Süha Fazlı, Müjdat Gezen'in İstanbul'da açtığı beş katlı yeni okulun binasını bağışladı!
Sosyal sorumluluğa ilk adımı 50 yıl önce Çocuk Esirgeme Kurumu'ndaki göreviyle attı Süha Fazlı. Ama biz onun adını geçen hafta Müjdat Gezen'in İstanbul'da açtığı beş katlı yeni okulun binasını bağışlayan kişi olarak duyduk. Halbuki o, Nesin Vakfı için küt
Müjdat Gezen dur durak bilmiyor, her yeni projede paraya ihtiyaç duyuyor. Bu sebeple bugüne kadar borçtan hiç kurtulmamış. Ama yine de hiç kimseden de bağış kabul etmemiş bir yiğit Atatürkçü. Kendisini aradım, sadece merhabamız vardı önceden. Bir teklif götürdüm, "Daha önce İzmir'den, Antalya'dan, Adana'dan çok kişi bağış teklifinde bulundu. Hiçbirini kabul edemedim, sizi de üzülerek reddedeceğim" dedi. Sevdiğim şaraplardan hediye etti. Elim kolum hediye dolu, boynum bükük, hüsranlar içinde evime döndüm. Hayallerim yıkılmıştı ama kararlı ve inançlı biriyim. Kaleler içeriden fethedilir. Eşi Leyla Hanım'la konuştukça Müjdat Bey pes etme noktasına geldi, sonunda ben kazandım. Üzerinden iki ay geçmeden Müjdat Gezen Sanat Merkezi Süha Fazlı Yerleşkesi'nin açılışını yaptık. Beş katlı, 18 bürodan ibaret bir işhanıydı, şu an her katında bir sahnesi olan, mükemmel bir okula dönüştü. Binanın tapu devri sırasında akli dengem için rapor almayı arzu ettim, Müjdat Bey karşı çıktı. "Bu binayı hediye eden adama sağlam raporu vermezler" dedi; çok güldük. Bu bina aynı zamanda Karaköy semtinin hüviyetini de değiştiriyor. Karaköy'de 52 yıllık esnafım. Dökümcü, tornacı buradan gidiyor, butik oteller, restoranlar ve sanat galerileri geliyor. İnanabiliyor musunuz, 46 otel projesi onay bekliyor şu an, inşaatı süren 14 otel var. Ortaköy ve Etiler'deki eğlence muhitleri konutların altında, otopark problemi var, geceleri mahalle sakinlerini rahatsız ediyor. Eğlence de buraya geliyor çünkü konut yok, gece nüfusu yok. Pek çok kişi bir vakıf kurmamı teklif etti, bense sosyal ve çağdaş vakıflara yardım ederek daha faydalı olabileceğimi düşündüm. Seçimim, sosyal içerikli hizmet vakıfları. Dost edindiğim insanların tamamı Atatürk sevgisiyle yanıp tutuşan insanlar; Müjdat Gezen de Uğur Dündar da böyledir. Prof. Dr. Nijat Bilge, Asım Kocabıyık, İbrahim Bodur, Bülent Ünal ve yedi onkolog ile birlikte Türk Onkoloji Vakfı'nı kurduk. Beş yıl başkan yardımcılığı yaptım, Çapa'daki laboratuvarı kazandırdım. IŞIĞI TAVANDAN ALAN KÜTÜPHANE Aziz Nesin'i tanırdım. Oğlu Ali çok sevdiğim, zarif bir kişi. Son dönemde Şirince'de 200 yabancı talebenin okutulduğu bir matematik köyü kurdu. Köyde, yerin 430 metre altından çıkarılan beyaz taştan üç katlı bir kütüphane inşa ediyoruz. Ege Üniversitesi'nde çizildi proje. Ara katları olmayan, zeminden tavanı görülecek, ışığı tavandan alacak şahane bir kütüphane olacak Nesin Vakfı Süha Fazlı Kütüphanesi. Yakında Şirince'ye gidip projeyi teslim ediyorum. Bir diğer projemizi ÇEV Başkanı Prof. Dr. Ahmet Altınel ile konuşup uygulayacağız. Laleli civarında büyük bir bina arıyorum. Çocuk gelinleri önlemek için ÇEV Süha Fazlı Kız Talebe Yurdu'nun çalışmalarını yürütüyoruz. FESTİVALİ KAÇIRMAM GÜNDE BEŞ SEANS FİLM İZLERİM Sinema, tiyatro, opera ve baleye ilgim büyük. 50 yıldır her cumartesi 11.00 seansında film izlerim. Sinema festivallerini kaçırmam, her festivalde ortalama 35 bilet alıyorum, bazen günde beş seans izliyorum. Münir Nurettin zamanında Şan Tiyatrosu ve Taksim Belediye Gazinosu'ndaki konserlerin takipçisiydim. 35 yıldır klasik Batı müziği konserlerine giderim, Borusan Filarmoni Orkestrası'nın takipçisiyim. Aynı zamanda 'Gezginler Kulübü' şeref üyesiyim. Her yıl dünya turuna çıktığım dostlarım var. Ayda bir toplanıyor, bir sonraki yılın rotasını çiziyoruz. Hürriyet