SPK, Körfez parasını kira modeliyle çekecek
SPK, Körfez bölgesinden global piyasalara akan 1.5 trilyon dolardan Türkiye'nin pay alması için kolları sıvadı. Kira kontratlarının halka arz edilmesinin önü açılıyor
İMKB ile birlikte halka arz seferberliği başlatan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) şimdi de Körfez fonlarının peşine düştü. SPK, global piyasalarda sukuk benzeri (faizsiz bono) enstrümanlara yatırım yapan 1.5 trilyon dolarlık Körfez sermayesinin Türkiye'ye gelmesini sağlayacak düzenlemeler yapıyor. Bunun için sukuk benzeri enstrümanlar üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda önü açılan ilk yatırım aracı kira sertifikaları olacak.
Gayrimenkul zenginleri
Kira sertifikası uygulamada kira gelirlerinin menkul kıymetleştirilmesi anlamına geliyor. Tebliğ çıktığında şirketler gayrimenkullerini kurdukları bir şirkete devredip, buradan gelen kira kontratları üzerine çıkardıkları sertifikaları halka arz edebilecek.
Halka arz yabancılara tahsisli de yapılabilecek. Yani bu sertifikalar körfez fonlarına da satılabilecek. Bu yatırım aracını özellikle gayrimenkul zengini şirketlerin kullanması bekleniyor. Ekonomi gazetecileri ile biraraya gelen Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, Körfez bölgesinde mevcut sermayeyi çekmek üzere hükümet tarafından siyasi endişe duyulmasına karşın, yeni tebliğ çalışmasının tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Bunun için Citibank ve HSBC ile görüştüklerini anlatan Akgiray, “Körfez'de şu anda gidecek yer arayan 1-1.5 trilyon dolar arası para var.
Körfezde çok ciddi sermaye var. Fakat sukuk denen formatta parayı vermek istiyorlar. Bu para artık batıya akmıyor. Buradan Türkiye'ye düşen ‘çok milyar dolar' olabilir” dedi.
‘50 kişinin sepetlenmesi borsada güveni pekiştirir'
Akgiray piyasada güveni artırmak amacıyla denetimlerin sıkılaştırılacağının sinyalini de verdi. İMKB'de işlem hacminin yüzde 1'inin manipülasyondan kaynaklandığını belirten Akgiray, “Kısa vadeli likidite kaybını göze alarak 40-50 kişiyi oradan sepetleyebilirsek güven konusunda büyük bir adımı atmış olacağız” dedi.
Sermaye Piyasası Kanunu'nu Meclis'e sunmak üzere olduklarını anlatan Akgiray, manipülasyona karşı geliştirilecek erken uyarı sisteminin devreye gireceğini söyledi.
Yabancı aldı, kur 1.55'i gördü
Yabancı alımları dolar kurunu 1.55'li seviyeye taşıdı. Cuma günü 1.5310 seviyesine kadar gerileyen dolar kurunda paritedeki seyre paralel bir yükseliş yaşanırken artan siyasi risk nedeniyle bir miktar da yabancı alımı gözlendi. Uzmanlar, “Ak Parti tarafından hazırlanan anayasa değişiklik taslağında, Anayasa Mahkemesi, HSYK yapısı, parti kapama, YAŞ kararları ve askere sivil yargı gibi düzenlemeler var. Bunlar siyasi riskin artacağını gösteriyor. Çünkü bazı değişiklikler hükümet ile yargı bazı değişiklikler ise hükümet ve askeri karşı karşıya getirebilecek değişiklikler. Dün piyasada yabancı alımları gözlendi” dedi.
