Taksim'de Tanzimat'tan bu yana 250 tiyatro salonu yok edildi
Taksim'de Tanzimat'tan bu yana 250 tiyatro salonu yok edildi. şan Tiyatrosu yandı, Fransız Tiyatrosu gece kulübüne, Site Tiyatrosu iş merkezine çevrildi
Taksim'de Tanzimat'tan bu yana 250 tiyatro salonu yok edildi. şan Tiyatrosu yandı, Fransız Tiyatrosu gece kulübüne, Site Tiyatrosu iş merkezine çevrildi. Geçtiğimiz hafta İstiklal Caddesi'nde Maya Sahnesi açılırken, AKM'nin geleceği belirsizliğini koruyor, Muammer Karaca'nın yıkılacağı söyleniyor.
İstanbul, 1830'lu yıllarda tiyatro binalarıyla tanıştı. Ahşap binalar Tanzimat Fermanı'ndan sonra arttı. Yüzünü Batı'ya dönen Osmanlı, opera, operet, tiyatro ve revülere ilgi duymaya başladı. Pera ve çevresindeki salon sayısında patlama oldu. Rumlar, Ermeniler, Müslümanlar kol kola girip tiyatronun yolunu tuttu. Tiyatrolar kapandı, açıldı, tekrar kapandı. Son dönemde tiyatromuz yeniden darboğaza girdi. Tarihe tanıklık eden binaları sessiz sakin haritadan silindi. Bazıları yandı, bazıları alışveriş merkezine, iş hanına çevrildi. İstanbul'da yok olan tiyatrolar üzerine araştırma yapan Yavuz Pekman'ın raporlarına göre Tanzimat'tan bugüne Taksim ve çevresinde 250 tiyatroya kilit vuruldu. Pekman, 'Tarih kültür ile beraber yok ediliyor.' diyor. Elmadağ Surp Agop Ermeni Hastanesi bahçesindeki şan Tiyatrosu morgda yatan bir ölü gibi donup kalmış, fotoğrafının çekilmesine bile izin verilmiyor. Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Aziz Nesin Sahnesi kaderine terk edilmiş. Durumuzu en iyi Karagöz gösterisinreki şu cümle açıklıyor: Yıktık perdeyi eyledik viran!
Tiyatroya Fransız kaldık! Fransız Tiyatrosu: İstanbul'daki ilk tiyatro binası Elhamra Pasaj'ındaki Fransız Tiyatrosu. Abdülmecid devrinin başlarında kurulan tiyatroda Batılı tarzda gösteriler yapıldı. Güllü Agop yönetimindeki Osmanlı Tiyatrosu halkı salona çekti. Comte Barbolini, Ahmet Vefik Paşa himayesindeki topluluklar Romeo Juliet'ten Leyla ile Mecnun'a uzanan geniş bir repertuarla seyirci karşısına çıktı. Zamanla seyircinin ilgisi azaldı, tiyatro yazısının üzerine Elhamra Sineması tabelası asıldı. Mekan gece kulübüne çevrildi.
Odeoan Tiyatrosu (1875-1986): Sakızağacı Caddesi'ndeki tiyatro, İtalyan mimar Barborini tarafından inşa edildi. İki kat balkonu ve locaları olan tiyatro, bir dönem Darülbedayi tarafından kullanıldı. Sonraları sinema salonu olarak kullanılan mekan yıkıldıktan sonra iş merkezine çevrildi.
Dolmabahçe Saray Tiyatrosu: İnönü Stadyumu'nun köşesindeki tiyatro, Abdülmecid zamanında (1858) açıldı. 1986'de yandı 1937 yılına kadar tütün deposu olarak kullanıldı. Sonra balyozla tanıştı, yok oldu.
şark Tiyatrosu: İstiklal Caddesi Konak çarşısı'ndaki tiyatroda ilk temsil 1861'de verildi. Tiyatro tarihimizin ilk dönem sahne sanatkarlarına ve tiyatro kumpanyalarına ev sahipliği yapan mekan, 1982'de çıkan bir yangınla kül oldu. şimdi yerinde Tokatlıyan Oteli var.
Opera Tiyatrosu (1840-1876): İstiklal Caddesi Hacopulo Pasajı'ndaki mekan, tiyatrolarının yanı sıra operalarıyla ünlüydü. Dikran çuhacıyan'ın kurduğu grup yıllarca Güllü Agop'la rekabet etti. çuhacıyan ölünce tiyatro da dağıldı.
Site Tiyatrosu: Halaskargazi Caddesi'nde, Site Sinema-sı'nın üzerindeki tiyatroda ilk olarak Kent Oyuncuları oynadı. Ulvi Uraz, Dost Oyuncuları'nı burada kurdu. 1995 yılında yanan salon iş merkezine çevrildi.
Naum Tiyatrosu (1840-1870): Balıkpazarı'na girilen sokağın sağ köşesindeki (çiçek Pasajı) tiyatro şimdilerde lokanta olarak işletiliyor.
Tepebaşı Komedi Tiyatrosu (1889-1958): Abdülhamit zamanında yapılan, çarşamba ve cuma akşamları düzenli temsillerin yapıldığı tiyatro müzeye çevrildi.
Concordia Tiyatrosu: 1870'li yıllarda kurulan tiyatronun yerine 1912 yılında Saint Antoine Kilisesi yapıldı.
Elhamra Tiyatrosu (1922-1999): Elhamra Pasajıdaki tiyatro yandıktan sonra iş merkezine çevrildi.
