Genel

Taner Yıldız:Depreme dayanıksız bir nükleer santral yapmayacağız!

Taner Yıldız, önümüzdeki 10 yıl içinde nükleer güç santrali konusunda müthiş bir sıçrama yapılacağını belirterek, "Buradan sanayicilerimize de seslenmek istiyorum. Altyapılarını, imalat yapılarını ona göre kursunlar, insan kaynaklarını ona göre yetiştirsi


     Taner Yıldız, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Lokalinde düzenlediği basın toplantısında, nükleer santraller ve enerji politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

     Türkiye'nin 2012 yılında kurulu güçte yüzde 8,1, elektrik tüketiminde yüzde 5,2, ekonomide ise yüzde 2,2 büyüdüğünü ifade eden Yıldız, amaçlarının ülke ekonomisinin büyüme rakamlarının en az 2 katını enerji sektöründe elde edebilmek olduğunu söyledi. 

     Bakan Yıldız, Türkiye'nin arz güvenliği ile ilgili problemlerinin kalmadığını vurgulayarak, bunun kendilerini rehavete kaptırmadığını, yatırımlara ilişkin kararlarını etkilemediğini belirtti. 

     Nükleer güç santrali sektörünün 2035 yılına kadar yüzde 58'ler civarında büyümesinin öngörüldüğünü, şu anda dünyada 440'a yakın nükleer güç santralinin bulunduğunu, inşa halinde olanların sayısının ise 65 olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye'nin de bu alanda kararlılığını, Fukuşima kazasına rağmen göstermeye devam ettiğini kaydetti. 

     Dünyada 2030 yılına kadar 164 tane daha nükleer santral yapılmasının planlandığına işaret eden Yıldız, 15 ülkede nükleer güç santrallerinin elektrik üretimindeki payının yüzde 20'nin üzerinde olduğunu, Türkiye'nin 2023 yılında elektrik üretimindeki nükleer payını yüzde 17 olarak hedeflediğini bildirdi. 

     Bakan Yıldız, nükleer güç santralleri yapan 30 ülkenin 7'sinin net enerji ihracatçısı olduğuna dikkati çekerek, "Biz bunları yaparken Türkiye'nin de enerji ihracatçısı bir ülke haline geleceğini söylüyoruz. Ortadoğu'da siyasi istikrarsızlıklardan kaynaklanan enerji yapısında ciddi bozulmalar var. Tedarik zincirlerinde önemli kopmalar var. Türkiye özellikle Ortadoğu'da ve bölgesinde bunları tamamlayabilecek bir enerji ihracatçısı olma yolunda ilerliyor" dedi. 

     Nükleer santrallerin bulunduğu 30 ülkeden 10'unun nüfusunun İstanbul'dan daha küçük olduğunu ifade eden Yıldız, turistik şehirlerden Paris'te 6, Londra'da 8, Madrid'te 4 nükleer santral bulunduğu bilgisini verdi. 

     Fukuşima kazası sonrası bir takım ülkelerin nükleer konusunda siyasi karar değişikliği yaptığını, kiminin yatırımlarında kesintiye gittiğini, kimi ülkelerin ise yatırım artırma kararı aldığını anlatan Yıldız, "Ama soru şu; nükleer güç santralleri zararlı ve riskli ise niçin ülkeler 2022 yılına kadar bu üretimlerine devam ediyorlar, niçin İsviçre gibi ülkeler 2031 yılına kadar bu üretimlerini devam ettiriyorlar- Türkiye nükleerdeki kararlığına devam etmektedir" diye konuştu. 

     

     -Rusya'da eğitim gören öğrenciler- 

     

     Rusya ile yapılan anlaşma kapsamında Mersin Akkuyu bölgesinde zemin etüdü ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğine vurgu yapan Yıldız, "Şu anda öğrencilerimiz Rusya'da eğitim görüyor. Dün itibariyle yeni göndereceğimiz 100 öğrenci için başvuru süreleri doldu. En son 5 bin 440 öğrenci müracaat etti. Bir öncekinde 3 bin 800 öğrenci müracaat etmişti. Bugün 20-25 yaş grubundaki öğrencilerimiz, önümüzdeki 35 yıl içerisinde Türkiye'nin nükleer ile alakalı altyapısını hazırlayacak" şeklinde konuştu. 

     Bakan Yıldız, Japonya ile yaptıkları anlaşmanın ardından Türkiye'de artık yerli nükleer güç santrallerinin yapılmasının gündeme geldiğini ifade ederek, tamamen Türk mühendisliği tarafından dizayn edilecek nükleer santraller için önümüzdeki 10 yılın insan kaynakları, mühendislikler, teknik elemanlar açısından çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. 

     

     -Barışçıl amaçlarla olacak- 

     

     Yıldız, geçen cuma günü Japonya ile imzalanan anlaşmada nükleerin barışçıl amaçlarla kullanımına dair hükmün de bulunduğunu söyledi. 

     Nükleer santral yapıldığında elektrikte blok üretim olacağını, 500 binden fazla parça üretileceği için yeni bir sanayileşmenin ortaya çıkacağını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:

     -Biz bir katalog firma oluşturacağız. Burada kimler ne üretebiliyorlar, proje şirketiyle bir araya getireceğiz. Bu katalogda yer alan firmalar ne kadarını üretebiliyorsa o kadarını Türkiye'den yerli kaynaklarla üreteceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde bu konuda müthiş bir sıçrama yapılacağını düşünüyorum. Buradan sanayicilerimize de seslenmek istiyorum. Altyapılarını ona göre kursunlar. İmalat yapılarını ona göre kursunlar, insan kaynaklarını ona göre yetiştirsinler. 

     Nükleer santrallerle birlikte doğalgaz ithalatıyla alakalı rakamları da düşürmüş olacağız. Sadece 8 reaktörün devreye girmesiyle birlikte bugünkü rakamlarla yıllık 7,2 milyar dolarlık doğalgaz ithalatının önünü kesmiş olacağız. İstihdamla alakalı sadece inşaat sürecinde 10 bine yakın işçimiz çalışacak, işletme sürecinde de 450 mühendisin bulunacağı ve 2 bin kişiyle işletilecek bir nükleer santralden bahsediyoruz. Yerli nükleer santrali 8 üniteden sonra yapabileceğimizi öngörüyorum. Güney Kore 10 reaktörden sonra yerli nükleer atılımına girdi. Biz 9 ve 10. reaktörlerimizi Türk mühendisliğinin operatörlüğünde yapacağımıza inanıyorum.- 

     

     -Teknoloji üniversitesi kurulacak- 

     

     Bakan Yıldız, yapılan anlaşmayla Japonya ile Türkiye arasında bir teknoloji üniversitesi kurulacağını belirterek, bunun içinde nükleer bilimler eğitimi verileceğini, Japonya-dan hocaların da burada eğitim vereceğini bildirdi. 

     Nükleer santral konusunda neden Japonya-yı tercih ettiklerine de açıklık getiren Yıldız, -Japonya, bütün teknolojisini, depremsellikle alakalı bütün güvenlik sistemlerini yenileyebilen ve geliştirebilen bir ülke- diye konuştu. 

     Güvenlik konusuna büyük önem verdiklerine işaret eden Yıldız, -Biz olası büyük bir depreme karşı bile güvenlik sistemleri sıkıntıya düşen herhangi bir nükleer güç santrali yapmayacağız. Dünyada 600 civarında nükleer güç santrali var iken Türkiye-nin nükleer güç santrallerinin olmaması ilk 10 ülke hedefine yakışmazdı- dedi. 


AA