24 / 12 / 2024

Sulukule'deki olaylar, Barcelona'da tekrarlıyor

Sulukule'deki olaylar, Barcelona'da tekrarlıyor

Bonpastor'da direnişe rağmen 749 binanın 145'i yıkıldı. Sakinler kovuldu



“Ben bir yaşını yeni doldurmuş oğlumun sokağımızda arkadaşlarıyla oynayarak, komşunun ne olduğunu bilerek büyümesini istiyorum. Onlarca katlı binalarda kaybolan kültürsüzlükle erimesini değil, kendi kültürünü doya doya yaşayacağı bir mahalle istiyorum. Kentsel dönüşüm bitiriyor tüm bu ihtimalleri..”
İtalyan asıllı İspanyol vatandaşı Stefano Portelli'nin Barcelona'nın Bonpastor semtinde yaşadıklarının, Sulukule'den farkı yok.
Barcelona'da ‘kentsel dönüşüm' kapsamındaki Bonpastor semtinde yaşayan bir grup İspanyol; Sulukule'yi ‘kardeş semt' ilan edip, İstanbul'un yolunu tuttu ve ‘Alternatif Sulukule Projesi'nin mimarları Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyeleri Murat Cemal Yalçıntan ve Yaşar Adanalı'nın katkılarıyla Sulukuleli kader ortaklarıyla bir araya geldiler. Slogan belli: ‘Bonpastor, Sulukule olmasın!, gelin hep beraber kurtaralım.'
Grupta yer alan antropolog Stefano Portelli, kuaför, aktivist, aynı zamanda Roman vatandaşı olan eşi Sandra Capdevila ve bir yaşını henüz doldurmuş oğullarının Barcelona'dan İstanbul'a uzanan serüveni artık yok olmuş Sulukule'den ibret alma hikâyesi aslında...
Portelli konuştukça, bir Roman semti Bonpastor'un Sulukule'yle benzerlikleri daha da göze çarpıyor:
“Bonpastor, 1929'da kurulan bir zorunlu göç mahallesi... Şehrin yoksul kesimi için şehrin çok uzağında dört arsa belirleniyor. En ufak bir yağmurda nehirler taşıyor, evler su altında kalıyor. Ne hastane hizmeti var, ne okul... Belediye arsa veriyor, işçi veriyor; başınızın çaresine bakın diyor. Zaman içerisinde burada her türlü zor koşula rağmen, bambaşka bir hayat kuruluyor. Düzenli tek katlı evler, göz alıcı bahçeler. Kimsenin ‘zorunlu göç mahallesi' diyemeyeceği bir mutluluk, kardeşlik oluşuyor burada... Nüfusun yüzde 30'undan fazlası ‘has' Roman. Şehirleşme arttıkça, 90'ların başında Bonpastor neredeyse bir merkez halini alıyor. Devletse, 60 yıldır unuttuğu topraklarının, zenginleştiğini farkedip başlıyor dönüşüm katliamına. Neredeyse hepsi kiracı olan vatandaşlar için toplu konut ‘çözüm'ü üretiliyor.”

Dövülerek atıldılar
Aktivist Sandra Capdevila dönüşüm sancısını tam anlamıyla yaşayanlardan. Sulukuleliler gibi:
“Annem de babam da Bonpastor'un ilk sakinlerinden. Uzun yıllardır yaşanan huzursuzluklar sonucu 2008'de emniyet güçleri yıkım için kapımıza dayandı. Yaşlı ailelerimiz dövülerek evden atıldı; 749 binanın 145'i yerle bir edildi. Çoğu yoksul sokakta kaldı. Belediyenin tavrı açık; onlara göre geçmiş demek, çöküntü alanı demek. Gelecekse; ruhsuz modern yapılar... Sulukule'nin hikâyesini duyunca, gelmek istedik. Türkiye'de fotoğrafçılık yapmış roman bir arkadaşımız vesilesiyle takip edebildik gelişmeleri. Bonpastor için hâla bir umut var. Hâlâ ‘mahalle' denilen şey için bir umut var.”

Bir ihtimal daha var
Bonpastor'da direniş sürüyor. Sulukule'de ise savaş sonrası sessizliği hâkim. Evlerin hepsi yıkıldı. Alternatif Sulukule Projesi'nin mimarlarından Murat Cemal Yalçıntan:
“Ayakta kalan son binayı da, evini korumak için dava açan sahibi Gülsüm abla mahkemeye gittiğinde yıktılar! Toplu taşımasız, okulsuz, bakkalsız Taşoluk'a yerleştirilen 320 kiracının 10'u kentten 40 kilometre uzakta barınabildi.  TOKİ  Başkanı Erdoğan Bayraktar ve Başbakan, Romanlara yönelik konut projeleri geliştireceklerinden bahsediyor. Oysa ikisinin de elinin altında Romanlar ve sivil toplumun geliştirdiği, fiziki yapıyı iyileştirirken kültürel sürdürülebilirliği de sağlayan Sulukule Alternatif Projesi duruyor.”
Mehmet Özdoğan/Radikal


Geri Dön