Tanrı ile el sıkışmak
Köşemden sizlere ilk kez merhaba derken, böyle ilginç bir başlığı neden seçtiğimi düşünebilirsiniz. Kolay yolu seçerek bilindik tarzda bir başlıkla selamlayabilirdim sizleri oysa. Daha rahat olurdu belki bu. Kimseyi şaşırtmadan, ürkütmeden, bildik doğrula
Sizlerle, iyisi ve kötüsüyle sırlarımı paylaşmak istiyorum: Mesela tutkumu! Kimilerinin hiç umursamadığı, kimilerince tehlikeli bulunan, tehlikeli bulunduğu kadar da imrenilen, benim gibi kimilerinin ise tutkuyla severek bağlandığı motosikletimi. Sürekli beni deneyen, riske atan, her gün yeni bir şey öğrenmeye mecbur bırakan, heyecanlandıran, risk almayı, korunmayı, zamanı gelince durmayı, hızlanmayı, yavaşlamayı öğreten motosikletimi ve onunla çıktığımız yolun başından buraya gelene dek yaşadığımız deneyimleri, maceraları paylaşmak istiyorum sizlerle.
Bazılarınızın yüzünde beliren müstehzi gülüşü görür gibiyim. Hatta bazılarınızın kızıp, "Burası Emlak Kulisi, motosikletinden konuşmak istiyorsan pek çok site bulabilirsin, boşuna vaktimizi alma" diye düşündüğünüzün de farkındayım pek ala.
Emin olun, yazımı sonuna kadar okuduğunuzda, yapı sektöründe olmakla motosiklet kullanmanın aslında birbirine ne kadar çok benzediğini görüp şaşıracaksınız.
Hakkını verdiğiniz sürece motosiklete binmek ciddi bir iştir. Eğitimi, tecrübesi, kaskı, eldiveniyle tam teşekküllü olmayı ve dikkati gerektirir. Yapı sektöründe de aynı kurallar geçerlidir.Yapı sektörü de, inşaattan satışa ve satış sonrasına dek toplam kalite anlayışına dayalı olarak: Uzman kadro, bilgi, tecrübe, sermaye ve kredibilite olanaklarına kadar her konuda tam teşekküllü olmayı ve ön hazırlığı gerektirir.
Yapı sektöründe olduğu gibi, motosiklete de bindiğiniz andan itibaren her şeyi öngörebilmeniz ve dikkatinizi işinize vermeniz şarttır. Öyle dikkat gerektirir ki motosiklet üstünde olmak, en ufacık bir ihmal, basit bir taş ya da dikkatsizce arabadan atılan bir izmarit hayatınıza kast edebilir. Motorsiklet kullanırken hayatınızı kurtaracak iki enstrümandan biri olan fren ile duramazsanız, sonunuz hiç iyi olmaz. O zaman fren ile duramayacaksam nasıl duracağım diyeceksiniz. Hayat kurtarıcınız olan fren kozunu sonuna kadar kullanıp tüm şansınızı kaybetmemelisiniz. Bunun yerine, doğru vitesle, doğru gazda ilerlerken, dikkati istikamete vererek dikkatli olmalısınız. İhtimalleri analiz edip tehlikeyi öngörmelisiniz. Böylece hızınızı kontrol ettiğiniz gibi yavaşlamanızı da kontrol edebilir ve güvenli sürüş sağlarsınız.
Yapı sektöründe durum farklı mı sanki? Bulunduğumuz ekonomik konjonktür çerçevesinde, ne kredinin, ne hazır paranın, ne pazarlamanın, ne de çevre gücünün tümünü bir kerede sonuna dek harcamamak gerekir ki tehlike anında elimizde kullanacak koz kalsın.Tehlike geçmiş olsa da fren gibi, hızı da sonuna kadar artırmamak en önemli kurallardan birisidir. Çünkü bazen de, durmak değil hızlanmak hayat kurtarıcı olabilir. . Hızlı yükselişlerin başdöndürücü hızını, kontrollü frenlemeler ile dengeleyebilirsiniz.
Motosiklet kullanıcısı da, yapı sektöründe iş yapanlar da, tecrübelilerle konuşmalı, tartışmalı, fikir alışverişinde bulunmalı, tespitlerinden faydalanmalı, öğütlerinden ders çıkarmalı ve kendini eksik hissettiği yerde, gerekli eğitimleri almalıdır. Tıpkı yapı sektöründe hayatta olduğu gibi motosiklet kullanırken de ihtimaller ve istisnalar olabileceği bilinmelidir.
Buradan hareketle Türkiye'ye baktığımızda motosiklet kullanıyormuşcasına hareket etmenin nasıl da önemli olduğunu gayet net ve açık bir şekilde görebiliriz. Piyasayı ve ihtimalleri daima açık ve net şekilde görerek işi şansa bırakmamalısınız.
İlk yazımı şu cümlelerle noktalamak istiyorum. Hangi sektörde iş yapıyor olursanız olun, tıpkı motosiklet kullanırken olduğu gibi, işi şansa bırakmamak gerekir. Çünkü, Tanrı her zaman yanınızda olamaz. Motosiklet kullanırken "Bugün şanslıyım" dediğiniz an motosikletinizi, yapı sektöründe "Bugün şanslıyım" dediğiniz an şirketinizin dümenini, düşmana teslim edersiniz.
Motosiklette de, yapı sektöründe de, işi şansa bıraktığınız gün Tanrı ile el sıkışmanız kaçınılmazdır!
[email protected]
www.fi-yaka.com