Tamince: Otel yatırımları riskli yatırımlardır
Türkiye'de ve yurtdışında art arda açtığı Rixos otelleriyle dikkatleri çeken işadamı Fettah Tamince bin otel açma hedefini, "Hayalperest değilim. Kendime bir vizyon koydum" diye açıklıyor
'Biz kendi yağımızla kavruluyoruz. O kadar büyük değiliz. Öyle de görünmek istemiyoruz. Fettah Tamince'yi kamuoyu, Başbakan Erdoğan ve ailesine olan yakınlığı, onu misafir etmesi ve Rixos otelleriyle tanıdı. 37 yaşında ve böylesi genç bir yaşta yakaladığı başarılı iş hayatı bugüne kadar herkesi çok meraklandırdı. Kazakistan'da geçtiğimiz ay açtığı stadyumun üzerinden çok geçmedi ki bu kez de Dalmaçya kıyılarında Rixos otelinin bayrağını dalgalandırdı. Üstelik yaptığı bu önemli yatırımın açılışı için de Türkiye'den ve yurtışından bir uçak dolusu misafir davet etti. 20'nin üzerindeki özel uçak da Türk, Rus, Kazak, Azeri işadamlarını bölgeye taşıdı. Haliyle Fettah Tamince medyada yine en çok konuşulan isimlerin başında geldi. İşte bu nedenle bu pazar İşte Hayat için mikrofonu, açılış için gittiğim Dubrovnik'te Tamince'ye tuttum. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Tamince'nin hepsi birbirinden VİP konuklarının olduğu günde yaklaşık bir saat kimsenin rahatsız etmemesi için otelin en sessiz salonlarından birinde bu röportaja ikna etmek hiç de kolay olmadı...
Dubrovnik'teki otel açılışınıza hem medya patronlarının hem de iş dünyasının önemli isimlerinin gelmesi dikkat çekti. Başbakan'a yakın olduğunuz bilindiğinden pek çok yorum da yapıldı. Sizin yorumunuzu merak ediyorum? Bakın ben inandığım, doğru olduğunu düşündüğüm konuları dile getirmekten hiçbir zaman çekinmedim. Kim ne der diye bakmadım. Öyle bir endişem olmadı. Denge adamı olayım, şuraya buraya yakın olayım diye bir durum yok. Türkiye'de doğrular var. Baktığınızda iş hayatın gerçekleri, siyasi hayatın gerçekleri var. Burası gazetecilerin, burası siyasilerin, burası işadamlarının sahası diye bir şey de yok. Ben en vatanseverim diyen kadar bu vatanı severim. Dolayısıyla ülke ekonomisine katkı, sosyal yapıya katkı noktasında yapılması gereken bir şey olursa elimden geleni yaparım. Her şeyi para olan, her yol mubah ne olursa olsun para kazanmalıyım diyen biri değilim. Bunu yaşantımda sürekli olarak yaşıyorum.
DÜŞMAN DEĞİLİZ
Sizce niye geldiler peki? İşadamları böyle hep birbirine düşman, kuyusunu kazan insanlar değil. Türkiye'de bir işadamının dünyanın bir başka ülkesinde açılış yapması, işadamlarını ilgilendiren sevindiren bir adım. Bizler birbirimizi tamamlayan unsurlarız. Alternatif değiliz. Yurtdışında iş yapıyoruz. Daha düne kadar, aslında bugün de bir yere gidip teklif verdiğimizde, eğer Alman, İtalyan ya da Fransız da teklif vermişse, bizim dosya geride kalırdı. Niye? Çünkü onların ülke imajı, markaları bizden önde. Yurtdışında ve Türkiye'de Türk markalarının çoğalması ülkenin yararına.
Dalmaçya'da Doğuş Holding de marina yapacak. Aynı bölgede bir marina ve bir otel Türklere ait olunca, bir sinerji mi oluyor? Sadece sahipleri değil, işletme Türk markası olunca iş daha farklı bir yere gidiyor. Ben Hamdi Akın bir yerde iş alınca, öğrenir öğrenmez telefon açıp tebrik ediyorum. Hamdi Akın'ı çok fazla seviyorum'dan da öte bir Türk markasının geldiği noktaya olan sevincim bu. Beko'nun, Arçelik'in, Vestel'in yurtdışındaki pazar paylarına bakınca çok önemli noktada olduğunu görüyorum. Bu beni gururlandırıyor.
AÇIK KAPILARIMIZ VAR
Sizin Kazak, Azeri, Dubaili büyük işadamlarıyla ortak işleriniz var. Peki Türk işadamlarıyla da iş yapıyor musunuz? Yapacak mısınız? Tabii ki yapıyorum. Mesela Eren Holding ile Bodrum'da ortak tesisimiz var. Otel yatırımları hem çok uzun, hem de riskli yatırımlar. Yüz milyonlarca dolar ya da milyar dolarlık otel yatırımlarını tek başıma yapma gibi bir şansım yok. Benim amacım, Rixos bayrağının dalgalandırmak ve bu markaya olan güvene sermaye çekmek. Birçok ülkede sadece işletme sözleşmesi yapıyorum mesela. Yatırımı tamamen başka bir yatırımcı yapıyor. Asıl konu da bu zaten. Mesele binadan çok insan kaynağına, yönetsel becerilere sahip olup onu uluslararası anlamda ciddi rekabetçi bir marka haline gelmek.
Sizin büyüme hızınızdan olsa gerek, kimin size para verdiği her zaman çok konuşuldu... Benim kimi projede ortağım banka, kimi projede finansım banka. Mesele hep yıllarca şundan çektik. Kim para veriyor? Bir kahraman aranıyor. Kimsenin bir kahraman aramasına gerek yok. Bir kahraman varsa o konuda hiç tevazu göstermeyeceğim. O kahraman benim. Ben bu konuda kendimi yetiştiriyorum. Takımım iyi. Soruyorsunuz ya, nasıl bu kadar kalabalık bir topluluğu açılışa getirdiniz diye. Sebebi şu. Ben bu insanlarla bir diyalog kurdum. Kendimi çok iyi ifade etmişim, bu insanlar beni tanımış. Potansiyel iş görüşmelerim olmuş. Birbirimize açık kapılarımız var. Dolayısıyla onlar da beni davet ettiklerinde ben de seve seve gidiyorum. Şunu da yapmadık yani. İnsanları kapı kapı dolaşıp, şu gelecek aman sen de gel demedik. Tam tersine. Bunu da açıklamadık. Kimse kimin geleceğini bilmedi. Ailevi bir ortamda gerçekleşti. Düğün gibi bir şey oldu. Formal bir buluşmadan öteydi.
Şelale KADAK/Sabah