Sit alanları, çevre ve şehircilik Bakanlığı'na bağlandı!
'Tabiatı ve Biyolojik çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısındaki eleştiri odağı olan kurallar, kanun hükmünde kararname ile yasalaştı. Doğal sitler ve tabiat varlıkları, yeni kurulan çevre ve şehircilik Bakanlığı'na bağlandı...
İki yıldır hükümetin gündeminde olan 'Tabiatı ve Biyolojik çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısındaki eleştiri odağı olan kurallar bu kez kanun hükmünde kararname (KHK) yöntemiyle yasalaştı. 17 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 648 sayılı KHK ile, doğal sitler ve tabiat varlıkları ile 'akıbet'leri, yeni kurulan çevre ve şehircilik Bakanlığı'na bağlandı...
çevre ve şehircilik Bakanlığı'nın kuruluşunu düzenleyen 644 sayılı KHK'de değişiklik yapan 648 sayılı KHK'ye göre, ülkedeki tüm Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları ve Yüksek Kurul üyelerinin görevlerine de 17 Ağustos 2011 tarihi itibarıyla son verildi. Yeniden oluşturulacak ve adlan sadece 'Kültür Varlıklarını Koruma' olacak kurullarına YÖK kanalıyla üniversitelerden üye atanması da yürürlükten kaldınldı.
'Tabiat' komisyonlara...
Bugüne dek belirlenen tüm doğal sitler ile korumaya alınmış tabiat varlıkları hakkında değerlendirme yapmak, doğa koruma alanlarını yeniden belirlemek için yeni bakanlığa bağlı 'Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü' kuruluyor.
Bunun için gerekli ön çalışmaları yapmak üzere de aynı genel müdürlüğe bağlı 'Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu', illerde de çevre ve şehircilik Bakanlığı temsilcisinin başkanlığında 'Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları' oluşturuluyor...
Öteden beri Orman Bakanlığı'na bağlı olan 'Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, sulak alanlar ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanların tescil, onay ve ilanına dair usul ve esasları belirlemek ve bu alanların sınırlarını tescil etmek' de aynı genel müdürlüğün yetkisine devrediliyor.
'ÖçKK' kapatıldı!
Buna koşut olarak 1989'dan bu yana faaliyette olan Özel çevre Koruma Kurumu (ÖçKK) ise 'kapatılıyor'; yani yok ediliyor. Personel ve ekipmanı ise yeni genel müdürlüğe aktanlıyor.
Doğal sitlerin kentsel ve arkeolojik sitlerle çakışması durumunda izlenecek yöntem içinse Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çevre ve şehircilik Bakanlığı'nca müştereken çalışma yapılacağı öngörülüyor...
Edinilen bilgiye göre, 'üyeleri kalmayan' koruma yüksek ve bölge kurullan, YÖK'ün de devre dışına çıkarılmasıyla sadece bakanlıkça atanabilecek yeni üyeleri oluşuncaya kadar çalışma yapamayacaklar.
ULUSLARARASI İLKELERE AYKIRI
Görüştüğümüz hukukçular ise hemen tüm maddeleriyle TBMM'de değerlendirilmesi ve kamuoyunda tartışılması gereken 'kanun ' niteliğindeki bu düzenlemenin, Meclis 'in ve ilgili çevrelerin hemen hiç haberi olmadan 'sadece bakanların imzası 'yla KHK şeklinde yürürlüğe sokulmasını, demokratik hukuk devleti açısından uygun bulmuyorlar.
Kültür ve çevre arasındaki ayrılmaz bağın koparılmasını uluslararası ilkelere de aykırı bulan kimi koruma kurulu üyeleri ise çevre ve şehircilik Bakanlığı'nın bir yandan doğayı koruma sorumluluğunu üstlenirken bir yandan da yılların çevre koruma kurumu 'ÖçKK'nin kapatılması 'nı, KHK'deki amaçla uygulama arasındaki en büyük çelişki olarak vurguluyorlar...
Oktay Ekinci / CUMHURİYET