Şükrü Koçoğlu "Kriz olmasa da konut üretimi düşecek"

İNTES Başkanı Koçoğlu, Ankara'da tamamlanmayan projelerden dertli. Diğer yandan, "Kuzey  Ankara  projesini gayet başarılı görüyorum. Bunun yanı sıra , kalenin altındaki konutlara da el atılması gerekiyor. Burada eski binaların korunması konusunda daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyuluyor" diyor.

Türkiye'de inşaat sektörünün devlerinin buluştuğu Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu, Ankara'da bir türlü tamamlanamayan ulaşım projelerinden, kullanılmayan üst geçitlerden, restore edilemeyen eski binalardan dertli. Kentin estetiği ve projelerin yapılabilirliğine önem verilmediğini belirten Koçoğlu, inşaat sektörünün krizden etkilenmesiyle ilgili olarak çuvaldızı kendi sektörüne batırmaktan çekinmiyor. Koçoğlu'na göre, Ankara'da kriz olmasa dahi konut sektöründe bir durgunluk kaçınılmazdı. Koçoğlu, Capital'in sorularını yanıtladı.

2009 yılı nasıl geçti?

2009 yılı durağan geçti diyebiliriz. Ankara'da inşaat sektörü deyince akla konut geliyor. Global fınans krizi, onun psikolojik etkisi derken piyasada bir durgunluk durumu yaşandı. Her şeyden önce 2006 ve 2007'deki gibi konut yapma hızının devam etmesi de doğru değildi. Çünkü bu dönemde herkes konut yaptı, özellikle sektörün yaptığı konutlar sosyalden ziyade lüks konut kategorisinde. Bence kriz olmasa da arz ve talep dengesinden dolayı konut üretimi bir miktar düşecekti. Kriz de bu süreci tetikledi. Kısacası Ankara'da konutta bir doygunluk yaşandı, bunu da radikal bulmamak gerekir.

Konut politikasında genel bir politika sıkıntısından da bahsediyorsunuz. Peki, konut sektöründe izlenmesi gereken politika ne olmalı?

Olması gereken konut politikası, insanların ve ailelerin konut sahibi olması için çalışılması. Devletin de ekonomiyi canlandırmak için konut yapımını desteklemesi gerekir. Devlet söylediğim her iki politikayı da dönem dönem uyguladı. Örneğin konutlarla ilgili vergi düzenlemesi yaptı, ancak bu düzenlemeyi süresi bitince yürürlükten kaldırdı. Bizim önerimiz konutta aşamalı bir vergi sistemine geçilmesi.

Ankara'yı inşaat sektörü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ankara'ya bir inşaatçı gözüyle baktığımda, Kuzey Ankara projesini gayet başarılı görüyorum. Bunun yanı sıra kalenin altındaki konutlara da el atılması gerekiyor. Burada eski binaların korunması konusunda daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyuluyor. Ancak sektör açısından bir de yaramız var. Raylı sistem beklentilerimizin çok gerisinden geliyor. Bunu sadece paraya bağlamamak lazım, yapan idarenin beceriksizliği de söz konusu. Tamamen yanlış politikalardan dolayı son 10 yılda raylı sistem kaldı. Ankara Kızılırmak projesi de yanlış bir işti, doğrusu Gerede idi. Buradan şöyle bir sonuç çıkarılabilir, "Her şeyi bilen insan her şeyi yarım bilen insandır."

Ankara'nın imarından oldukça dertlisiniz...

Evet, günlük hayattan çok basit bir örnek vereyim. Ankara'da yol güzergahları sürekli olarak değişiyor. Benim kendi şirket binam yapılırken, kapıyı da yola uygun biçimde yaptık. Ancak bir gün bir karar alındı ve yolun akışı değişti. Ben binayı buna göre değiştiremeyeceğime göre, bina otomatikman yola ters kaldı. Yol güzergahları kime göre, neye göre sürekli değiştiriliyor, bunun bir açıklaması yapılmalı.

Son olarak Ankaralı iş adamları olarak beklentiniz nedir?

Konu Ankara ve Ankaralı iş adamları olunca, size ortak bir sorunumuzu aktarayım. Yurtdışı uçuşların büyük bir kısmı İstanbul'dan yapılıyor. Oysa bu Ankaralı iş adamlarına büyük bir saygısızlık. Ankara Anadolu'nun da müşterisini toplayabilecek bir merkez niteliğinde. Türk Hava Yolları özel bir şirket ama Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım bu konuda ricacı olsa bir çözüm bulunur gibi geliyor bana.
Capital Ankara