Sorunlu konut kredisi 2009'da 18 bin 124 oldu!
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2009 Kasım itibariyle konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden, 18 bin 124'ü takibe düştü
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2009 Kasım itibariyle konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden, 18 bin 124'ünün borcunu ödeyemediği gerekçesiyle takibe düştüğünü kaydetti.
Babacan, CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse'nin konut kredilerine ilişkin soru önergesini, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in bilgi notuyla cevaplandırdı.
BDDK veri tabanında konut kredisi kullanan müşteri sayıları ile bunlardan takibe düşenlere ilişkin bilgi bulunduğunu belirten Babacan, bu kişilere ilişkin icra takibi başlatılıp başlatılmadığına ilişkin bilgi olmadığını kaydetti.
Konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması hususlarını kapsayan konut finansmanının, Sermaye Piyasası Kanununda düzenlendiğini belirten Ali Babacan, Bankacılık mevzuatında konut kredileri ve diğer kredilerin geri ödemelerinde yaşanan sorunlara özgü bir düzenlemenin yer almadığını, bu doğrultuda bir düzenlemenin yasal değişiklikle mümkün olacağını bildirdi.
BDDK veri tabanında bulunan bilgiler çerçevesinde hazırlanan, konut kredisi kullanan müşteri sayıları ile bunlardan takibe düşenlere ilişkin sayıları şöyle:
Yıllar Kullanılan Konut Kredisi Takibe Düşen Konut Kredisi
2004 13.012 823
2005 314.052 921
2006 512.971 2.060
2007 685.876 5.257
2008 788.092 9.848
2009-Kasım 907.748 18.124
AA
Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler
Ödenmeyen konut kredileri hız kesti
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, ödenmeyen konut kredilerinin hızında 2 yıldan sonra ilk kez düşüş oldu
Sorunlu kredi oranlarında beklenilenin aksine düşüş oldu. BDDK verilerine göre, 2009'un Ekim ayında önce, yüzde 2.20, ardından yüzde 2.16'lık düşüş yaşandı. Henüz krizin Türkiye'ye uğramadığı 2008'de 32 milyar 439 milyon TL konut kredisi ve yüzde 0.67, sorunlu krediyle giren Türkiye, yaşanılan global krizin de etkisiyle bu noktada her ay daha da kötü bir tabloyla karşı karşıya kalmıştı. En son, sorunlu krediler oranı 25 Eylül 2009'da zirve yaparak, yüzde 2.22'ye çıkmıştı. Aynı dönemde, kredi bakiyeleri de 41 milyar 624 milyon TL'ye yükselmişti.
2009'un son iki ayı, yani ekim ve kasım ayları ise düşüş trendinin kendini kendini ortaya koyduğu bir dönem oldu. Ekim ayında konut kredisi hacmi, bir diğer aya göre, 1 milyar 200 milyon TL artarak 42 milyar 807 milyon TL'ye ulaşırken, sorunlu kredi oranı ise yüzde 2.22'den 2.20'ye indi.
Kredi hacmi de arttı
Kasım ayında sorunlu kredi oranı daha da düştü. Konut kredisi hacmi 43 milyar 907 milyon TL'ye ilerlerken, sorunlu kredi oranı ise yüzde 2.16'ya indi. Hatta, mevduat ve katılım bankalarında bu oran, yüzde 2.15'i buldu.
Özellikle mevduat ve katılım bankalarında ortaya çıkan bu düzelme çizgisi, kalkınma ve yatırım bankalarında ise tam tersi bir görünüm sergiliyor. Tüm konut kredileri içinde 100 milyon TL gibi küçük bir pay alsalar da sorunlu kredi oranı Eylül 2009'da yüzde 2.83 iken, ekimde yüzde 4.08, kasımda ise yüzde 4.35 oldu.
Sorunlu kredilerde ne oldu, ne olacak?
Sorunlu kredi büyüdü. Çünkü...
- Ödenmeyen krediler işsizlik başta olmak üzere makro ekonomik göstergelerle paralel haraket eder. İşsizliğin yüzde 20'lere kadar yükselmesi, ödenmeyen krediler oranını artırmıştı.
- Yaşanılan global krizin de etkisiyle emlak fiyatlarında düşüş bekleniyordu.
Sorunlu kredi azaldı. Çünkü...
- Yılın son çeyreğinde faiz oranlarının sert bir şekilde düşmesi ve konut kredisi faizlerinin dip yapması tüketicilerin eğilimini değiştirdi. Emlak fiyatlarında artış beklentisi, ödenmeyen kredileri pozitif yönde etkiledi.
BUNDAN SONRA NE OLUR?
