Sultanahmet Meydanı'nda çılgın restorasyon!
Posta gazetesi yazarı Hakan çelik, Sultanahmet Meydanı'nda karşılaştığı manzara nedeniyle üzgünlüğünü köşesinde kaleme aldı. Zemin restorasyonu ve altyapı çalışmalarının devam ettiğine değinen çelik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerini eleştiriyor
Sultanahmet Meydanı'na havadan bakmak için tıklayın!
İşte Hakan çelik'in Posta gazetesindeki yazısı:
Tarihi meydanda çılgın restorasyon (!)
Tarihi ve kültürel dokusuyla dünyanın en eski ve önemli noktalan arasında yer alan Sultanahmet Meydanı, bir süre önce çok doğru bir kararla araç trafiğine kapatılmıştı. şu sıralarda sadece yayaların girişine izin verilen meydanda, bir süredir zemin restorasyonu ve altyapı çalışmalan devam ediyor. Geçen pazar akşamı Sultanahmet'teydim. Karşılaştığım manzara beni çok şaşırttı ve üzdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından gerçekleştirilen çalışmalar özensizlik, malzeme seçimi ve şantiye güvenliği açısından oldukça tartışmalı görüntüler yaratmış.
Ayasofya ile Sultanahmet Camii arasındaki çalışmalar yayaların her an düşüp ayaklarını kırabilecekleri özensizlikte devam ediyor. Açılıp kapatılmayan kanalizasyon delikleri, nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan tretuvarlar ve daha onlarca sorun, bütün garipliğiyle şehrin göbeğinde sırıtıyor.
Meydanda ışıklandırma olmadığı için insanın özellikle akşam saatlerinde yürüdüğü zemini görebilmesi mümkün değil. Nitekim bir grup Amerikalı turistin söylene söylene açılan çukurların arasından yürümeye çalıştıklarını gördüm. Meydanın bazı noktalarına yeni elektrik direkleri yerleştiriliyor; ancak zeminde bunlann sadece 20-30 santimlik bölümleri dikilmiş, karanlıkta bunlara takılıp düşmek an meselesi.
Zemin malzemeleri
çevrede insanlann buraya girişini engelleyecek doğru dürüst bir korkuluk ya da dikkat çekici bir uyan levhası yok.
Diğer taraftan sorunlu bir seçim de yerlere döşenen taşlarla ilgili. Neredeyse 6 bin yıllık geçmişi bulunan bir şehrin en eski meydanına döşenmesi gereken taşlar bunlar mı olmalıydı Hangi sanat tarihçilere ya da şehir bilimcilere danışıldı, bilmiyorum; ama ben, İstanbul kadar eski ve köklü tarihi bulunan herhangi bir dünya şehrinde böyle 'çiğ görünümlü' zemin taşına rastlamadım. Meydanın ortasında duran Alman çeşmesi ile yere döşenen malzeme arasında o kadar tezat bir görüntü ortaya çıkmış ki! Diğer taraftan tarihi eserlerin yerini gösteren tabelaların hiçbir standardı yok. Tenekeden yapılmış 'köfteci panosu' gibi meydanın ortasında sönüyorlar.
Ne demek istediğimi anlayabilmek için gidip Sultanahmet'in son halini görmelisiniz.
Hakan çelik / POSTA