Sektörel

Siyasi krizler Bengisu'yu bıktırdı: Konut yapacağı arsada muz üretecek

Konut satışındaki durgunluk nedeniyle önünü görmekte zorlanan inşaat şirketleri yeni projelere başlamaktan çekiniyor.

Son aylarda bir çok sektörde olduğu gibi inşaatta da ekonomik ve  siyasi gelişmeler sebebiyle durgunluk yaşanıyor. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında açılan kapatma davasının oluşturduğu siyasi belirsizlik konut alıcılarının da geri çekilmesine neden oluyor. Satışlardaki durgunluk nedeniyle önünü görmekte zorlanan inşaat şirketleri yeni projelere başlamaktan çekiniyor. Çekmeköy'deki Bengisu Evlerini inşa eden Bengisu İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bahadır, Türkiye'nin yaşadığı siyasi çalkantılardan yorulduklarını, gelecek planı yapmakta zorlandıklarını belirtiyor. Bahadır, önlerini göremedikleri için Antalya'da konut inşa etmeyi düşündükleri 46 bin metrekarelik arazide muz üreteceklerini belirtiyor. Bahadır, şirketlerini ve inşaat sektörüyle ilgili görüşlerini anlattı.

Bengisu İnşaat'ın büyüme süreciyle gerçekleştirdiği projeler hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye'de milli gelirin 2500 dolardan 10 bin dolara çıktığı zaman diliminde yani 2002'den sonraki dönemde büyümeye başladı. Gelişmeye bağlı olarak insanların sıkıştırılmış ve geciktirilmiş isteklerindeki talebi karşılamak için konutlar, villalar, residenceler yaparken büyüme sürecine girmiştir. Bengisu İnşaat olarak Çekmeköy 300 daire , Bodrum Anastasiapolis 94 villa, Beylikdüzü'nde Pegasus residence, Antalya'da Airport Residence projelerini gerçekleştirdik.

2004 yılında kredi faizlerinin düşmesinin etkisiyle konuta olan ilgi bakkalların da manavların da inşaat işine girmesine neden olmuştu. Konut sektörünü derinden etkileyen ekonomik dalgalanma inşaatta yeni bir dönemin kapısını açar mı? Bu süreç hiç tecrübesi olmadığı halde inşaata soyunanlara ders olabilir mi?

Konut sektörü 2004-2005 yıllarında yıllık yüzde 100'lere varan oranda prim yaptıktan sonra inşaat sektörüne mazotçu, iplikçi, kunduracı, kabzımal v.b. çeşitli meslek gruplarından insanlar akın akın girmeye başladı. Siyasi ve ekonomik krizler birçok inşaatı durma ve yarım bırakılma durumuna düşürdü. İnşaat işine girmeye çalışan bu kişilerin bir de krize yakalanması olumsuz tablolar ortaya çıkardı. İnşaat yapan kişilerin stokta konutları varsa artan malzeme fiyatlarına dayanabilir ve piyasalarda ne olursa olsun beklerse konutlarını bir süre sonra tahmin etmedikleri kadar yüksek fiyatlardan satması mümkündür. İstanbul'da yapılan binlerce konuta, yüzlerce projeye rağmen yeterli sayıda kaliteli konut var mı? İnşaat işinden anlamayan birçok kişinin bu işe girmesinden dolayı endişeliyim. 20-30 yaşın üstündeki binaların yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Son zamanlarda birbiri ardına yapılan projeler arz fazlasının oluştuğu ve konutta doyuma ulaşıldığı yorumları yapılıyor. Bu görüşlere katılıyor musunuz?

Konutta şu an için görünen bir arz fazlalığı olduğu doğru, fakat inşaatların değişen yapı teknolojisini dikkate aldığınızda 20 yılda eskidiğini düşünmemiz lazım dolayısıyla İstanbul' da bugün bile simge binalardan biri olan Taksim Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılıp yerine modern çağa uygun bir kompleksin yapılması düşünülmektedir. İstanbul'u etkileyen fiziksel ve çevresel faktörler de olduğunu düşünürsek tarihi değerleri olmayan binaların yüzde 90'ınının yıkılıp yenilenmesi gerektiği düşünülürse konut fazlalığı olmadığı alım gücünün azaldığı düşünülebilir.