Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi'nin üstü de altı da tarih!
7 bin 202 metrekare üzerine kurulu Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi, binası ve altındaki sarnıçla tarihin kalbinde bir okul. Roma döneminden kalan sarnıca girdik, ihtişamını hala koruduğunu gördük
İstanbul'un taşı toprağı altın, altı ise sarnıç... Özellikle tarihi yarımadada pek çok yapının altında bulunan sarnıçların en büyüğü Yerebatan. En eskilerinden biri ise Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesinin altındaki Roma döneminden kalan sarnıç. İçine girilmeyen sarnıcın büyüklüğü konusunda çeşitli rivayetler mevcut. Kimine göre bu sarnıç Yerebatan ile birleşiyor. Sarnıca girdik, hala ihtişamını koruduğunu gördük.
Roma döneminden kaldı
Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi gerek tarihi gerek sarnıcı gerekse bulunduğu konumla içinde tam bir tarih barındırıyor. 1868de kapılarını Sanayi Mektebi olarak açılan okuldan mezun olanlara zamanında mühendis gözüyle bakılırmış. Çünkü Türkiyenin ilk meslek lisesi unvanına sahip. Okul, dört ayrı binadan oluşuyor, 7 bin 202 metrekare alana ve muhteşem bir manzaraya sahip. Zaten bu sarnıcın okulun altını tamamen kapladığı belirtiliyor. Üstelik İstanbulun en eski kalıntısı Hipodrom duvarı Sfendon üzerine inşa edilmiş. Sultanahmette At Meydanı olarak bilinen alanda o günden bugüne kalan tek tarihi kalıntı Sfendon duvarı. Belki pek çok kişi o duvarın önünden geçmiştir fakat orada tarih yattığını bilemeyebilirsiniz. Zira bu duvardaki küçük bir bölmeden sarnıca ulaşılıyor ama girişi çok küçük olduğu için fark etmek mümkün değil.
Aslında burası sarnıç olarak inşa edilmedi, Roma İmparatorluğu döneminde bugün sarnıç olarak bilinen yerde atlar barınıyormuş, Bizanslılar ise daha sonra burayı sarnıca çevirmiş.
Girişten itibaren 20-25 metrekarelik bölümü gezilebilen sarnıçta merdivenlerle halen su olan bölüme iniliyor. Yıllar ihtişamından bir şey götürmese de sarnıcın durumu çok iyi değil. Çünkü hiç restore edilmesi düşünülmemiş bir yapı. Sorumluluğu ve anahtarı okul yönetiminde duran sarnıcın içinde geçen yıl Sultanın Sırrı filminin çekimleri yapılmış. Daha önce de yabancı bir belgesele konu olmuştu.
Sanat Tarihçi Prof. Dr. Semavi Eyice, bu sarnıçta geçmişte hayvanların muhafaza edildiğini belirterek Bizanslıların şehirde su sıkıntısı baş gösterince içini sıvayıp sarnıca dönüştürdüklerini söylüyor. Zaten bu yapının dışında hipodromdan başka bir iz kalmadığını anlatıyor. 1920li yıllarda İngiliz arkeoloji grubunun hipodromun izlerini planını ortaya çıkardığını söylüyor.
Çoğunun üzeri toprakla kaplı
Sarnıçların İstanbula has olduğunu belirten Eyice, onlara gereken değerin verilmediği konusunda sitemkar: Örneğin Karagümrükte eski su haznesinin arkasında bir sarnıç var. Bizans döneminden kalan sarnıç sütun başlığı müzesi gibiydi fakat mahalleli çöp atıyordu. Sonra da zaten üstünü toprakla kapattılar. İstanbuldaki pek çok sarnıç aynı kadere terk edildi.
Duvarında fayans var!
Meslek Lisesinin üzerinde kurulduğu sarnıcın dış cephesi hipodromun son kalıntısı. Ama duvarın dibinde yıllar önce gecekondu yapılmış ve sonra yıkılmış. Gecekondunun izlerini görmek hala mümkün çünkü tarihi duvarın belli bir bölümü fayansla kaplı. Bahçeşehir ve Marmara Üniversitelerinde İstanbul dersleri veren Haldun Hürel, gecekonduların 1980e kadar orada bulunduğunu belirterek Eskinin su depoları şimdi üvey evlat muammelesi görüyor. Bunları açmak tabii ki emek istiyor ama en azından korumaya alsak diyor.
Star/İNCİ DÖNDAŞ