Kira

Şirketler de kira göçüne katılıyor!

İstanbul ve büyük şehirlerde yükselen kiralar hem işletmeleri hem de çalışanları taşınmaya zorluyor.  İşe alımlarda daha önce lokasyon tercihi yapılırken, işletmeler artan maliyetlerle mücadele edebilmek için operasyonlarında adres değişikliğine gidiyor. Yeni bir ekonomik belirsizlik yılına hazırlanan şirketler, bu süre zarfında stratejilerini ve maliyet pozisyonlarını yeniden düşünmeye başlıyor

Başta kira olmak üzere yüksek maliyetler iş hayatının bilançosunu da değiştiriyor.

Yeni bir ekonomik belirsizlik yılına hazırlanan şirketler, bu süre zarfında stratejilerini ve maliyet pozisyonlarını yeniden düşünmeye başlıyor.

BloombergHT'de yer alan habere göre; KPMG Türkiye İnsan Kaynakları ve Değişim Yönetimi Direktörü Jan Erdem,  “Kiraların daha ucuz olduğu ofislerin tutulması veya ortak çalışma alanlarının kiralanması yönünde çözümler üretiliyor. Bazı şirketler, tek büyük bir merkez ofis yerine belirlediği stratejik bölgelerde küçük ofisler açarak operasyonel maliyetlerini azaltmayı hedefliyor” şeklinde konuştu.

Şirketlerin İstanbul'a taşınma imkanı olmadıkça potansiyel eleman almaktan çekindiklerini kaydeden Erdem, bazı sigorta şirketlerinin seçilen sektörlerde farklı lokasyonlardan deneme amaçlı eleman alımı yaptığını söyledi.

Erdem, “Şirketlerin bunu tercih etmesinin başka bir sebebi daralan yetenek havuzunun genişletilmesi. Tabii bu durum şirket içerisindeki işleyiş, çalışma şekli, ikili çalışan ilişkileri ve alışkanlıkların değişmesine de yol açacaktır” dedi.

"İşletmenin İstanbul’da bulunması lüks hale geldi"

İnsan Kaynakları Yöneticisi Erkan Ataman İstanbul'un binalarının lüks bir kalem haline geldiğine dikkat çekerek,  “Şehirdeki maliyetleri düşündüğünüzde sadece çalışanların kırsala gitmesi değil, işletmelerin de mevcut maliyetlerini azaltabilmek için adreslerini değiştirmesi söz konusu olabilir. İşletmelerin de şehir merkezinden çıkarak daha makul kira bedellerinin olduğu yerlere gitmeyi düşünecekleri bir sürece geçiyoruz” ifadelerini kullandı.

Durumun domino etkisi yaratabileceğini aktaran Ataman, şunları kaydetti: 

“İstanbul vb. illerin kendi kırsallarına doğru genişlemesine yol açacak. İster istemez orada düşük olan arsa ve ev fiyatları da belli bir ölçüde artacaktır”

Ekonomik şartlar sebebiyle çalışan tarafında da bir göçle ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Onel Stratejik İnsan Kaynakları ve Kurumsal Yönetim Danışmanlığı Kurucusu Hakan Onel ise bu göçün yetkin kadrolardan ziyade daha az yetkin kadrolarda yaşandığına belirtti.

Bu durumun temel nedenlerinden biri, mevcut personelin yetkin pozisyonlara yerleştirilmesi ve çok sayıda işçinin niteliksiz pozisyonlara yerleştirilmesi sorununun devam etmesi.

KPMG tarafından 530'dan fazla şirketle yapılan "Uzaktan Çalışmada Güncel Eğilimler" araştırmasına göre, uzaktan çalışma direktiflerini uygulayan sektörler arasında telekom ve teknoloji endüstrileri yer alıyor. Yiyecek, içecek ve perakende sektöründe yanıt verenlerin yüzde 90'ı uzaktan çalışmayı planladıklarını söylüyor. Araştırmaya göre, imalatın daha fazla iş başında çalışma gerektirdiği göz önüne alındığında sonuçlar şaşırtıcı. Bazı şirketler, çalışanların uzaktan çalışmasına izin vermek için sanal gerçeklik gözlükleri kullanan makinelerin uzaktan bakımı gibi yeni teknolojilerden yararlanabileceklerini söylüyor.