- Bundan sonraki ödenmeyen kredilerin yönünü, konut kredisindeki faiz oranları değişimi belirleyecek. Faizler düşerse veya bu oranlarda dip yaparsa ödenmeyen kredi oranı düşer. Faizler yükselirse ödenmeyen krediler artar.
Milliyet/Tebernüş Kireçci
18 bin konut kredisi takipte
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2009 Kasım itibarıyla konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden, 18 bin 124'ünün borcunu ödeyemediği gerekçesiyle takibe düştüğünü söyledi.
Babacan, CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse'nin konut kredilerine ilişkin soru önergesini cevapladı. BDDK veri tabanında konut kredisi kullanan müşteri sayıları ile bunlardan takibe düşenlere ilişkin bilgi bulunduğunu belirten Babacan, bu kişilere ilişkin icra takibi başlatılıp başlatılmadığına ilişkin bilgi olmadığını kaydetti.
Zaman
907 bin kişi konut kredisi aldı 18 bini ödeyemedi
Devlet Bakanı Babacan, 2009 Kasım itibariyle konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden 18 bin 124'ünün borcunu ödeyemeyip, takibe düştüğünü söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2009 Kasım itibariyle konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden, 18 bin 124'ünün borcunu ödeyemediği gerekçesiyle takibe düştüğünü kaydetti. Babacan, CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse'nin konut kredilerine ilişkin soru önergesini, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in bilgi notuyla cevaplandırdı. Takibe düşenler için icra takibi başlatılıp başlatılmadığına ilişkin bilgi olmadığını kaydeden Babacan, bankacılık mevzuatında konut kredileri ve diğer kredilerin geri ödemelerinde yaşanan sorunlara özgü bir düzenlemenin yer almadığını, bu doğrultuda bir düzenlemenin yasal değişiklikle mümkün olacağını bildirdi.
Babacan: Şube harcında karar kesin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, banka şubelerinden yılda bir kez alınacak ücretin bir harç uygulaması olduğunu belirterek, "Bankacılık sistemi üzerindeki yükü çok ince ince hesap edilmiş bir uygulamadır. Bununla ilgili kararlarımızı vermiş durumdayız. Yasal düzenlemeyi de çok kısa bir süre içerisinde TBMM'de tamamladıktan sonra bu konudaki uygulama başlayacak" dedi. Babacan, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı'nın da katılımıyla Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu'yla dün toplantıya katıldı. Toplantı öncesinde açıklama yapan Babacan, toplantıda Türkiye'nin izleyeceği ekonomi politikaları, finans sektörünün içinde bulunduğu pozisyon, ileriye dönük büyüme potansiyeli, çevre ve bölge ülkeleriyle neler yapılabileceği konularının ele alınacağını söyledi.
Star
Konut kredisinde batık sayısı katlandı, 18 bin kişi takibe düştü
Konutta sorunlu krediler krizin etkisiyle tırmanmaya başladı. 2007 yılında 5 bin 257 kişi konut kredisini ödeyemezken bu sayı 2008'de 9 bin 848, Kasım 2009'da 18 bin 124 kişiye ulaştı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2009 Kasım itibarıyla konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden, 18 bin 124'ünün borcunu ödeyemediği gerekçesiyle takibe düştüğünü kaydetti. Miladı Lehman Brothers'ın batışı olarak gösterilen ve 2008'in son çeyreğinden itibaren derinleşen küresel kriz öncesinde sözkonusu batık kredi miktarı ise neredeyse yarı yarıya azdı.
2008'in son üç ayında artmasına rağmen sorunlu konut kredisi adedi yılı 9 bin 848 kişi ile kapatırken, sözkonusu sorunlu kredi sayısı bu yıl kasım sonunda 18 bin 124'e ulaştı. 2007 yılında ise 685 bin kişi konut kredisi kullanmasına karşın sorunlu kredi sayısı 5 bin 257 kişi ile sınırlı kalmıştı.
Babacan, CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse'nin konut kredilerine ilişkin soru önergesini, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in bilgi notuyla cevaplandırdı.
Yasal değişiklik lazım
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na ait veri tabanında konut kredisi kullanan müşteri sayıları ile bunlardan takibe düşenlere ilişkin bilgi bulunduğunu belirten Ali Babacan, bu kişilere ilişkin icra takibi başlatılıp başlatılmadığına ilişkinse herhangi bir bilgi olmadığını kaydetti.
Konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması hususlarını da kapsayan konut finansmanının, Sermaye Piyasası Kanunu'nda düzenlendiğini belirten Ali Babacan, bankacılık mevzuatında konut kredileri ve diğer kredilerin geri ödemelerinde yaşanan sorunlara özgü bir düzenlemenin yer almadığını, ancak bu doğrultuda bir düzenlemenin ise yasal değişiklikle mümkün olacağını söyledi.
Radikal