabus gibi başımıza çökmüştür. 


Termik santrallere, çimento fabrikasına, liman inşaatına, Akkuyu Nükleer Santrali'ne hayır demenin ve bunun için mücadele etmenin, gelecek kuşaklara karşı bir görev olduğunu hatırlatırız". 

Türkiye'nin ilk Nükleer Enerji santrali olması düşünülen Akkuyu Nükleer Santrali'nin kurulmasını protesto eden Nükleer Karşıtı kuruluş ve sivil toplum örgütleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da geniş katılımlı bir yürüyüş için çalışmalara başladı. 4 Ağustos Pazar günü Akkuyu Nükleer Santral tesislerine doğru "Nükleere hayır" yürüyüşü gerçekleştirildi.

Taksim Gezi Parkı eylemliliği olarak bilinen Haziran Direnişi, insanın bu topraklarda yeniden uyanışının bir miladı ve başlangıcıdır artık. 

Bölge insanı bugün yaşamın tüm alanlarında insanlık değerlerine saldıran, doğayı rant uğruna yerli yabancı sermayeye peşkeş çeken, özelleştirmeci ve gerici AKP iktidarına artık boyun eğmiyor, eğmeyecek. Çünkü başka bir ülke yok, başka bir gelecek yaratmak için bugün insana ve doğaya zarar veren her karara, her uygulamaya karşı çıkmak gerek. 

Bugün Silifke yöresinin insanın direnişinin yanma kendimizi, umutla, inatla, aydınlıkla koymanın zamanıdır. 


Bölge halkı ciddi bir yoksullukla karşı karşıya kalacağı şimdiden görülecek hale gelmiştir. 


"Yeşilovacık'ta çevreye zarar veren liman inşaatı ile ilgili, inşaatın çevreye zarar verdiği resmi makamlarca belirlenmesine rağmen, uluslararası sözleşmelere aykırı bir biçimde, herhangi bir izin ve imar plan tadilatı olmaksızın, çevre kirlilisine neden olması dikkate alınmadan, inşaat devam etmektedir. 

rü ve Sanat çalışmaya başlaması halinde Mersin, Tarsus, Silifke, Taşucu, Yeşilovacık. Buralarda nükleer santral, termik dergisi de bu sayısını nükleer ve termik santrallere ayırdı. 

Derginin Yayın Yönetmeni Resmiye Özel Serbes, şunları aktardı: "Bölgede çevre sorunları artarak ciddi boyutta hızla ilerliyor. Bölgemizde, şu anda kesinleşmiş Işıklı, Bağalını çimento fabrikası, Yeşilovacık'la beraber 3 adet termik santral, yine Taşucu Seka Fabrikası sahasında da 2 adet olmak üzere Anamur'a kadar 20 adet termik yapılacağı planlandığı söylenmektedir. Bölgemizde yapılması kararlaştırılan termik santral ve çimento fabrikası yörenin turizm niteliği arazileri ve tarım alanını değer kazandırması gerekirken tam tersi Yeşilovacık kasabasında turizm ve konut yatırımı durmuştur. 


Bu santrallerin santraller, yeni barajlar ile HES'lerin, balık çiftliklerinin, taş ve maden ocaklarının ve daha pek çok insana, onun yaşadığı doğaya zarar verecek uygulamaların gündeme geldiği yerler. Bütün bir Çukurova, bütün bir Akdeniz... 


Bölge insanı bilinçleniyor, doğayı ve tarihi korumanın insanı ve onun yarattığı değerleri, kültürü korumak anlamına geldiğini biliyor. 

Silifke'de çıkan Kalykadnos (Göksu) Akdeniz KültüNükleere karşı mücadele büyüyor Mersin'de 1970'li yıllardan beri dillendirilen Akkuyu Nükleer Santral yapımı Rusya'ya ihale edildi ve bu tehdit artık somut bir gerçekliğe dönüştü. 

Akkuyu'da her yıl nükleer santrala karşı ortak eylemler gerçekleştiriliyor. Mersin ve Silifke'de toplantılar düzenleniyor. Mersin Nükleer Karşıtı Platform (MNKP), bu çabalara öncülük ediyor. Aynı şekilde bölgedeki çeşitli meslek odaları ve çevre örgütleri de Akkuyu Nükleer santral yapımına karşı eylemlerde yer alıyor. 


Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Aslan, bu konuda şu görüşleri dile getiriyor: "Nükleer santraller, enerji yerine silah ham maddesi olan plütonyum üretmek ve sözde gelişmiş ülkelerin nükleer atıklarının depolanması amacıyla kullanılacaktır. 

"Diğer yandan, hidroelektrik santrallerin kurulum amacı da elektrik enerjisi üretmek değildir. 


Asıl amaç insanlığın binlerce yıl kullandığı bedava suyu halka özelleştirmeler aracılığı ile satmaktır. Hidroelektrik santraller kuruldukları bölgenin iklim değişikliklerine neden olmaktadır. 

Tarsus'ta Cehennem Deresi ve Silifke Göksu Nehri üzerinde yapılmak istenen HES'lerin amacı da suyu satmaktır. Bu yatırımlar bölgelerin ekosistemini ve iklimini değiştirecektir." Bugüne kadar her yıl başta Akkuyu Nükleer Santrali olmak üzere bölgedeki çevre sorunları için mücadele yürütmeye çalıştıklarını ifade eden Sabahat Aslan, "Nükleer Karşıtı Platform 1 lm (NKP), AKP hükümetinin 'Mersin ve Sinop'ta Rusya ve Güney Kore ile ikili anlaşmalar yoluyla ihalesiz olarak nükleer santral kurulmasına' yönelik girişimleri nedeniyle eylemlilik süreci başladı. NKP'nin 13 Nisan 2010 Salı günü yaptığı Yürütme Kurulu toplantısı sonucunda, Çernobil Nükleer Santral Felaketi'nin 24. 

yılında nükleer santral kurma girişimlerine karşı çeşitli etkinlikler düzenlenerek, mücadelenin yükseltilmesini kararlaştırdığını da belirtmek isterim" dedi. 


Sol Gazetesi