Sektörel

Sur Yapı'nın hedefi yılda 500 konut

Gayrimenkul geliştirme ve taahhüt alanlarındaki faaliyetleriyle İstanbul'da önemli oranda konut üretimi sağlayan Sur Yapı, son dönemlerde enerji sektörüne yapacakları yatırımlarıyla da konuşuluyor. Konut sektöründe olduğu kadar enerji sektöründe de varlık

Altan Elmas Bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1969, İstanbul doğumluyum. İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunuyum. 1992 yılına kadar birkaç firmada mimarlık yaptım. O yıldan bu yana da Sur Yapı olarak çalışıyoruz. 
Son yıllarda Türk inşaat sektörü çok aktif ve bu aktif şirketler arasında Sur Yapı'nın yatırımları da dikkat çekiyor. Sur Yapı'nın faaliyet alanları hakkında bilgi alabilir miyiz?
Sur Yapı, hem bir gayrimenkul geliştirme firması hem de taahhüt. Çalışmalarımıza konut ve ofis bloklarını geliştirmekle başladık. Ofis yap satışı, yap kirala olarak devam ettik. Bu arada taahhüt işlerimiz de sürdü. 15 yıllık süre içerisinde hacmimizi artırarak işlerimizi büyüttük. Gayrimenkul geliştirmeyi kendi içimizde konut projeleri ve ofis - alışveriş merkezleri olmak üzere ikiye ayırdık. Yurtiçi ve yurtdışında birçok sanayi tesisi yaptık. Çok sayıda yabancı firmaya teslim ettiğimiz ofis binalarımız var. Önemli sayabileceğimiz otomotiv showroomlarımız da faaliyetlerimiz arasında yer alıyor. 
Yeni konut projelerinizden biri Mahalle İstanbul. Proje, eski İstanbul'un mahalle yaşamına duyulan özlemle mi doğdu?
Çıkış noktamız farklılık yaratmaktı. Son yıllarda üretilen konut projeleriyle insanlara site yaşamını özendirir olduk. Bunlar modern hayatın vazgeçilmezleri belki ama unutulmamalıdır ki yeni yaşam tarzıyla birlikte geçmişte de yaşadığımız pek çok güzellik var. Mahalle İstanbull'la tüm bu güzellikleri yeniden keşfedip, konut alanlarımıza ve sosyal hayatımıza katalım, eskiyi bugünde yaşatalım istedik. Mahalle konsepti sıcak geldi bize. Hepimizin içinde eski bir mahalle yok mudur? Sonuçta birçoğumuz bir mahallenin çocuğuyuz. O mahallelerde yaşanan dostluklar, kardeşlikler ve paylaşımlar çoğumuzun hala büyük özlemidir. Biz de rezidanslar yapıyoruz. Bir blokta 150 dairemiz mevcut. Ancak kimse birbirini tanımıyor, komşuluklar yaşatılmıyor. Bu yeni yaşantıya, modern anlamda ofis hayatının konut versiyonu diyebiliriz. Onun daha insancıl, daha yaşanabilir ilişkiler düzeyini ifade etmek istiyoruz. 
Hedef kitlenizi öğrenebilir miyiz?
Üst, orta, alt gelir grubu olarak çok da ayrılmak istemiyoruz. Bir ürün yapıyoruz, bu ürünü kim alabiliyorsa bizim hedef kitlemiz odur. Sur Yapı olarak hep üst segmente iş yaptık. Daire metrekaresini belki 10 bin dolara satmadık ama milyon dolarlık villalar yapıp sattık. Hedefimiz; kabul edilebilir bir standartta, Sur Yapı kalitesinde daha uygun fiyata, daha uygun şartlarla ürünler sunmak. Türkiye'de çok büyük bir orta kesim var. Bu kesimde büyük bir talep, büyük bir iştah var. Ne yazık ki orta kesime hitap edecek çok fazla proje üretemiyoruz. Arsa ve inşaat maliyetleri bunu engelliyor. Mahalle İstanbul da bu konuda çok iddialı değil. Biz orta kesime çok uygun fiyata konut satacağız iddiasında değiliz. Ama daha uygun fiyatlara satmak istiyoruz.  
Proje şu an ne aşamada, ne zaman teslim etmeyi planlıyorsunuz?
Yeni başlıyoruz. Daha temel aşamasındayız. Showroomumuz hazır, satışa çıkacağız. Son sürat hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. 
