Sektörel

Su yalıtımının zorunlu tutulmasını, binaların ömrünü uzatacak!

Resmi Gazete’de 29 Ekim’de yayımlanan ve yeni binalarda su yalıtımını zorunlu hale getiren yönetmelikle ilgili Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, su yalıtımının zorunlu tutulmasını çok olumlu bulduklarını dile getirdi.

Resmi Gazete’de 29 Ekim’de yayımlanan ve yeni binalarda su yalıtımını zorunlu hale getiren yönetmelik, 1 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe girecek.  Yönetmelikle birlikte binaların toprak zemin ile temas eden temel, döşeme ve bodrum duvarlarında, çatılarında, balkon ve ıslak hacimlerinde su yalıtımı yapılacak.


“Yapı stoğumuzunun kalitesi artacak”


ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, "ÇATIDER olarak yalıtımın önemi ve zorunluluğu üzerinde yıllarca durduk, eğitimler verdik, seminerlerimizde bu konuyu işledik, medya bilgilendirmesi yaparak ne kadar önemli olduğunu belirttik. Isı yalıtımının ardından su yalıtımının da zorunlu olması yapılarımız ve sektörümüz açısından sevindirici bir gelişmedir. Çatılarda ısı ve su yalıtımı çözümleri birbirleri ile uyumlu olmalıdır. Çatılarda yapılan ısı yalıtımı uygulamaları, enerji tasarrufunun yanı sıra, yoğuşmayı (terlemeyi) önlerken, su yalıtımı uygulamaları da yağış sularının yapıya zarar vermesini engelleyerek bir bütün oluşturur. Yönetmeliğin, tüketiciler, yapımcılar, tasarımcılar ve denetimciler için yol gösterici olması bekleniyor. Sektörümüz açısından olumlu bur süreç
olarak görüyoruz."


"Proje, malzeme ve uygulamanın doğruluğu gözetilecek"

 

Baştanoğlu, yönetmelik ile su yalıtımı konusunda kamuoyu ve sektörün bilinçlendirilmesinin yanı sıra, doğru projelendirme, doğru malzeme seçimi ve doğru uygulamanın yapılması ve denetlenmesinin de sağlanacağını belirterek, yönetmelikle ilgili şunları söyledi: “Yönetmelik, temel, bodrum perdeleri, ıslak hacimler, balkon, çatı, teras, su deposu gibi su ve neme maruz kısımlarda uygulanacak su yalıtım kurallarını da içeriyor. Balkon ve çatılarda uygulanacak yalıtım detayları; yüzeyin eğimi, alanı, kullanım amacı, çatının türü, bitkilendirme yapılıp yapılmayacağı, maruz kalacağı en düşük ve en yüksek sıcaklıklar, rüzgâr yükleri, yağış miktarı, güneşin zararlı ışınları gibi iklim koşullarına bağlı etkiler dikkate alınarak belirlenecek. Toprak veya dış hava ile temas eden eğimli çatılar, teras çatılar ile balkon gibi alanlardaki su yalıtım tedbirleri, basınçsız su etkisi dikkate alınarak tasarlanacak. Çatı ve balkon yüzeylerinde suyun birikmemesi ve yapıdan uzaklaştırılması amacıyla döşenen tahliye sistemi, çatının kullanım amacı ve boyutları, yağış miktarı gibi özellikler dikkate alınarak tasarlanacak. Çatılarda yağmur suyunun yapı içine alınmadan en kısa mesafeden bina dış cephesinden uzaklaştırılması gerekecek. Yapısal geçirimsizlik için nitelikli beton kullanılacak, açık teraslarda malzemenin güneş ışınlarına dayanım şartı aranacak ve yeşil çatılar için malzemede ilave özelliklerin sağlanması da zorunlu olacak. Su yalıtımı detayları, drenaj sistemleri ve kullanılacak malzemeler, ilgili standartları da belirtilerek, ilgisine göre mimari ve tesisat projelerinde gösterilecek.”

 

Standartlar, değişen iklim koşullarına uyumlu hale getirilmeli

 

Baştanoğlu, "Hızlı şekilde değişen iklim şartlarıyla ortaya çıkan, ani ve hızlı yağışlar ile rüzgarların, her türlü bina çatılarına teşkil ettiği tehlike ve ekonomik zararlara karşı uyulması gereken önlemlere ait veriler, TS EN standartların da mevcut olmalıdır ve yasal mevzuata bağlanması, beklentimizdir. Ekonomik çözüm arayışı teknik yanlışlıklara sebep olmamalıdır" dedi.