Tamer Tanca, TNC Luxury ismiyle yeni bir zincir daha kuruyor!

DİLE kolay, tam 69 yıldır piyasada. Ayakkabı sektörünün en köklü kuruluşlarından biri olan Kemal Tanca’dan söz ediyoruz. 1950 yılında Adanalı müteşebbis Kemal Tanca’nın kurduğu marka, dört oğlu tarafından devam ettiriliyor. 2002’den bu yana her birinin işi ayrı. Halen piyasada iki kardeşin yaklaşık 170 Kemal Tanca mağazası var. Bunların 151’i Tamer Tanca’ya ait. Yani Tanca sadece aile içinde değil, sektörde de en büyük mağaza zincirine sahip patronların başında geliyor.

Bilindiği gibi ayakkabı sektörü son günlerde sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Sektörün önemli firmalarının art arda konkordato ilan etmesi bu sorunları iyice gün yüzünü çıkardı. Sektörde yaprak dökümü yaşanırken, Tamer Tanca yeni girişimlere imza atıyor. Birkaç yıl önce Tanca Kids ismiyle çocuk ayakkabısı mağazacılığına adım atan Tanca, bu kez de lüks bir ayakkabı mağazası zinciri oluşturmak için kolları sıvadı. TNC Luxury isimli bu zincirin ilk mağazası yeni açılan İstanbul Havalimanında hizmete girdi bile. Para’dan Özbey Men,Tanca ile hem sektördeki gelişmeleri hem de yeni projelerini konuştu...

Son girişiminiz olan TNC Luxury'den başlayalım. Bu projenizle neler planlıyorsunuz?
İtalyan ve İspanyol birçok markanın lisansörüyüz. Bu markaların ürünlerini Kemal Tanca mağazalarımızda satıyorduk. Şimdi bu markaları ayırıyoruz. TNC Luxury ismiyle üst bir konsept mağaza oluşturduk. Bu ürünler bu mağazalarda satılacak, ilk mağazayı İstanbul Havalimanı’nda açtık. TNC Luxury etiketiyle lüks kategoride ayakkabı da üretmeyi planlıyoruz. Bu mağazanın içinde çocuk ürünleri de satılacak*. Tamamı ithal ürünlerden oluşacak. Havalimanında bir de Kemal Tanca mağazası açtık. TNC Luxury mağazalarında satılacak ürünlerin hitap ettiği kitle dar olduğu için bu mağazaların sayısını 10’u geçmeyecek. Bu markalara aşina olanlar bu ürünleri bundan sonra gidip yurtdışından almak zorunda kalmayacak.

İthal markaları Türkiye'de üretecek misiniz?
Fabi, Butteri, Bagatto gibi dünyanın en iyi markalarıyla lisans anlaşmalarımız var. Bunların bir kısmının üretim lisansını da aldık ve Türkiye’de üretmeye başladık. Fakat malzemelerin temininde bazı problemler yaşadığımız için üretime şimdilik ara verdik. Bu markalarla Türkiye’de üretim yapmayı yine konuşuyoruz. Onlar da bunu çok istiyor. Çünkü Türkiye’de çok daha düşük maliyetlere üretilebileceğiz fakat global olarak piyasaların durgunluk içinde olması nedeniyle bunu şimdilik erteledik.

İnternet satışlarınız nasıl?
internetten satış için kemaltanca.com.tr ismiyle yeni bir şirket kurduk. Yönetim kurulu başkanı da benim. İnternetten satmak için ayrı bir üretim yapmıyoruz. Mağazalarımızda olan ürünlerin aynısını internetten de satıyoruz. Son yıllarda değişen müşteri profili ve satın alma alışkanlıkları her alanda olduğu gibi ayakkabı sektöründe de köklü değişimlere sebep oldu.

Çocuk mağazalarının sayısını artıracak mısınız?
2014’te Tanca Kids mağazalarını açtık. Çünkü piyasadaki bebek ayakkabıları spor ayakkabılardan oluşuyordu. İçi dışı deri olan, ortopedik ayakkabı kategorisinde bir eksiklik olduğunu gördük. Bunların da tasarımı bize ait. Şu anda Tanca Kids olarak beş mağazamız var. Ama 20 noktada Tanca Kids ürünleri satılıyor. Mağazada çocukların ayak sağlığını etkileyecek hiçbir ürün yok. Bu mağazada dünyada en çok kabul gören markaların ürünleri de satılıyor. Tanca Kids mağazası açmamız için çok fazla talep geliyor ancak ürün gamından dolayı bu mağazaların sayısını çok fazla artırmak istemiyoruz.