Sur Yapı, son birkaç yıldır gayrimenkul pazarında çok ciddi ataklar yaptı. Bu atak, pazar payını ve sektörü nasıl etkiledi?
2004 yılından itibaren gayrimenkul pazarının önü açıldı. Öncesinde gayrimenkul ve inşaat piyasası çok hareketli değildi. Ama biz 2004'e kadar da çok sayıda konut ürettik, ofis binaları inşa ettik. 2004'ten sonra yeni bir piyasa açıldı. Konut kredileri ve Mortgage beklentisinin sağladığı ivmeyle piyasa koşullarının iyileşeceği önceden belliydi. Biz de pozisyonu hissettik. O doğrultuda hazırladığımız projelerimiz vardı. Yenileri ürettik, varolanları piyasaya sürdük. İyi bir potansiyel yakaladık. 2004- 2007 arasında Sur Yapı olarak kendi portföyümüzü, kendi kapasitemizi ciddi anlamda büyütmüş olduk. Sözünü ettiğim projelerin büyük bir bölümünü teslim ettik. Dora Park da bitmek üzere. Son 3 yıl içerisinde 4 konut projesini bitirmiş olduk. 
Sur Yapı'nın inşaat sektöründe bundan sonraki büyüme politikası ne olacak?
Piyasada konut işinde iyi bir oyuncu olduğumuzu düşünüyoruz. Belli bir birikimimiz, belli bir potansiyelimiz var. Orta vadedeki hedefimiz yılda 500 konut yapıp satmak.
Şu an bu hedefin neresinde bulunuyorsunuz?
Sur Yapı olarak, son 3 yılda yaklaşık 400 rakamını yakalamış bulunmaktayız. 3 yılda 1200 konutluk bir potansiyele sahibiz. Şu anda elimizde de sözleşmesini yaptığımız kendi arazimiz veya kat karşılığı anlaştığımız proje olarak Mahalle İstanbul'la birlikte 1750 konutluk proje var. Bunları 3 yıl içinde realize etmeyi planlıyoruz. 
İnşaatın alt kategorisi olarak henüz girmediğiniz ama ilginizi çeken alanlar var mı?
Gayrimenkul geliştirme ve taahhüt anlamında dikey olarak büyümek istiyoruz. Hizmet verdiğimiz iş kollarının alt dallarına yönelik çalışmak istemiyoruz. Bugüne kadar çizgimiz böyle oldu. Konutlarımız için çok sayıda kapı ve mobilya ürettiriyoruz mesela. Burada ciddi bir maliyetten sözediyoruz. İnşaatın alt dallarıyla ilgili yatırım planlarımız yok. Tersine mümkünse 500 konutu yılda 1000 konuta çıkarmayı hedefliyoruz. Ofis binaları ve alışverişmerkezlerini yaymak istiyoruz. Taahhüt grubu olarak yurdışından çok ciddi teklifler var. Henüz değerlendirme aşamasındayız. 
Yabancı ortaklık teklifleri alıyor musunuz? Bu tekliflere yaklaşımınız nedir?
Bize şirket olarak yabancı ortaklıktan çok proje bazlı konut, AVM ortaklık teklifleri geliyor. 
Yurt dışı konut yatırımlarınız var mı?
Yurtdışında yok ama İzmir'de Torunlar Gıda ve Hayat Holding'le beraber Henkel arazisini satın aldık. O araziye bir AVM ve rezidans yapmak istiyoruz. Yalı pozisiyonunda bir arazi. Yaklaşık 300 m. denize cephesi var ve Marina izni de isteyeceğiz. 250 milyon dolar civarında bir yatırımla İzmir'in üst gelir grubuna hitap edecek bir iş yapacağız. Alışveriş merkezi, 400 konut ve bir de marinadan oluşmasını planlıyoruz. 
İstanbul ve İzmir dışında da yatırımlarınız olacak mı?
Elimizde zaten 1750 konutluk bir potansiyel var. Çekmeköy, Bayrampaşa ve Kağıthane olmak üzere 3 tane AVM projemiz var. Yaklaşık 50 bin metrekarelik kiralanabilir alanlara sahip olacaklar. Plan ve projeleri hazırlandı. Bayrampaşa ve Çekmeköy'de 2008'in ikinci yarısından sonra başlanacak. 
Sur Yapı, konut üretiminde 2007 yılını nasıl kapattı? 2008 yılına dair beklentileriniz nelerdir?
