Mimarlık

Suudi Arabistan çağdaş cami mimarisine 80'li yıllarda geçti!

Mesleğimde olgunlaştıkça anladım ki bir mimari yapıt gününün değerlerini, anlayışını, işçiliğini, malzemesini, teknolojisini, kısaca kültürünü yansıtıyorsa değerlidir

O eser inşa edildiği güne aittir ve gelecek kuşaklara o günü taşıyacaktır. Aynen binlerce yıl evvelinden gelen arkeolojik buluntuların dönemlerinin yaşam tarz ve kültürünü bugün bize aktardıkları gibi. Mimaride eskiyi taklit ancak özel koşullarda yapılmalıdır.


Ecdadımız Osmanlı da camiler taş taş üstüne konarak inşa ediliyor ve harikalar o kısıtlı imkanlar ile yaratılıyordu. Büyük Usta Mimar Sinan’ın elinde betonarme, ön veya arka gerilmeli kirişler, çelik strüktürler, uzay kafes, gergi ve çadır sistemler, vantuzlu camlar ve diğerleri olsaydı neler yapabileceğini bir düşününüz. Sinan kendini tekrar etmemiş, her eserinde yeni bir plan şeması, yeni bir geometri, yeni bir taşıyıcı sistem aramıştır. Bir mucize olsa da Ser-i Mimaran-ı Cihan mezarından çıkıp yeni bir cami çizse hiç şüphesizdir ki bu yeni eseri eski camilerine benzemeyecektir. Ve O, üstün dehasıyla günümüzün ileri teknoloji ve malzemeleri konuşturacak ve bilişim çağını yansıtan, dudaklarımızı uçuklatan yeni şaheserler yaratacaktır.

Bizler ise asırlardır kolay yolu seçip, orijinalin sağını solunu biraz değiştirip Sinan ve onun talebelerini kopyalıyoruz. Sanatsal ve mimari değeri olmayan suret camiler çiziyor ve inşa ediyoruz.


Bir taraftan Selçuk veya Osmanlı Camiinin zihinlerimize kazınmış sembolik değerlerini kaybetmeyen, diğer taraftan da çağımızın teknolojik imkanlarını kullanarak günümüz değerlerini yansıtan cami projeleri üretemiyoruz. Özel durumlar dışında, 500 yıl sonra bugün Mimar Sinan’ı kopyalamak Türk Mimarisi’nin ciddi bir açmazıdır.


Bizim yapamadığımızı diğer alemler maalesef çoktan başarmışlardır. Meydanlardaki muhteşem katedralleri tarihin mirası olarak korumuş, ancak betonarmeyi, camı, alüminyumu, çeliği, doğal taşı ve ahşabı kullanan ultramodern kiliseler ve şapeller yapmışlardır.


Daha önemlisi, ‘Islam Dini’ni en katı biçimde uygulayan Suudi Arabistan Krallığı bile 80 li yıllardan itibaren çağdaş camii mimarisine geçişmiştir. Yedi yıl ders verdiğim Dahran Kral Fahd Universitesi Camii bunlardan bir tanesidir. Devamında, gerek Suudi Arabistan gerekse diğer Körfez Ülkeleri Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar ve Umman Sultanlığı’nda birçok çağdaş cami inşa edilmiştir. Diğer Islam Ülkeleri de cami mimarisinde modernleşmeye çoktan geçmişlerdir. Son olarak, Riyad da inşa edilen Kral Abdullah Camii çağdaş Arap Camii’ nin başarılı örneklerinden bir tanesidir.

 

Peki, bir-iki örnek dışında bizler cami mimarisinde neden açılım yapamıyoruz ?

 

‘Taksim Cumhuriyet Camii’ Doğru Bir Projedir…

 

Mayıs Başında Sofya da gerçekleşen Dünya Mimarlık Zirvesinde Dünya Mimarlar Birliği UIA nın 1.Ödülü’ne değer görülen ‘Taksim Cumhuriyet Cami & Dinler Müzesi’ 2 yıllık geniş bir ekip çalışmasının ürünüdür, Bir taraftan Osmanlı Camii‘nin sembollerini gizemli bir biçimde korumakta, diğer taraftan da çağdaş teknolojiyi sonuna kadar kullanarak günümüz değerlerini yansıtmaktadır. Projenin sahibi Belediye Reisliği yıllarında Sn. Erdoğan’ın başkanlık ettiği ‘Taksim Camii Kültür ve Sanat Vakfı’dır. Kanımca ‘Taksim Cumhuriyet Camii’ projesi eskiyi kopyalama yanlışı ve kolaycılığına kaçmadan Sinan’dan, Dalokay dan, Çinici den dersler çıkaran, Cumhuriyet değerlerini yansıtan, kültürlerarası barışı çağrıştıran doğru bir projedir. Ve inanıyorum ki Proje gerek Büyük Sinan gerekse Ulu Ata’mız bugün bizimle olabilseler onlarında da takdirlerini kazanabilecek doğru bir üslup, doğru bir mesajdır.

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp

Y Müh Mimar  Kentbilimci