Genel

Tabanlıoğlu, Ekvator Ginesi için kongre merkezi tasarladı!

Başta Atatürk Kültür Merkezi olmak üzere, Türkiye ’nin ilk alışveriş merkezi olan Galleria ’ya kadar birçok başarılı projenin altında Tabanlıoğlu Mimmarlık Ofisi ’nin imzası bulunuyor

Tabanlıoğlu Mimarlık 'ın ortakları Murat ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu çifti, Ekvator Ginesi 'nde tasarladıkları kongre merkezinden, Büyükdere Caddesi 'nde yer alan tüm projeler hakkında bu ayki dergimize önemli açıklamalarda bulundu.

Mimarlık, şehircilik ve iç mimari konularında yurtiçi ve yurtdışında proje ve danışmanlık hizmeti veren Tabanlıoğlu Mimarlık, 1990 yılında Dr. Hayati Tabanlıoğlu ve Murat Tabanlıoğlu tarafından kurulmuş olsa da; şirket profilinde, gelenek ve geleneğin devamı olarak 1956-1990 ve 1990 'dan günümüze uzanan bir tarihçe barındırıyor.

Başta Atatürk Kültür Merkezi olmak üzere, Türkiye 'nin ilk alışveriş merkezi olan Galleria 'daTabanlıoğlu 'nun imzası bulunuyor. çağdaş mimari örneklerinin oluşturduğu ikinci dönem olarak ayrılan ofisin tarihçesindeki bir diğer önemli adım ise 1995 yılında ise Murat Tabanlıoğlu 'nun eşi Melkan Gürsel Tabanlıoğlu 'nun ofise dahil olması.

TabanlıoğluMimarlık 'ın kurucularından 1960 doğumlu Murat Tabanlıoğlu, mimarlık disiplinini devletin simgesi yapılarda yücelten ve bu yolla büyük projeler mimarı ünvanını alan Dr. Hayati Tabanlıoğlu 'nun oğlu olmasının avantajını mesleğinde ‘tasarım yönetimi ' bilgisiyle kaynaştırabilmiş bir mimar.

Onlarca projenin altına imza atan TabanlıoğluMimarlık 'ın ortakları Murat ve Melkan Gürsel Tabanlıoğluçifti,   bu ay ki sayımızın konuğu oldu. Arkadaşımız   Pelin Özgen, şirket ortağı Tabanlıoğlu çifti ile “Dünyanın En İyi Kamusal Yapısı ” seçilen projelerinden, Ekvator Ginesi 'nde tasarladıkları kongre merkezine, Büyükdere Caddesi 'ndeki baskın Tabanlıoğlu yapılarına kadar herşeyi konuştu.

Mortgage Market:Büyükdere Caddesi 'nde Kanyon, Sapphire, Loft, Loft Bahçe, Zorlu Ofis projesi gibi İstanbul 'un sembolik yapıları olma özelliği taşıyan projeleri tasarladınız. Büyükdere Caddesi 'nde bu kadar çok proje üretmenin zorlu tarafları var mı

Murat ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu:Büyükdere Caddesi kentin merkezi iş alanı olma altyapısı ve çağdaş mimarlık örneklerinin nerdeyse bir podyumu olarak gelişmesiyle de ilintili olarak, Tabanlıoğlu projelerinin de diğerleri ile birlikte yeraldığı bir alan.

2000 'de yapılan davetli yarışma sonucu Los Angeles 'tan Jerde ve İngiltere 'den Arup 'la birlikte oluşturulan üçlü konsorsiyumla, bölgede ilk binamız olan,   Kanyon projesine başladık. Programı çok yakınındaki Metrocity ile aynı olmasına rağmen kensel proje olarak farklı biçimde ele aldık. Yine Kanyon 'un sırasında yer alan Levent Loft 'un gördüğü talebi değerlendiren bu projenin yatırımcı firması, hemen arkadaki arsayı da satın alarak Levent Loft 'a kardeş bir proje daha istedi. Orta büyüklükte bir kule olan Loft Bahçe, aynı dili konuşsa da ilkinden farklı, kapalı ve yarı-açık mekanların birleştiği konut konsepti ile özgün bir proje olarak gerçekleşti.

Yine aynı hat üzerinde, yüksek bir yapının sadece rezidans olarak tercih edildiği, girşte yer alan alışveriş merkezi ile İstanbul Sapphire dünya standartlarında bir örnek oluşturdu. En tepede yer alan seyir terası ve restoran katı ile Sapphire, konut kullanıcılarının dışında tüm kentliye İstanbul 'u 360 derece görme imkanı tanıyor.
 
