İlginç Projeler

Son senelerdeki büyük dönüşüm projeleri göz kamaştırıyor!

Mimarlıkta son senelerde büyük dönüşüm projeleri, gökdelenler, iş merkezleri, plazalar tasarlanıyor olmasının yanı sıra, daha insan ölçeğinde, hatta kimi zaman daha bile altında, küçük, daha düşük maliyetli, fonksiyonel ve çevreci çözümler öneriliyor.

Görkemli tavrıyla bentlerde yükselen, büyüyen mimarlık, bazen sağ gösterip sol vuruyor. Yaşam mekanı ölçeği kimi zaman gerçek olamayacak kadar küçük kurgulanabiliyor. Mimarlıkta son senelerde büyük dönüşüm projeleri, gökdelenler, iş merkezleri, plazalarının tasarlanıyor olmasının yanı sıra, daha insan ölçeğinde, hatta kimi zaman daha bile altında, küçük, göreceli olarak daha düşük maliyetli, fonksiyonel ve çevreci çözümler de öneriliyor. Dünyanın dört bir köşesinde bitiveren örnekler, bize kent yaşamının sorunlarından, zalimliğinden, baskısından, hengâmesinden kaçış olanakları sağlayan kılcallar yaratıyor. Ancak, mekan, zaman ve bütçe sorunu olmayanlara. Bir de keyfine düşkünlere... 


Fransız mimarlık firması Olgga Architects tarafından tasarlanan Flake House böyle bir anlayışla ortaya çıkıyor. Orijini Nantes, Fransa olan yapı, taşınabilir ve kolay kurulabilir ahşap birstrüktürden oluşuyor. Plandan bakıldığında ortadan ikiye bölünüş bir ahşap parçası gibi dururken, bu iki parçalı yapı ve konumlandırma stratejisi ile sürprizli bir giriş mekanı sağlıyor. Göreceli olarak daha büyük tutulan parça, dinlenme ve uyuma fonksiyonlarını üstlenirken, banyo ve mutfak ıslak mekanları küçük parçada yer alıyor. Ahşap kullanımının yoğun olduğu strüktür, modern açıklıklar ile geçirgenliği arttırılıp, görüntüde hafifletilmiş. Vinç yardımı ile istenen yere taşınıp, temelsiz olarak konumlandırılabilen Flake House, 22 metrekarelik bir mekan deneyimi ile ilk dikkatimizi çekenlerden. 


Alman yapımı, VVerner Aisslinger tarafından tasarlanan Loftcube ise kişiselleştirilebilen, modüler, modern bir mikro mekan. Doğal havalandırma ile aktif ısıtma ve soğutma sistemlerine olan bağlılığı azaltan, enerjietkin bir üslubu var. Tavan penceresi ve dört köşe açıklıktan ile kullanıcının çevreyi panoramik olarak algılanmasını sağlıyor. Peki, nerede mi duruyor? Evinizin çatısında. Tüm parçalar birbirinden ayrılabilmesi, kurulum ve taşıma süreçlerinde kolaylık sağlıyor. 5-7 gün içinde tüm yapı ve iç mekan düzenlemesi tamamlanabiliyor. Flakehouse, kabuk görüntüsü ile. Geoffrey VVarner tarafından da Amerika'da 2003 yılında tasarlanmış VVeeHouse'a çok benzer. Ancak, VVeeHouse'da daha çok ahşap ve çelik kullanırken, bambu yer döşemeleri ve içerisinde IKEA mobilyaları ile birlikte geliyor. 


Münih Teknik Üniversitesi ve Tokyo Teknoloji Enstitüsü'nün ortak tasarım ve uygulama projesi olarak çıkan M-CH kod adlı yapı ise, samimi Japon çay evleri ve kompakt Smart arabalardan ilham alıyor. İnanılır gibi olmasa da tam 2.65 metrekare. Tek bir ünite olan bu yapı, dinlenme, çalışma ya da mutfak gibi seçilecek tek bir fonksiyona göre hizmet veriyor. 


Kaliforniyalı Tumbleweed Tiny House Company isimli firma tarafından önerilen model ise diğerlerinden biraz farklı. Çatısı ve giriş kemerleri ile daha Amerikalı ve daha geleneksel bir havası var. 6 metrekareden 80 metrekareye kadar farklı büyüklüklerde üretilebilirken, kalıcı bir römork sistemi ile araçların arkasında yolculuk edebiliyor. Tasarım temeli ise çevreye daha az zarar veren yapılaşma fikri. Belçika'dan DMVA Architecten'in önerisi ise bembeyaz bir yumurtaya benzer, polyester malzemeden yapısı The Blob. Evin bir uzantısı olarak tasarlanmış yapı, farklı formu ile dikkat çekiyor. Burun kısmında bulunan parçanın fütüristik bir şekilde açılmasıyla içine ulaşılan yapının, mekan organizasyonunda, yatak, banyo ve mutfak ile çok sayıda saklama ünitesi mevcut. İlk tasarım fikrinde, firmanın çalışma laboratuvarı olarak düşülse de, proje insanlığa tanıştırılmadan edilememiş. Ancak, daha yaygın olarak ofis, atölye ya da bahçe kulübesi olarak kullanılabiliyor. 


Aynı firmanın diğer bir projesi de Superb Symmetry isimli ahşap ev. Koyu ahşap malzemeden imal dış cephesi ve cam yüzeylerle tamamlanmış yan açıklıkları ile teraslı bir keyif mekanı. Başka bir örnek ise Kaliforniyalı Bellomo mimarlık ofisinin, sürdürülebilirlik iddiası ile tasarlanmış yeşil yapısı Arc House. Güneş panelleri sayesinde elektrik sarfiyatını en aza indirgeyen bu prefabrik yapı, küçük parçalar halinde bir kutudan çıkıyor. 

O alışkın olduğumuzun aksine, bahçede veya çatıda, deniz kıyısında ya da arabanın arkasında, mimari tasarımın mikrolaşarak, ölçek küçülterek sağladığı bu kılcallar sayesinde, ha deyince kaçıp keyifli zaman geçirmek artık mümkün gözüküyor. 


Radikal Tasarım