Songül Hatısaru/Milliyet
Basında yer alan diğer haberler;
SPK: 4 büyük kulüpte şüphe var, 40-50 kişiyi borsadan sepetlesek çok iyi olacak
SPK Başkanı Vedat Akgiray, 4 büyük spor kulübünün şirketlerinin İMKB'ye yanlış formatla girdiğini belirterek, “Birisi, diğer üçünden farklı halka arz edildi. Bu 4 kulübün profesyonel yönetildiği konusunda şüphelerimiz var. Borsa'daki fiyat oluşumuna ilişkin şüphelerimiz var” dedi. Akgiray, 40-50 kişinin “sepetlenmesiyle” İMKB'ye güvenin artırılabileceğini savundu.
SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, “4 büyük futbol kulübümüz halka açık. Birisi, diğer üçünden farklı yapıda halka arz edildi. Fakat 4'ü de yanlış formatla bu işe başlamış. Halka açık 4 büyük spor kulübünün profesyonelce ve düzgün yönetildiği konusunda tereddütlerimiz var. Eğer bir finansal yapı sürdürülebilir değilse sonunda birileri bu işten zarar görecek. Zarar gören de oradaki masum, küçük yatırımcı olsun istemiyoruz” dedi.
Yanlışlık düzelmeli
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle biraraya gelen SPK Başkanı Vedat Akgiray, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) futbol kulüplerinin (Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor) fiyat oluşumunda da yanlışlar olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Bu noktada şüphelerimiz var. Bütün bunları üst üste koyunca rakamlar fevkalade büyüyor. Düşünün bir yayın ihalesinde 400 milyon dolarlar konuşmaya başladık. Milyar dolarlara gidiyor bu işler. Dolayısıyla bu yanlışlığın bir an evvel düzeltilmesi lazım.”
40-50 kişi sepetlense
“Düzeltmeye giden her yöndeki her adıma engel olmayız” diyen Vedat Akgiray, sermaye piyasalarında güveni sağlamak için kısa bir süre SPK'nın, piyasanın ağabeyi olarak gözükmesinde fayda olduğunu düşünüyor. Akgiray “İMKB'den biraz işlem hacmi kaybını göze alarak, biraz kısa vadeli likidite kaybını göz alarak 40-50 kişiyi oradan sepetleyebilirsek kaba tabiriyle; inanın ki güven konusunda büyük bir adımı atmış olacağız” diye konuştu.
15-20 yıllık tortu
Güven konusunda büyük adımların atılmamasının nedenini ise “Balık suda yaşarken suyu görür, suyun dışında hayat olduğunu bilmez. Kurumlarımızı yönetenler, Borsamız olsun, diğerleri olsun, ‘(Aman mevcut yapıda ticari hacim azalmasın, bir şey yapmayalım) diye korunma güdüsü var” diye özetleyen Vedat Akgiray, SPK olarak bunu kabul edemeyeceklerini söyledi. Akgiray, “Gerekiyorsa borsa düşsün, ayıklanması lazım. (Bak devletimiz bu işi yaptı) dedirttiğimiz gün, o güven unsurunun önemli kısmının geri geleceğini tahmin ediyoruz. Temizlik çok önemli. 15-20 yıllık tortuyu bir şekilde filtreden geçirip dışarıda bırakmak zorundayız” diye konuştu.
Hırsızlığı olmadan önce yakalamak önemli
SPK'nın ciddi çalışmalar yaptığını bildiren Vedat Akgiray, “Piyasayı bozucu işlemlere ilişkin tebliğ var. Hırsızlığı yapmadan yakalamak... ‘Olay bitsin, kanıtlar netleşsin, dosyayı toplayayım...' Böyle koşturursanız aylara sarkan operasyon olur. Piyasada fiyat bozucu davranışı gördüğümüz anda bunu durdurmayı amaçlıyoruz” dedi. Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun çalışmalarına da işaret eden Akgiray, “Aracılara yatırımcının bilgisi olmadan, rızası olmadan hiçbir şey yapma şansı vermeyeceğiz. Elektronik ikaz sistemi var... Erken uyarı da dünyanın gündeminde. IMF de bu iş için milyonlarca dolar harcadı. ABD'de önce reel sektör borcunu ödemedi, işçi işini kaybetti, finans krize girdi. Demek ki önemli olan reel sektör, sokak. Sokağa izlemeden gerçek başarı olmaz” diye konuştu.
