İnşaat Malzemeleri

Şükrü Bozluolçay ve Sait Haifawi Şişhane'ye butik otel açtı

1990'dan beri hep tıp alanında girişimcilik yapan Şükrü Bozluolçay, kendisine bu konuda vizyon veren Sait Haifawi ile çok farklı alanda ortaklık kurduğunu söylüyor

Samsunlu Şükrü Bozluçay'ın 1990'da nükleer tıp alanında tanı hizmetleri verecek merkezler kurarak başladığı girişimcilik, bugün 600 kişiye istihdam sağlayan ve geçe yıl 89 milyon lira ciro getiren bin ‘tıp holding' yarattı. Bozluolçay, 1975'te Cerrahpaşa Tıp'ta okumak için Samsun'dan çıkana kadar kadar babasının manifatura dükkanında ticareti öğrendiğini söylüyor ve daha sonra İstanbul'da okurken de Sultanhamam'da benzer ticarete devam ettiğini anlatıyor. Bugünkü işlerinin temelini ise 1989'da International Hospital'ın nükleer tıp bölümünde çalışmaya başlayınca attığını belirtiyor. Şu anda kardeşi Uğur Bozluolçay'la birlikte 11 şirketini yeniden yapılandıran ve holding çatısı oluşturan Şükrü Bozluolçay'ın kurduğu nükleer tanı merkezlerinin sayısı 41 oldu. Radyofarmasötik ürünler (nükleer ilaçlar) üreten Monrol adlı şirketine ise geçen yıl Eczacıbaşı da ortak oldu. Grubun diğer şirketleriyle birlikte geçen yıl cirosu 89 milyon lira oldu. Şükrü Bozluolçay 2009'u krize rağmen 150 milyon lira ciroyla kapatacakların söylüyor.

Dükkânda metre salladık

Şükrü Bozluolçay şöyle başlıyor anlatmaya: “Baba tarafım Kavala'dan mübadeleyle gelmiş, Samsun'a yerleşmiş. Ailemizin geçmişinde manifaturacılık, esnaf, tüccar geleneği var. Selanik'te de böyleymiş Samsun'da da öyle olmuş. Bizim ailede eğitim seviyesi zamana göre iyiydi. Ailede herkes okuyordu ve biz de doğal olarak okuduk. Kimse bizi okumak için zorlamadı. 1975'te Cerrahpaşa Tıp'ı sınavda ilk 100'e girerek kazandım. Kardeşim de daha sonra Boğaziçi Elektronik'i kazandı ve okudu. Biz Samsun'dan çıkana kadar babamızın manifatura dükkanında büyüdük. Küçük yaştan itibaren orada metre salladık, kafamızdan hızlı hesap yapmayı öğrendik. Nazilli basması, dividin, pazen satardık. Ancak ‘bize dükkana geleceksin, bu işi yapacaksın' diye bir zolama da hiç olmadı.”

Cerrahpaşa'da nükleer tıp

“1975'te Cerrahpaşa Tıp'a başladım, bitirdim ve 2.5 yıl İskenderun'da mecburi hizmetim oldu” diyen Şükrü Bozluolçay, mecburi hizmetten sonra da tekrar Cerrahpaşa'ya geldiğini ve kariyerine orada devam ettiğini söylüyor. Cerrahpaşa'ya ihtisas için dönünce nükleer tıp anabilim dalını tercih ettiğini anlatan Şükrü Bozluolçay şöyle devam ediyor: “1989'da İnternational Hospital açılıyordu ve bizi davet ettiler. Gittik, gördük. Bu yeni hastane çok ilgimi çekti ve ‘burada devam etsem daha iyi olur' diye düşündüm. Çünkü devlette kalmak istemiyordum. Öğrencilikte Sultanhamam'da tekstil alanında ticaret de yapmıştım ama 1990'da artık nükleer tıp alanında bir şirket kurrarak bu alanda yola devam kararı aldım. Böylece Marmara Tıp Merkezi (MNT) zinciri başladı.”

