21 / 05 / 2024

Tapu Kadastro Kanunu'na karşı bürokrat direnci!

Tapu Kadastro Kanunu'na karşı bürokrat direnci!

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 13.07.2009 günü Kepez/Antalya yöresinde yaptığı açıklama nedeniyle bu yazı kaleme alınmıştır



Başbakanımız bu konuşmasında bütün iyiniyeti ile aşağıdaki açıklamayı yapmıştır;
 
`'Tapu iptal davalarıyla ilgili olarak da 2009 Şubat ayında Tapu Kadastro Kanunu'nda bir değişiklik yaptık. Uygulamada sorunlar olduğunu biliyorum. Ancak vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Bu konunun takipçiyiz. Hiçbir bir kimseyi mağdur etmeden hukuk ve kanun çerçevesinde bu meseleleri çözmeye devam edeceğiz."
 
 
Recep Tayip Erdoğan hükümeti 14/03/2009 tarih ve 27169 nolu Resmi Gazetede yayınlanan 5841 Sayılı Yasanın mimarlığını yaparak Türk Hukuk sistemine DEVRİM NİTELİĞİNDE bir Yasa kazandırmıştır.
 
Bu yasa özetle ; özel bir hukuk ilişkisinde (kadastro kanunu-mülkiyet) Devlet ile Vatandaşı eşit sürelere uymaya zorunlu, olması gerektiği gibi eşit iki taraf olarak belirleyen Evrensel Hukuk Normlarına uygun bir yasadır.
Yasa ile Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasında bahsi geçen 10 yıllık hak düşürücü sürenin ;
 
Devlet veya diğer Kamu Tüzel kişileri için dahil uygulanacağının öngörüldüğü,bu bağlamda orman sınırı dışına çıkarma işleminin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık süre zarfında orman olduğu veya 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle tespitin iptali davası açılmayan TAŞINMAZLAR HAKKINDA DAVA AÇILMAYACAĞI,AÇILMIŞ OLUPTA 5841 SAYILI YASANIN YÜRÜRLÜK TARİHİ İTİBARI İLE HENÜZ KESİN HÜKME BAĞLANMAMIŞ DAVALARIN İSE DÜŞECEĞİ  hüküm altına alınmıştır.
 
5841 sayılı Yasanın Kanun Teklifindeki gerekçeleri ise aşağıdaki şekildedir;
 
1)3402 Sayılı Kanunun 12'inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin taşınmazın niteliğine bakılmaksızın özel mülkiyete konu olsun veya olmasın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazları da kapsayacak şekilde düzenlediği ifade edilmiş olmasına rağmen, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla 10 yıllık hak düşürücü sürenin devletin hüküm ve tasarrufu altında iddia olunan taşınmazlar yönünden işlemeyeceği, bu taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre geçse bile tapuya kayıtlı böyle bir taşınmazın her zaman dava konusu edilebileceği ve tapusunun iptal edilebileceği kabul edilmiş ve mahkemelerce bu yönde kararlar verilmiştir.
 
2)Tapu kütüğündeki tesçile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunması; dava açma hakkına getirilen 10 yıllık hak düşürücü süre sınırlamasının hakka yönelik olmadığı da dikkate alınarak Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi gereğince özel mülkiyet ve kamu mülkiyeti ayrımı yapılmaksızın, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri yanında kamu tüzel kişiliğinin de bu sürece tabi olması, Türk Medeni Kanununda öngörülen tapuya güven ilkesini uygulanamaz hale getiren ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin Ek 1 numaralı protokolünün 1.maddesine aykırılık oluşturan uygulamanın ortadan kaldırılması ve farklı yorumlar yapılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
 
5841 sayılı Yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulması amacıyla CHP 5841 yasa teklifinde kendi Antalya milletvekili Osman Kaptanın imzası olmasına rağmen Anayasa Mahkemesine iptal amaçlı olarak başvurmuştur.
 
5841 Sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra Bürokrat Direnci nedeniyle uygulama alanı bulamamış,vatandaşa hakkın iadesi anlamında olan bu Yasa bürokrat direnci nedeniyle kadük kalmıştır.
 