Körfez'deki 1.5 trilyon dolardan yararlanmamak kayıp
SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Abu Dabi ve Dubai başta olmak üzere, Körfez ülkelerinde çok ciddi sermayenin gidecek yer aradığını bildirdi ve “Bunlar Türkiye'ye ‘sukuk' (İslami-bono-tahvil) denen formatta gelebilir. Yeni kira sertifikaları tebliği çıkacak, belki böyle çekebiliriz” dedi. Politikacıların ‘siyasi anlamı olur' diye bu işten korktuğunu savunan Vedat Akgiray, “Bizim de işimiz kira olduğu için pek korkmuyoruz. Dolayısıyla yeni kira sertifikaları tebliğimiz bugünlerde yayınlanacak. Farklı formatta, istediğimiz kadar para Türkiye'ye gelebilecek. Para gelsin ülkemize de nasıl gelirse gelsin diye mantık var” ifadelerini kullandı. Körfez'de şu an ‘gidecek yer' arayan kaba hesapla 1-1.5 trilyon dolar arası para olduğunu ifade eden Vedat Akgiray, “Bilinen neden ve korkularla Batı'ya akmıyor, Çin'e de akmıyor, duruyor o para orta yerde. Ama para sahipleri diyor ki, ‘Ben böyle kontratla o işe girerim, var mı senin ülkende?' Böyle bir potansiyel var, bundan yararlanmamayı ben çok büyük bir ayıp olarak görürüm” dedi. Akgiray, ‘Bunun ne kadarı Türkiye'ye gelir' şeklindeki soruya ise ‘çok milyar doları gelir' karşılığını verdi.
SPK da ‘öcü' olarak görülüyor
SPK Başkanı Vedat Akgiray, kısa süre önce yaptığı bir tespitin kendisini hayrete düşürdüğünü ifade etti ve “İzmir'deki bir toplantıda anladım ki, Anadolu'da insanımız Borsa deyince 3-5 zenginin 3-5 manipülatörün olduğu bir oluşumu anlıyor. Yanlış yapınca başında ‘SPK denilen öcü var' diye görülüyor. 20 sene önce böyle miydi? 1990'ların ortalarından itibaren imaj bozulmuş. Büyük bir yanlışlık var. Büyük yanlışlığı düzeltmek, küçükten daha kolay” dedi.
Sermaye piyasalarında banka egemenliği yanlış
TÜRKİYE'deki sermaye piyasası faaliyetlerinde bankaların çok etkin ve egemen olmalarının sermaye piyasalarının büyümesinin önünde rekabeti engellediği için yanlış olduğunu vurgulayan Vedat Akgiray, “Fon yönetimi işi çok hızlı büyümedi. Büyük bankaların egemenliğinde. A Bankası B bankasının fonunu satmıor. Bireysel bir fon kurulmalı, diğer fonlara kafa tutabilmeli” diye konuştu. Sermaye piyasalarında şu anda ceza kesme mantığının günün koşullarına uyduğunu düşünmediğine dikkati çeken Akgiray, şöyle devam etti: “Kurumsal manipülasyon, bilgi manipülasyon işleri tabii ki yapılıyor; yapılmıyor demek için saf olmak lazım. Küçük veya büyük dokunulmaz hiçbir oyuncu yok bu piyasada. Sermaye piyasalarında en korkulan şey para kaybetmek. ‘Kazanılan paranın 2-3 mislini ver bakayım' derseniz bir daha bu işi yapıyor mu? Her ekonomik suça ekonomik ceza olmalı, bir de suçun kendi cezası var. Dolandırıcılık varsa cezası var.”
Hürriyet