Büyükdere aksında başka hangi projeleriniz yer alıyor

Tabanlıoğlu: Büyükdere Caddesi üzerinde, Levent Loft 'a komşu arazide,Deva İlaç Fabrikası olarak bilinen 12 bin metre karelik alan üzerinde gerçekleştirilecek olan Zorlu Levent   Ofis   projesini hayata geçiriyoruz. Proje, 170 metrekarelik bir kule ile onun arkasında arazinin uzunluğu boyunca yerleştirilen yatay bir blok olarak planlandı. Yüksek yapılanmaların yer aldığı bulvar aksında yer alan kuleye alternatif olarak arka sokakta, çevresindeki çoğu konut olan az katlı yapılanmanın ölçeğine uyumla iki ila dört katlı ofis bloklarının yer aldığı kütle tasarlandı.

Yine bu cadde üzerinde bir diğer yeni projemiz de Ziraat Bankası için gerçekleştirdiğimiz, yatay ve dikeyde ofisler içeren ofis binası.

Bu binaların herbiri diğerinden farklı, aynı yakın çevreyi paylaşsalar dahi, her proje, bulunduğu konumda ve faklı işlevleriyle, özgün bir proje olmak zorunda. Dolayısıyla hiç biri diğeri ile yarışmıyor, bulunduğu yer 'le uyumlu olarak kente karışıyorlar.

Garanti Koza 'nın projesi olan 'Koza Koru çamlıca' son zamanlarda çok gündemde olan bir projeniz. Bu projeden söz edebilir misiniz

Tabanlıoğlu:Boğaz'ın Anadolu yakasında, kentin en yüksek noktasında, İstanbul 'un ismi ile bildiğimiz tek tepesi çamlıca 'da konumlanacak konutların, İstanbul için özel bir yeri var. Koza Koru çamlıca projesi ile günümüze yeniden kazandırmayı amaçlıyoruz. Kentin özgün değerlerine çağdaş bir katman ekleyecek bu yenilikçi proje ile aynı zamanda bir yaşam biçimi öneriyoruz. çağdaş teknolojinin kullanıldığı altyapı ile desteklenen Koza Koru çamlıca projesinde, yerleşim planları konutlarda esneklik ve geçişkenlik sağlayacak. Yüksek tavanları ve bütünüyle şeffaf cepheleri sayesinde konutlarda aydınlık ve ferah yaşam alanları sunulacak, bireysel tercihlere göre düzenlemeler yapılabilecek.   Açıklık ve mahremiyetin bir arada ele alındığı bir tasarım yaklaşımı ile yeşilin konutların içine nüfuz ettiği saydam mekanları ve açık alanların doğal bir akışla gündelik yaşamla bütünleştiği tasarımıyla Koza Koru çamlıca projesi 21 'inci yüzyılın nitelikli yaşam anlayışının kent dokusuna yansıdığı bir mimari öneriyor.

İstinye Residence projenizin konseptinden ve projeden bahsedebilir misiniz

Tabanlıoğlu: Sabancı Ailesi 'nin gayrimenkullerini değerlendirmek üzere ilk girişimleri olarak, İstinye 'deki arazileri seçkin bir konut yatırımı ile öncül bir proje olarak değerlendiriliyor. Proje Boğaziçi arka görünüm kurallarına en üst seviyede riayet edilerek, öncelikle siluetin korunmasını öngören bir çağdaş konut projesi olarak İstinye 'de az katlı üç blok şeklinde planlandı. Her blokta 6 daire olmak üzere 18 birime ek olarak zemin katında 4 bahçeli konutla birlikte toplam 22 konuttan oluşan bu komplekste ferah, yüksek tavanlı, güneş ışığı ve manzaradan optimum yararlanan doğa ile içiçe bir mekan anlayışı sunuluyor.. Boğaz 'a ve İstinye yokuşuna bakan yönde manzaraya açılan ve saydamlaşan cephelerde teras ve balkonlara uzanan yaşam alanları konumlandırıldı. Arazinin konut oluşumuna yönlenen arka tarafında ise yatak odalarının yer aldığı bölümler daha içe kapalı bir yaklaşımla ele alındı.

