Şufa davası masrafları!
Şufa hakkı, bir gayrimenkulün satılması durumunda, önceliğin verildiği hak olarak ifade ediliyor. Peki, şufa hakkı nasıl kullanılır? Şufa davası masrafları nelerdir? İşte şufa hakkı davası yargıtay karar örneği...
Şufa davası masrafları!
Şufa hakkı, ön alım hakkı anlamına geliyor. Bu hak, bir gayrimenkulün satılması durumunda, önceliğin verildiği hak olarak ifade ediliyor.
Medeni Kanun kapsamında yer alan esaslara göre, şufa hakkı kanuni şufa hakkı ve sözleşmeden doğan şufa hakkı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Önalım hakkının kullanılabilmesi ve geçerli sonuçlar doğurabilmesi için yasanın öngördüğü biçim ve sürede kullanılması gerekiyor.
Önalım hakkının kullanılması durumunda, tapuda gösterilen satış bedeli ile alıcı tarafından ödenen tapu harç ve masraflarının ödenmesi gerekiyor. Şufa davası masrafları dahilinde tapudaki ile gerçek bedel arasında fark olması durumunda, hakkın kullanılması ve dava sonucu Yargıtayın vereceği karara göre sonuçlanıyor. Dava örneği aşağıda yer alıyor:
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16386
KARAR NO : 2013/14
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, önalım hakkına konu payın iptali ve davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalının müvekkilinin de paydaş olduğu 584 parselde pay satın aldığını,tapuda gösterilen bedelin muvazaalı olduğunu, tapuda gösterilen bedel ile piyasa değeri arasında fahiş fark bulunduğunu, dava konusu parselin m² fiyatının 20.00 TL olduğunu, muvazaanın yargılama sırasında kanıtlanacağını belirterek önalım hakkının tanınmasını istemiştir.Davalı vekili ise muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, m² değerinin 70 TL'den fazla olduğunu belirterek muvazaa iddiasının reddi ile önalım hakkının tapuda gösterilen bedel ve masraflar üzerinden tanınmasını savunmuştur.
Önalım hakkına konu payın bulunduğu parselde davalının 8.4.2010 tarihinde 377/12864 payı 16.000 TL'ye satın aldığı payın 267.39 m² olduğu anlaşılmaktadır. Davacı önalım hakkının tanınmasını isterken gerçek bedelin m² birim fiyatının 20. TL olduğu halde bedelde muvazaa yapılarak toplam 16.000 TL olarak gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı mahkemenin de kabulündedir. Davacı dava dilekçesinde gerçek değerin m² birim fiyatı 20 TL olarak belirttiğine göre davacının gerçek satış değer olarak belirttiği miktar (267.39 m2x20 TL) 5.347.80 TL olmaktadır.Bu nedenle Davacı yararına dava dilekçesinde satış bedeli olarak gösterdiği 5.347.80.-TL ve bu bedele isabet eden tapu harç ve masraflar toplamı üzerinden, davalı yararına da tapuda gösterilen bedel, harç ve masraflar toplamı ile dava dilekçesinde gösterilen gerçek satış değeri ve bu bedele isabet eden harç ve masraflar toplamı arasındaki fark üzerinden avukatlık ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin de bu oranlar dahilinde hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde davacı yararına fazla avukatlık ücreti takdir edilmesi, davalı yararına da avukatlık ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamının davalıya yükletilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Şufa davasında KDV uygulaması!
Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com