Suudi Kralı, 30 yıldır Sevda Tepesi'ne imar izni bekliyor!
Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz es Suud, muhteşem Boğaz manzaralı mülkü Sevda Tepesi'ne imar izni çıkacak diye 30 senedir sabırla bekliyor
Bazen Kral olmak bile yetmiyor... Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz es Suud, muhteşem Boğaz manzaralı mülkü Sevda Tepesi'ne imar izni çıkacak diye 30 senedir sabırla bekliyor. Son günlerde işte bu benzersiz mülk yeniden gündeme gelmiş.
Kimdir bilmiyorum ama, bizimkiler Kral'a bir teklifle gitmişler: 'Gelin,. Sevda Tepesi'ne Suudi Arabistan Başkonsolosluğu binasını inşa edelim' demişler.
Kral, tamam Suudi Arabistan Kralı, Suudi Arabistan'ın malı kralm malı sayılır ama, Abdullah Bin Abdülaziz malını kaptırmamış, 'Burası benim tapulu malım. İnşaat izni verecekseniz, saray inşa etmeme izin verin' demiş.
Hatırlar mısınız bilmem, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında taşınmaz satışı konusunda karşılıklı uygulama olmadığı için, Turgut Özal, Bakanlar Kurulu'ndan satış için özel izin çıkarmıştı da, o günlerde Veliaht Prens olan Abdullah, İstanbul'da bir saray inşa edeceğim umuduyla (rivayete göre) 27 milyon doları (50 milyon TL) basıp Sevda Tepesi'ni satın alabilmişti.
Ama dedim ya, bazen kral olmak bile yetmiyor; gün gelip tahta çıkmasına rağmen,Abdullah bin Abdülaziz (dönemin ana muhalefet partisi SHP'nin taş koyması sonucunda) arazisine çivi bile çakamamıştı. Sonraki iktidarlar da, Suudi Kralı'nın gönlünü almak için imar iznini sürekli gündeme getirmişler, ama kamuoyunun da tepkisi sebebiyle Kral'a sarayına kavuşmak nasip olmamıştı. Sonunda Kral'm bir ara sabn taşmış, '20 milyon dolar (37 milyon TL) verin, Sevda Tepesi sizin olsun' demiş de, imarsız arsayı zararına bile satamamış.
Kral, 88 yaşında ve sağkk sorunlan olduğu söyleniyor. Allah geçinden versin, ömrü yetmeyecek galiba sarayının penceresinden Boğaz'ı seyretmeye. Son cümle: şimdi durup dururken Kral'm yarasını kim depreştirdi acaba
Sevda Tepesi'nin öyküsü
Yıl 1931. Mabeynci Remzi Bey'in torunu, Kaymakam Sefer Bey'in kızı Belkıs ile Valentino Vahit birbirlerine aşık iki genç... Genç adam, ünlü aktör Rudolf Valentino'ya çok benzediği için Valentino Vahit' olarak tanınan bir Harbiye öğrencisiymiş. Belkıs ise, Amerikan Koleji'nde okuyan dünyalar güzeli bir genç kız. Vahit, Bursa'ya yedek subay olarak atandığı zaman evlenmeye karar vermişler ama aileler bu evliliğe karşı çıkmış. Bunun üzerine iki genç için karanlık günler başlamış. Derken, 35 yaşlarında bir adamın Belkıs'ın izdivacına talip olduğunu öğrenen Vahit, atladığı gibi İstanbul'a gelmiş ve iki umutsuz sevgili gece yansı Kıbrıslı Yalısı'nın korusunda buluşmak üzere randevulaşmış. Valentino Vahit, beylik tabancasıyla önce sevgilisinin kalbine iki el ateş etmiş, sonra da kendisini vurmuş. İşte o günden sonra bu yer, 'Sevda Tepesi' olarak anılmaya başlamış.
Hürriyet Emlak/Seda Tabak