Societe Generale Merkez Bankası'nın faiz politikasını açıkladı: Mümkün olduğu kadar direnecek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında geçtiğimiz hafta toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 14 seviyesinde sabit tuttu. Kurulun kararını değerlendiren Societe Generale bankanın faiz politikasıyla ilgili bir rapor yayınladı.Merkez Bankası, geçen yıl aralık ayında yüzde 14’e düşürdüğü politika faizine bu yıl dokunmadı
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun geçtiğimiz hafta aldığı faiz kararı ekonomistlerin genel beklentisi doğrultusunda yüzde 14’te sabit kaldı. Merkez Bankası, geçen yıl aralık ayında yüzde 14’e düşürdüğü politika faizine bu yıl dokunmadı. Merkez Bankası; 2022'nin ocak, şubat, mart ve nisan aylarında ise politika faizinde indirme ya da artırma yapmadı.
Merkez Bankası son toplantısını 26 Mayıs 2022 tarihinde yaptı. O toplantının ardından yapılan açıklamada, "Makroihtiyati politika seti ilave tedbirlerle kararlılıkla uygulamaya devam edilecek'' mesajı verilmiş ve bir kez daha liralaşma stratejisine de dikkat çekilmişti. Açıklamada, “Merkez Bankası'nın tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları devreye alınacaktır” denilmişti.
Avrupalı finans devi Societe Generale, yayımladığı son raporunda TCMB'nin faiz artırımına direnebildiği kadar direneceğine işaret etti.
Societe Generale, TCMB'nin gösterge faiz oranını yılboyunca yüzde 14 seviyesinde tutacağını iddia etti.
Faiz artırmamak için farklı alternatifleri devreye alan hükümetin adımları peş peşe açıklanıyor.
Societe Generale, Mayıs ayında yüzde 73,5 olan yıllık enflasyon oranının, önümüzdeki birkaç ayda yüzde 80'in üzerine çıkacağını tahmin ettiğini açıkladı.
Societe Generale raporunda, Türk lirasının zayıflamaya devam etmesini beklediklerini ifade ederken, enflasyondan ve yüksek enerji fiyatlarındaki kaynaklı olarak lirada daha hızlı bir satış yaşanması olasılığı bulunduğunu da belirtti.
MERKEZ FAİZ VE ENFLASYON KONUSUNDA BUNDAN SONRA ATACAĞI ADIMLARI ŞÖYLE SIRALADI:
Merkez Bankası yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlendiğini söyledi.
Gelişmiş ülke merkez bankaları, artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadı denilen açıklamada, "Bu çerçevede, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artmaktadır. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin arttığı gözlenmektedir." denildi.
ENERJİ FİYATI KAYNAKLI RİSKLER DEVAM EDİYOR
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler, yılın başındaki güçlü büyümenin, dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte sürdüğüne işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı iyileşmelerin yanında enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir.
KURUL, GEREKMESİ HALİNDE İLAVE TEDBİRLERİ UYGULAMAYA ALACAKTIR
Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, güçlendirdiği makro ihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacaktır.
Peki bundan sonra neler oldu neler olacak? İşte ayrıntılar...
ŞİRKETLERE "FAZLA DÖVİZİ SATIN" DÜZENLEMESİ
Banka söz konusu açıklaması sonrası 24 Haziran'da BDDK, finansal istikrarın güçlendirilmesine ve kaynakların daha verimli kullanılarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına yönelik atılacak koordineli makro ihtiyati adımlar atılmasına karar verildiğini açıkladı. Buna göre, döviz varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlere kredi kullanım durumunda döviz varlıklarını 15 milyon TL’nin üzerine çıkarmama şartı getirildi. 15 milyon TL üzeri döviz nakdi varlığı bulunan şirketler ise bu varlığı aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10'unu aşması durumunda yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacak.
BDDK'nın kararı piyasalarda sürpriz bir etki yaratırken ekonomistler şirketlerin ellerindei dövizi yurt dışına götürme, temettü dağıtma gibi yöntemlere başvurabileceğini bunun da mevcut döviz ihtiyacını daha da artıracağı uyarısında bulundu.
Öte yandan İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) elinde döviz bulunduran şirketlere yönelik kredi kısıtlamasına ilişkin, "Çok kısa vadede belki kur üzerinde aşağı yönlü bir etkisi olacaktır. Orta veya yakın bir vadede dolar kurunu yukarı doğru itecektir. Çünkü, bir sermaye kontrolüne gidiyor Türkiye. Bu hem yerli hem de yabancı yatırımcıda bir güvensizlik oluşturacaktır...Döviz kurunun daha da artmasına neden olacaktır" dedi.