Kaç mağazanız var? Nerelerde açacaksınız?
151 mağazamız var. Bunların hepsi kendimize ait. Ayakkabı sektöründe tüm mağazaları kendisine ait Türkiye’nin en büyük perakende zinciriyiz. Özellikle Anadolu şehirlerinde çok güçlüyüz. Anadolu’da karlılık İstanbul’a göre daha yüksek. Edirne’den Van’a kadar Türkiye genelinde 45 ilde mağazalarımız var. Doğubayazıt’ta mağazamız var. Diyarbakır’da dört mağazaya sahibiz. Mardin’de üçüncü mağazamızı açıyoruz. Bu yıl yurtiçinde 15 mağaza açacağız. Rize’de ilk kez mağazamız olacak. Yine Elazığ’da İkinciyi açacağız. Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman, Batman gibi şehirlerdeki mağazalarımızdan çok memnunuz. Batı illerinde de durum farklı değil.

Yurtdışında mağaza açma planınız var mı?
Evet var. Hedefimiz de Avrupa ve ABD. Şu anda görüşmelerimiz sürüyor. Her ülkede en iyi master franchising ile çalışmak niyetindeyiz. 2019 içinde yurtdışında 10 mağaza açmak istiyoruz, ilk hedefimiz ABD ve İtalya. Ardından İngiltere, Almanya gibi diğer Avrupa ülkeleri olacak. Ben iyi markalarla, devlerle yan yana olmak istiyorum. Koleksiyonumuz Avrupa ve ABD’li tüketicilere hitap edebilecek kalitede.

Size göre ayakkabı firmaları neden art arda konkordato ilan etti?
Çünkü para kazanamadılar. Ayakkabı sektöründe kar oranı çok düşüktür. Bir de aldığın fiyata satarsan ayakta kalamazsın. 100 TL’ye alman ayakkabıyı yine 100 TL’ye satarsan personel ücretini, vergiyi, kirayı cebinden ödersin. Firmalar birbirleriyle aşırı derecede rekabet ettiler. Günü kurtarmak için bunu yaptılar. Zincir mağazalara daha önce AVM’ler, bankalar, faktoring şirketleri kredi tanıyordu, bazı zincir mağazalar son zamanlarda tedarikçilerin de kredisini kullanmaya başlamıştı. Para kazanamayınca tedarikçilerin parası ödenmedi. Mağazadaki bir ayakkabının fiyatı üç günde bir değişir mi? Bir ayakkabıya bin TL fiyat konup, o ayakkabı 100 TL’ye satılır mı? Bundan sonra kaliteli ayakkabı satan, doğru fiyat koyan, haksız rekabet yap-
mayan firmalar ayakta kalacak.

Büyümeyi nasıl başardınız?
Tüketicimizi hiçbir zaman yanıltmadık. Tüm hazır giyim firmaları artık mağazalarının içinde ayakkabı reyonları yapmaya başladı. Rakibimiz çoğaldı. Buna rağmen biz doğru fiyatlarla kaliteli ürün satmaya devam ediyoruz. Ayrıca reklamı hiç kesmedik. Markamıza yatırım yapmaya devam ettik. Tüketicinin bize güveni var. Bu güveni hiçbir zaman boşa çıkarmadık.

Kaç tedarikçiniz var?
Ayakkabıda yaklaşık 200 tedarikçimiz var. Bunların yüz tanesiyle sürekli çalışıyoruz. Bu firmalara koleksiyonu biz hazırlıyoruz. Tabanlarımızı İtalya’dan kendimiz getiriyoruz. Deriden astarına kadar tüm malzemeleri de tedarikçilerimize biz temin ediyoruz. Onlara mali bir yük yüklemiyoruz. Onlara mümkün olduğunca 12 ay iş veriyoruz. Bizim tedarikçilerimizin çoğu İstanbul’da. Hepsi de işlerinin başında.