Sur'daki acele kamulaştırma kararına ilişkin 6 sorun TBMM'de!
İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde alınan kamulaştırma kararına ilişkin soru önergesi hazırladı. Bekaroğlu sorularının Başbakan Yıldırım tarafından yanıtlandırılmasını talep etti.
İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde alınan kamulaştırma kararına ilişkin soru önergesi hazırladı. Bekaroğlu sorularının Başbakan Yıldırım tarafından yanıtlandırılmasını talep etti.
Bekaroğlu önergesinde "19 Mayıs 2016 tarihinde bir grup milletvekili Diyarbakır Sur ilçesini ziyaret ederek esnaf, ilçe sakinleri ve kamu görevlileri ile yaşamış oldukları sorunlarla ilgili görüşmeler yaptık. Bilindiği gibi yaşanan çatışmalar nedeniyle geniş ölçüde tahrip olan Diyarbakır Sur ilçesinin bazı mahalleleri için acele kamulaştırma kararı alınmış; evlerini ve iş yerlerini terk etmek zorunda kalan yurttaşlarımıza gerekli yardımların yapılacağı, en kısa sürede yeniden inşa edilecek olan evlerine ve iş yerlerine dönecekleri bildirilmişti.
Aylar geçmiş olmasına rağmen bölgede gördüklerimiz ve vatandaşların anlattıkları, verilen sözlerin yerine getirilmediğini ortaya koymaktadır. İnsanlar çok endişeli; İnsanlar çok endişeli; konuştuğumuz hemen herkes "Biz ne olacağız, verilen sözler ne zaman yerine getirilecek?" sorularını soruyor." dedi.
Bekaroğlu'nun soruları
1. Diyarbakır Sur ilçesinde çatışmalarda yıkılan mahallelere girişlerin hala engellenmekte olduğunu gördük, vatandaşlar da bunu ifade ediyorlar. Bu mahallelere girişlere niçin izin verilmiyor; aylar geçmiş olmasına rağmen bu mahallerin patlayıcılardan temizlenmesi mümkün olmadı mı, hala güvenlik sorunu mu var? Sur ilçesinin tamamında insanların evlerine ve iş yerlerine gitmelerine ne zaman izin verilecektir?
2. İnsanlar, evlerine girmelerine, eşyalarını almalarına izin verilmediğini ifade ediyorlar. Görüşme yaptığımız vatandaşların bir kısmı kiraya çıktığını, bir kısmı da akraba ya da komşularına sığındıklarını söylüyorlar. İnsanların çoğu şahsi eşyalarını, aile hatıralarını, kitaplarını bile alınmamış. Yetkililer ve vatandaşların ifadelerinden anlaşılan o ki; iş makineleri binaları yıkıyor ve enkazlar yine insanların yaklaştırmadığı bir yere götürülüyor. İnsanların eşyalarının bu şekilde tahrip edilmesi, eşyalarının ve hatıralarının toprağa gömülmesi mülkiyet haklarını düzenleyen kanunlara uygun mu; bunu nasıl izah ediyorsunuz, vicdan ve hukuk bu işe ne diyor?
3. Vatandaşların çoğu bugüne kadar kimsenin kendilerini aramadığı, kira ya da başka adla herhangi bir yardım almadıklarını söylüyor. Diyarbakır'ın içinde göçebe hayatı yaşadıklarını ifade eden bu insanların durumu ne olacak? Devlet, ne zaman bu insanlara bir şey söyleyecek, yol gösterecek?
4. İnsanlara hiçbir şey sorulmadan evleri yıkıldı. "Acele kamulaştırma kararı var" deniliyor ama bunun gerekçesi, kimlerin evinin kamulaştırıldığını, kimlerin evinin kamulaştırma işleminin dışında kaldığını kimse bilmiyor. Plan Bütçe Komisyonu'nda Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Fatma Güldemet SARI, "Acele kamulaştırma kararı var ama bakacağız, kimine para vereceğiz, kimine başka yerde ev" diye açıklama yaptı. Peki, insanlar Sur ilçesinde yıkılan evlerini kendileri yapmak isterlerse ne olacak, insanların böyle bir hakları olmayacak mı? "Acele kamulaştırma" Demoklesin Kılıcı gibi dururken insanlarla nasıl oturulup konuşulacak, böyle bir pazarlık yasal ve etik mi?
5. Kendileri ile görüştüğümüz bölge esnafı da çok tedirgin; kimse dükkânlarının, iş yerlerinin ne olacağını bilmiyor? Yıkılıp yeniden yapılacak iş yerleri kimlere, nasıl, hangi kıstaslarla dağıtılacak? Daha önce kirada olanları durumu ne olacak; kazanılmış hakları korunacak mı? Örneğin; dükkân kiralarken "hava parası ya da başka adla" ödemeler yapmış olan insanların durumu ne olacak? Aynı şekilde; esnaf aylarca iş yapamıyor, hala durumlarının ne olacağı belli değil. Bölge esnafı hala kendilerine herhangi bir yardım yapılmadığını söylüyor. Bu insanları sorunlar ne olacak, devlet bu insanlara herhangi bir yardım yapacak mı, ne zaman?
6. Bölgeye geçici görevle gönderilmiş çok sayıda güvenlik görevlisi var. Bu insanlar hiç de uygun olmayan koşullarda görev yaptıkları, yatacak kalkacak yerlerinin olmadığı, düzensiz ve uzun süreli mesai yapmak zorunda kaldıklarını... ifade ediyorlar. Geçici görevle bölgeye gönderilen güvenlik görevlilerini durumu ile ilgili ne düşünüyorsunuz, bu insanlar evlerine ne zaman dönecek, bu insanlarının barınma ve çalışma koşullarını düzeltilmesi için neler yapılacak?