2007 yılını iyi kapattık. 2007'de planladığımız satışları gerçekleştirebildik. Taahhüt ettiğimiz projelerimizi teslim ettik. Bunlar 2005'te başlayan projelerdi. Satış anlamında da hedeflerimizi yakaladık. Ama yine de 2007 genel anlamda ekonomi açısından çok verimli bir yıl olmadı. Hep tetikteydik. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler derken 2007 ekonomi açısından rölanti yılı oldu. Ama Sur Yapı için projelerimizi teslim etme yılıydı. Büyük oranda zaten satışlarımızı yapmıştık. Yılın son 6 ayı içerisinde yeni anlaşmalar yaptık. Görünen o ki 2008 yılının ilk altı ayı, dünyadaki küresel dalganmayla geçecek. Ama ben işin temkinli iyimserlik tarafındayım. Bu dalgalanmanın etkisi hafif hafif atlatılmaya çalışılacak.
Enerji sektörüne girme kararını nasıl aldınız? Rüzgar enerjisi sektöründe nasıl bir büyüme planlıyorsunuz?
Sadece rüzgar enerjisi değil, Sur Yapı olarak inşaat dışında enerji sektörünü bir yatırım alanı olarak belirledik. Önümüze çıkan ilk fırsat rüzgar enerjisi olduğu için o yönde bir girişimde bulunduk ve 1 Kasımda başvurumuzu yaptık. Balıkesir ve Mersin'de toplam 750 megavatlık üretim yapmayı planlıyoruz. 
Rüzgar enerjisine yılda ne kadar yatırım yapmayı planlıyorsunuz?
Müracatımız 750 megavat ama ne kadarını alırız bilmiyoruz. Tahminen bu talep için 800 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız. Başvurular içerisinde EPDK'nın vereceği karar doğrultusunda lisans alabilirsek yatırımlarımızı başlatacağız. 
Farklı yatırım planlarınızda hangi unsurları göz önünde bulunduruyorsunuz?
Dediğim gibi biz sadece rüzgar değil, hidrolikle de ilgileniyoruz. Eğer fizibilitesi uygun bir yer bulabilirsek hidrolik işine de girmek istiyoruz. Enerji sektörüyle ilgilimiz kararımız ise şöyle: Devlet `artık ben enerji yatırımı yapmayacağım, özel sektör üretsin, ben satın alacağım' diyor. Bugün Türkiye'nin belli bir enerji açığı var. Her yıl yaklaşık yüzde 8.5 büyüyen bir enerji açığı sözkonusu. Bugün başlanan tesisler 2-3 yıldan önce devreye alınamıyor zaten. 2-3 yıllık bir açık daha oluşacak. İşte bu yüzden enerji açığı 4-5 yıl önceden geliyor. Bu da ciddi bir yatırım ve planlamalara göre Türkiye'nin yaklaşık her yıl 10 milyar dolarlık bir enerji yatırımı yapması gerekiyor. Devlet bu yatırımı ben yapmayacağım dediğine göre özel sektörü teşvik ediyor. Bu iyi bir avantaj. Enerji, müşterisi hazır olan bir yatırım aracı. Enerji yatırımlarının bir inşai yönleri de var. Özellikle hidrolik santrallerde inşaat yatırımı da belli bir hacim tutuyor. Bu oran rüzgar enerjisinde az ama hidroliklerde daha yüksek. 
Bu yeni yatırım Sur Yapı'nın büyümesini nasıl etkileyecek?
Bu noktada enerjiyle ilgili ortaklık teklifleri de alıyoruz. Daha çok yeni bir konu. Ne kadar büyüyeceğimizi önümüzdeki tarih belirleyecek. Ama enerji üzerine titreyeceğimiz, yatırım yapmak için büyük gayret sarfedeceğimiz oldukça net. Biz çok dağılmış bir yapı istemiyoruz. Sur Yapı olarak kendi sektörümüzde inşaat işini iyi biliyoruz ve dikey olarak büyümek istiyoruz. Türkiye'nin kurumları ülke çağında belli bir seviyeye gelmiş olsa bile dünya çapında çok büyüklük ifade etmiyor. Bizim devasa büyüklükteki holdinglerimiz bile sıralamada çok gerideler. Çünkü çok farklı sektörlere yayıldıkları için dünya çapında isim yapamıyorlar. Bundan sonra onlar da derlenip toparlanıp dünya ölçeğinde firmalar olmaya çalışacaklar. Bizim de hedefimiz dikey olarak büyümek ve buna paralel olarak enerji sektöründe gücümüzün elverdiği oranda yatırımlarımızı büyütmek. 
(İNDERGİ)