"En zoru çalışan bağlılığını sağlamak"

Erdem ise küçük işletmeler konusuna değinerek, büyük şehirler yerine küçük kasabalara akan beyin göçünün küçük işletmeler için ekonomik fırsatlar yaratabileceğini söylüyor. Ayrıca bölgedeki demografik ve sosyal değişiklikleri tetikleyeceğini söylüyor.

Maliyet artışlarıyla mücadelesinin yanı sıra iş dünyasının şu sıralar bir diğer önemli gündem maddesi ise EYT ile nitelikli personel konusunda yaşanabilecek olası kayıplar. İşverenlerin bu konudaki endişeleri gün geçtikçe artarken, bu dönemde çalışan bağlılığını sağlamak ve kalıcı kılmak her zamankinden daha önemli.

Secretcv.com CEO'su Okan Tütüncü, şirketlerin uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin benimsenmesi nedeniyle çalışanların elde tutulması, motivasyonu ve üretkenliği ile mücadele ettiğini söylüyor.

Verilmeyen sosyal haklar gündeme gelecek!

Erkan Ataman ise konuya ilişkin sosyal haklara değindi.

EYT hakkı kazananların geçim sıkıntısının yaratacağı etki ile gidebileceklerini söylerken, “Operasyonunu kırsala taşıyamayan işletmeler de nitelikli personelini kaybetmekle yüz yüze kalacak. Yapmaları gereken nitelikli personeli yanlarına çekmek olacak” diyor. Bu da çalışana daha önce verilmeyen sosyal hakları varsa (örn. ulaştırma, sağlık sigortası vb.) verilmesini ya da yenilerinin eklenmesini zorunlu kılabilir.

Verilmesi gereken hakların bu dönemde çalışan bağlılığını artırıcı bir uygulama olarak sunulması ise çalışanların beklenti ve taleplerini karşılamada yetersiz kalıyor. Bu noktada farklı uygulama ve çalışmalarla çalışan motivasyonunu ve bağlılığını artıran şirketlerin rekabette avantaj sağlaması bekleniyor.

Hakan Onel konuya ilişkin “Çalışanlara yönelik bir şeyler yapabilmek için şirketler belki de karlılıklarından fedakârlık yapmak zorunda kalacak. İşveren markası, çalışan markası haline gelmeli" dedi.

Dünya genelinde çalışana özel teşvikler çıkarılıyor!

Peki, hayat pahalılığının kurum ve çalışanlar üzerindeki etkisi dünya genelinde nasıl?
Jan Erdem konuya ilişkin; bazı küçük şehirlerde uzaktan çalışanlar için özel teşvik paketleri çıkarıldığından söz etti.

Bu kapsamda nakit para, ortak çalışma alanı, ev bulma konusunda yardım sağlanıyor. Bu teşvikler uzaktan çalışanları, yüksek kira giderinden kurtardığı gibi şehirde bulunan işletmelerin de sürdürülebilirliğini destekledi.

Öte yandan küçük şehirlerdeki yetenek arzının genişletilmesi planlanarak hem uzaktan çalışanın hem de kırsal şehirlerin kazanması amaçlanıyor.

Avrupa’daki “dijital çalışma vizeleri” ile turistlerin de yabancı bir ülkede yasal olarak çalışmasına olanak sağlandığını belirten Jan Erdem, “Ülkeler bu vizeleri hem girişim kültürünü desteklemek hem de yerel ekonomilere destek olabilmek amacı ile veriyor” dedi.

Bu çalışma ile ayrıca ülke içerisinde çalışan genç nüfusunda sayısının artırılmak istenmesi hedefleniyor.

Hırvatistan, Almanya, Norveç ve İspanya gibi birçok ülke, iş gücünü çekmek için genellikle altı aydan bir yıla kadar bu vizeleri veriyor.

Yeni yıl öncesi en düşük faizle kredi veren banka hangisi? İşte banka banka ihtiyaç, konut, taşıt kredisi...
Asgari ücret zammında son viraj! Asgari ücret toplantısı sona erdi! İşte detaylar!
İmamoğlu'na hapis kararı çıktı borsa yüzde 4'e yakın düştü