Cep Tiyatrosu (1957-1961): Büyükparmakkapı Sokağı'ndaki tiyatro, İstanbul'un ilk oda tiyatrosu olma özelliği taşıyor. Sokak ahalisi bile buranın tiyatro olduğuna inanmıyor.
Galata Tiyatroları: Amerikan Alkazarı (1876-1884), Pirinççi Gazinosu (1860-1888), Kuşlu Tiyatro.
Oraloğlu Tiyatrosu (1960-1990), Yıldız Sarayı Tiyatrosu (1889-1994), Croissant Tiyatrosu (1874-)
Tepebaşı kül oldu
Tepebaşı Dram Tiyatrosu: Tepebaşı Dram Tiyatrosu, TRT stüdyolarının üstünde Pera Palas Oteli'nin sağındaydı. 1881'de yapıldı. 1916'da Darülbedayi'nin ilk oyunu çürük Temel oynandı, 398 oyun perde açtı. Sahneye kimler çıkmadı ki Muhsin Ertuğrul, Muammer Karaca, Reşit Gürzap, Ulvi Uraz, Agah Hün... 1969 yılında Harbiye'de yeni salon inşa edilince kaderine terk edildi. Müze yapılması planlanan tiyatro, aynı yıl içinde çıkan iki büyük yangınla yok oldu, yerine sergi sarayı ve TRT Stüdyoları kuruldu.
Yıldızlarımız söndü!
şan Tiyatrosu: Elmadağ'daki şan Tiyatrosu'nun temelleri 1830'lu yıllara dayanır. Ermeni Katolik cemaati bir hastane ve fakirhane yapma kararı alır. 1850'li yıllarda hastaneye gelir sağlaması için şan Sineması inşa edilir. 1978'de Egemen Bostancı tiyatroyu kiralayınca yıldızlı geceler başladı. Adile Naşit, şener şen, Savaş Dinçel sahnede rol keser, Emel Sayın, Sezen Aksu, Erol Evgin şarkı söyler. 7 şubat 1987 gecesi Ortaoyuncular'ın Muzır Müzikali gösterisinden sonra salon yanar.
Venüs yardım bekliyor
Venüs Tiyatrosu: Sıraselviler Caddesi'ndeki Venüs (Taksim Tiyatrosu) uzun süredir kapalı. 20. yüzyılın başında sinema olarak inşa edilen mekan, 1970'lerde tiyatroya çevrildi. İstanbul Devlet Tiyatrosu ilk defa Müsahipzade Celal'in İstanbul Efendisi ile 'merhaba' dedi. 2007 yılına kadar binlerce kişi oyun izledi. Mal sahibi ailenin burayı Maksim'le beraber alışveriş merkezi yapma davasıyla tiyatro boşaltıldı. Geriye İstanbul'un göbeğinde koltukları sökülmüş, spotları kırılmış, anılarla dolu bir tiyatro kaldı.
AKM çürüyor
Atatürk Kültür Merkezi: Taksim'in merkezindeki temeli 1946'da atıldı. Dönemin şartlarından kaynaklı 1969'da açılışı yapılan kültür merkezi, uzun yıllar Türk tiyatrosuna hizmet etti. 2007 yılından bu yana kapısı kilitli olan mekan, alınacak kararları sessiz sakin bekliyor. AKM bünyesinde kurulan Aziz Nesin Sahnesi, aynı kaderi paylaşıyor. DT tarihinin ilk ve tek birim tiyatro uygulamasının yapıldığı mekanda şimdilerde ölüm sessizliği hakim. Umarız bu binanın akıbeti diğerleri gibi olmaz.
Taksim Türkiye'nin Broadway'iydi
Zihni Göktay (Oyuncu): Tiyatroların kira gelirleri çok düşük olduğu için mekan sahipleri lokantayı, gece kulübüne çevirmeyi tercih ediyor. Gençliğimde sahne aldığım oyunların birçoğu şimdi yok. Beyoğlu eskiden Türkiye'nin Broadway'iydi. şimdi Taksim eski Taksim değil. Televizyon hayatımıza girince seyirci azaldı. 6-7 Eylül olaylarından önce Rum, Yahudi, Ermeni vatandaşlar temiz elbiselerini giyer tiyatroya giderdi. Sokağa çıkma korkusundan birçoğu ülkeyi terk etti.
Salon yapmayı marifet saymıyorlar
Özen Yula (Yazar): Türkiye kendi tarihinin kıymetini bilmiyor. Yeniden yapmak, onarmak yerine yıkarak kurtulmayı seçiyor. Ortalık umumi tuvalet zevkiyle yapılmış binalarla dolu. Taksim bir kültür merkezi. şehrin görkemini, berbatlığını, tüm döküntüsünü orada görürsünüz. 1000 kişilik salon yapıp da ne iyi iş yaptık diyen yok. Tiyatroları yok ederek, işlevsiz kılarak merkezden uzaklaştırmak en eski devlet geleneğindeki şu durumu getirir akla: 'Gözden ırak olan gönülden de ırak olur!'
Dram Tiyatrosu yapılmalı
Haldun Dormen (Yönetmen): Bu kadar tiyatronun kapanması bana acı veriyor. Bizde eski tiyatrolara saygı yok. Bir tek Ses Tiyatrosu kaldı, o da kişisel çabalarla ayakta. Beyoğlu eskiden Türk tiyatrosunun beyniydi, artık değil. İstanbul'un her tarafına dağıldı. Bence Dram Tiyatrosu kısa sürede yapılmalı, bahçesine de Muhsin Ertuğrul'un heykeli dikilmeli. İstanbul'un 100 tiyatroya ihtiyacı var.
Zaman/Ayhan Hülagü