Sabancı ailesine ait diğer bir arazi ise Alaçatı 'da. Bu alanda ise topoğrafyaya ve mevcut doğal yapıya uyumlu, tasarlanan birimlerin peyzaj içinde kaybolduğu bir kıyı yapılanması projelendiriliyor.

Yapımı bu yıl tamamlanan Tripoli Kongre Merkezi 2010 yılı içinde kazandığı birçok ödüle bir yenisini ekleyerek 'Dünyanın En İyi Kamusal Yapısı' seçildi. Kongre Merkezi 'ni bu kadar çok ödül alma sebebi sizce nedir

Tabanlıoğlu:Farklı kültürlerin buluşmalarına mekan olacak Tripoli Kongre Merkezi bulunduğu coğrafyanın ve kültürün ruhunu yansıtan güçlü ve aynı zamanda mütevazi bir yapı. Libya 'da bir ilk olarak gerçekleştirilen bu proje, ülkede hareketlenen yeni mimarlık dalgasının öncülerinden olacak. Yapı, ağaçlarla çevrili coğrafi dokusundan, renklere, bölgenin iklimine ve kültürüne kadar her anlamda, bulunduğu çevre ile uyumlu olduğu kadar aynı zamanda çağdaş mimarlık dilini kullanan bir tasarım. Örneğin Cityscape jürisi, Tripoli Kongre Merkezi 'ni en iyi proje seçtiklerini “Libya 'da bulunduğu çevreye duyarlı, sürdürülebilir tasarımın zaferi ” vurgusuyla ilan etti.

Kazakistan 'ın başkenti Astana 'da bir çok projeniz var. Stadyumdan sonra bir mediacenter tasarlıyorsunuz, bu konuda hangi aşamadasınız ve projenin detaylarını öğrenebilir miyiz
 
Tabanlıoğlu: Türkiye 'de 1990 'lardan itibaren medya için farklı işlevlerde birçok bina yaptık. Bu konuda kazandığımız tecrübe ve Kazakistan 'da daha önce gerçekleştirdiğimiz,   kentsel bağlamda etkin ve ölçek olarak önemli yapılarla kazdığımız güvenilirlikle bir Medya Merkezi projemiz var sürdürdüğümüz.Astana Medya Merkezi, başkentin idari merkezinde, kent masterplanında Başkanlık yolu olarak belirlenen, Başkan 'ın sarayına uzanan eksen üzerinde, yer alıyor. İki önemli yapı olan Demiryolları ile Bayındırlık Bakanlığı binaları arasında yer alan merkez, öncelikle farklı büyüklük ve hacimlerdeki stüdyoların yer aldığı bir baza ve ofis birimlerini barındıran 24 katlı bir ofis kulesinden oluşuyor.   Ofis kulesi, ana yola yakın bir konumda ve “L ” formundaki bazanın iki kanadının buluştuğu noktada yükselirken aynı zamanda Demiryolları ve Bayındırlık Bakanlığı binaları arasında oranlı bir mesafede konumlanarak kent siluetini dengeliyor. Kazakistan 'ın iletişime ve çağdaş gelişmelere açık yüzünü sergileyecek olan bu yapı Orta Doğu ve Avrupa 'nın en yüksek teknolojiyi kullanan yapılarından biri olacak. çağdaş dünyanın en etkin aygıtı olan iletişimin, özellikle geniş halk kitlelerine ulaşabilme imkanı sağlayan televizyon ve radyo yayınları altyapısının en çağdaş imkanlarının sağlandığı bu yapı, mimari bağlamda da bu değerleri yansıtıyor, kentle direkt bağlantı kuruyor.

Ekvator Ginesi için bir kongre merkezi tasarladılar

Tripoli Kongre Merkezi 'ni ziyaret eden Ekvator Ginesi Cumhurbaşkanı 'nın kendilerinden Ekvator Ginesi için bir kongre merkezi tasarlamalarını istediğine işaret eden Murat ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, bu konuda şu bilgiye verdiler:

“Atlas Okyanusu kıyısında bir Orta Afrika ülkesi olan Ekvator Ginesi Cumhuriyeti Başkanı Mbasogo Libya 'da katıldığı toplantıda bizim Tripoli Kongre Merkezini çok beğendiğini Başkan Kaddafi 'ye ifade etmiş. Bunu takiben binanın mimarı olarak bizi Ekvator Ginesi 'ne davet ettiler.   Başkent Malabo 'da gerçekleşecek merkezin projesine böyle başladık. ”

Mortgage