24 / 12 / 2024

Şirketin çalışanına kiraladığı konut gider gösterilemez

Şirketin çalışanına kiraladığı konut gider gösterilemez

Şirketler tarafından kiralanan ve çalışanlara tahsis edilen konutlar için yapılan kira ödemeleri, ücret ödemeleri gibi kabul edilir.



Dolayısıyla konutlardan yararlananların gelir vergisi stopajları buna göre hesaplanır. Kira bedelleri de bu koşullar içinde giderleştirilemez.
 
SORU: Yabancı ortaklı bir anonim şirketiz. Türkiye'de faaliyet göstermek üzere yapılmakta olan fabrika ve yan tesisler için istihdam ettiğimiz personelin konaklaması için iki ev kiralamış bulunuyoruz. Bu evlerin kiralanması sırasında ev sahipleri ile bir yıllık kira sözleşmesi yapmış olup, söz konusu kira sözleşmeleri işin gereği olarak bir yıl daha tarafımızdan uzatılabilecektir. Kira bedeli altışar aylık peşin olarak ödenmektedir. İlk altı aylık kira bedeli ödenmiş bulunmaktadır. Bu kira bedelini kayıtlarımıza intikal ettirmek mümkün müdür?
 
YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın 70. maddesi uyarınca söz konusu maddede yer alan mal ve hakların kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelir gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul edilmektedir. Diğer yandan yasal düzenleme gereği söz konusu gayrimenkullerin kiralanması nedeniyle yapmış olduğunuz ödemeler yüzde 20 oranında gelir vergisi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Bu bağlamda ödemiş bulunduğunuz kira bedeli üzerinden Gelir Vergisi Yasası'nın 94/5-a maddesi uyarınca yüzde 20 oranında kesinti yaparak bu miktarı muhtasar beyanname ile beyan etmek ve ilgili vergi dairesine yatırmak gerekmektedir.

Söz konusu yerlerin çalışanların yararlanması amacıyla kiralanması, çalışanların elde etmekte oldukları ücretleri de vergisel açıdan etkilemektedir. Şöyle ki;

* Gelir Vergisi Yasası'nın 61. maddesinde yer alan tanımlamadan anlaşılacağı üzere "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir."

* Aynı yasanın 23/9. maddesi uyarınca da "Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması, yakıt ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 metrekareyi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler gelir vergisinden istisna edilmiş olup, vergiye tabi tutulmamaktadır.

* Gelir Vergisi Yasası'nın 63.maddesinin son fıkrası uyarınca "Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir."
Bu durumda şirketiniz tarafından kiralanan ve çalışanların yararlanmasına tahsis edilen konutlar için yapılan kira ödemelerinin brüt tutarının çalışanlara ücret olarak verilen ayni nitelikte bir ödeme olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla konut olarak kiralanan gayrimenkuller için ödenen kira bedellerinin brüt tutarının her ay altıda birinin konutlardan yararlanan işçi sayısına bölünerek ücretlerine eklenmesi ve bu konutlardan yararlananların gelir vergisi stopajlarının buna göre hesaplanması gerekmektedir. Kira bedellerini bu koşullar içerisinde giderleştirmeniz mümkündür.(V. Seviğ).
 
VERGİ BORCUNUN TAKSİTLENDİRİLMESİ

SORU: Vergi dairesine olan borçlarımızı içinde bulunduğumuz ekonomik sorunlar nedeniyle ödeyemiyoruz. Bu konuda yapmış bulunduğumuz yazılı başvuru üzerine vergi dairesi bize teminat göstermemiz halinde sizin borcunuzu taksitlendirebiliriz diyor. Bizim vergi dairesine olan borcumuz 60.000 YTL civarında, ancak bizden istenen teminat miktarı bunun üzerinde.
Yapılan yeni kanun değişikliğinden biz yararlanamaz mıyız?
 
YANIT: Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki yasanın 48.maddesinin 2.fıkrası uyarınca 01.07.2008 tarihinden itibaren "... amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibariyle tecil edilen borçlarının toplamı Elli Bin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı Elli Bin Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır."

Buna göre; amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibariyle tecil edilecek borçları için teminat ancak borcun elli bin lirayı aşması halinde aranacaktır.
Bu bağlamda da tecil ve taksitlendirilecek amme alacaklarının toplam tutarının 50 bin lirayı aşması halinde gösterilmesi gereken teminat miktarı 50 bin lirayı aşan kısmın ancak yarısı olacaktır. Dolayısıyla sizin alacaklı vergi dairesine göstermek zorunda olduğunuz teminat miktarı (60.000-50.000= 10.000 : 2= 5.000 YTL'dir.)

Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Tahsilat Genel Tebliğ Seri A sıra no:2'de de açıkça ifade edildiği üzere "her bir tahsil dairesince borçlunun tecil edilen borç toplamı 50.000 liraya ulaşıncaya kadar borçludan herhangi bir teminat göstermesi istenmeyecektir. Ancak, tecil edilen borç toplamı 50.000 lirayı aştıktan sonra ve tecil şartlarına uygun ödemeler devam ettiği müddetçe borçlu tarafından yapılacak her yeni tecil istemi sırasında, daha önce tecil edilmiş borçların 50.000 liralık kısmı için teminat aranılmamış olması nedeniyle, tecili talep edilen borcun yarısı değerinde teminat gösterilmesi istenecektir.


Geri Dön