Bükreş'e onkoloji merkezi kuruyor

1990'ların başında Türkiye'de ‘özel nükleer tıp merkezi' sayısının çok az olduğunu belirten Şükrü Bozluolçay şunları söylüyor: “Biz de ‘bunlardan kuralım, büyüyelim' diye yola çıkık. Fındıkzade'de bir bina kiralayıp başladık. Şu anda yurt geneline yayılmış hepsi bize ait 41 tane nükleer tıp merkezimiz var, cirosu da bu yıl 35 milyon TL civarında olacak. MNT Europa'yı Bükreş'te kurduk. Büyük bir tiyatro binasını aldık ve bir onkoloji merkezi kuruyoruz. Artık onkoloji ve rayoterapide de büyüyoruz. Tiran'da da bir projemiz bitmek üzere. Yin eyakın zamanda İstanbul'da MNT'ye bir biyokimya laboratuvarı aldık. Ayrıca Şanlıurfa'da da iki görüntüleme merkezi aldık. Levent'te onkoloji ağırlıklı bir tıp merkezi açmaya hazırlanıyoruz.”

TÜBİTAK içinde nükleer ilaç üretiyor tıbbi araç geliştiriyor

Şükrü Bozluolçay, tanı için kullanılan sarfların (vücuda verilen nükleer maddelerin) Türkiye'de üretimini de yaptıklarını belirtiyor ve şu bilgiyi veriyor: “Monrol şirketimizi kurduk ve Gebze'de TÜBİTAK içinde 2000 yılında tesisimizi açtık. Üretttiğimiz materyali ilaç kapsamına aldılar çıta yükseldi. Bu ürün grubuna rayofarmasötik diyoruz. Şu anda 11 farklı ürün yapıyoruz ve Mısır'dan Hindistan'a kadar ihracat da yapıyoruz. 2010 sonunda Avrupa prosedürü de tamamlanacak. Bu şirketin cirosu da 45 milyon liraya ulaştı. Geçen yıl yüzde 50'sini Eczcıbaşı'na verdik. Amacımız bölgede bu alanda da lider olmak. Bükreşe, Dubai ve Kuveyt'te de tesis yapıyoruz ve işletmesini de biz üstlüneceğiz. Yine TÜBİTAK içinde 2 bin metrekare yeni bir araştırma geliştirme (arge) merkezi kurduk. Orada da molokül sentezi ve elektronik tıbbi cihaz arge'si yapıyoruz. Buluş peşinde koşuyoruz. Şu anda Sabancı Üniversitesi ile birlikte, insan eli değmeden radyo farmasötik hazırlayıp enjeksiyon haline getirecek bir cihaz yapıyoruz, dünyada ilk olacak. Bunun gibi 4-5 projemiz var. Bu yıl sonuna kadar Washinton merkezli büyük bir arge firmasının da hisselerini devir alacağız ve dünya çapında iddialı hale geleceğiz.”

Sait Haifawi ile bina aldık Şişhane'ye butik otel açtık

1990'dan beri hep tıp alanında girişimcilik yapan Şükrü Bozluolçay, kendisine bu konuda vizyon veren Sait Haifawi ile çok farklı alanda ortaklık kurduğunu söylüyor. Bozluolçay, şöyle konuşuyor: “İşimizde ağırlık onkolojide ve kardiyolojide. Onkoloji çok önem kazanacak. İnsan ömrünün uzaması, refah seviyesinin yükselmesi, teşhis araçlarının gelişmesi bu alanda büyüme getirecek. Batı'dan doğuya doğru ciddi bir kanser yayılımı görünüyor. Biz de onkoloji ve moleküler görüntüleme üzerine yürüyeceğiz. Farklı alanlarda yatırım düşünmüyoruz ama biraz tesadüfi olarak çok farklı bir yatırım da yaptık. Sait Haifawi hayatımda çok etkili olmuş, borçlu olduğum bir insan ve onunla Continental Otelcilik Turizm'i kurduk, otelcilik işine girdik. Şişhane'de eski Ray Sigorta binasını aldık ve restore edip otel yaptık. Hoşumuza giderse bu konuda da yatırıma devam edebiliriz.”
Hürriyet