Bu Yasayı yorumsuz olarak uygulaması gereken kurumların Yasa hakkındaki görüşleri aşağıdaki şekildedir ;
 
Orman Bakanlığı-Orman Genel Müdürlüğü
 
Taşınmazlar üzerine konulan 2/B madde şerhlerinin kesinleşmiş bir 2/B madde uygulaması sonucunda tapuya işlenmiş olduğundan,Orman Kadastro Komisyonları tarafından yapılıp ilana çıkarılıp kesinleşen 2/B uygulaması iptal edilmedikçe mevcut şerhlerin kaldırılamayacağı,
 
(sanki 2B arazilerle ilgili tapuya şerh konmasını gerektiren bir yasa veya yasa maddesi maddesi varmış gibi yapılan bu yorum tamamen yanlıştır)
 
6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda tasarruf yetkisi Maliye Hazinesine ait olduğundan,bu taşınmazlara ilişkin yapılacak iş ve işlemlerin Maliye Bakanlığının görev alanında olduğu,
 
Maliye Bakanlığı-Milli Emlak Genel Müdürlüğü
 
5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen cümle ile bu Kanunun üçüncü maddesiyle anılan Kanuna eklenen geçici onuncu madde hükmünün ;
 
Evveliyatı itibarıyla orman olan veya Orman Kanununun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan özel mülkiyete konu olamayacak nitelikteki taşınmazlar için uygulanamayacağı
 
Vatandaş ne yapsın,Hükümet ne yapsın, Meclis ne yapsın Kanunun tüm açıklığına,Kanunun gerekçelerine rağmen ilgili bürokratlar bunun Orman ve 2/B arazilere uygulanamayacağına karar vermiş,karar vermekle yetinmemiş ;
 
Tapusundan 5841 sayılı yasa gereğince 2/B şerhinin kaldırılmasını talep eden bu talebi reddedilince Mahkemeye başvuran bir vatandaşın dava dilekçesine verdiği cevapla Hazine vekili halen yürürlükte olan hakkında iptal kararı yada yürütmeyi durdurma kararı olmayan Yasaya karşı aşağıdaki şekilde gerekçe bile oluşturmuştur.
 
Yasa 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.(Yasanın iptali için Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından Anayasaya aykırılık iddiasıyla dava açılmış olup davanın dosya numarası 2009/37 dir)
Ayrıca Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ekli 2009/4275 esas 2009/7118 karar sayılı ve 29.04.2009 günlü(yasanın yayım tarihinden sonra) kararı ve benzer kararları `'öncesi orman olan ve memleket haritasında yeşil alanlar içinde kalan bir taşınmazın orman sayılması gerektiği ve 10 yıllık hak düşümü süresinin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlarda kullanılamayacağı'' yönündedir.
 
 
Anlaşılacağı üzere  Orman Bakanlığı (Orman Genel Müdürlüğü)topu Maliye Bakanlığına atmaktadır,Maliye Bakanlığına (Milli Emlak Müdürlüğü) göre bu Yasa zaten orman ve 2Bl arazilerde uygulanamaz,Hazine avukatına göre zaten Yargıtay 20. Hukuk Dairesi bu Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
 
Vatandaşın tapulu arazisine,üzerinden onlarca satış geçtikten sonra,onlarca yıl geçtikten sonra Mahkeme Hükmü bile olmaksızın bir anda 2B ŞERHİ KONMUŞ,VATANDAŞIN MÜLKİYET HAKLARI KISITLANMIŞTIR.
 
Hükümet bu haksızlığı görmüş mimarlığını yaptığı yasayla DEVRİM niteliğinde 5841 sayılı Yasayı MİLLET MECLİSİNDEN çıkarmıştır.
 
Ancak MİLLET MECLİSİNİN ÇIKARDIĞI Yasanın uygulanmasıyla vatandaşın hakkına kavuşması için öncelikle ilgili BÜROKRATLARIN  İKNA EDİLMESİ GEREKTİĞİ ortaya çıkmıştır, ya da Yasa hepimizin anladığının aksine DSİ  için çıkarılmıştırda bizlerin haberi yoktur.
 
Vah vatandaş, vah 2B arazi mağduru !
 
Cihangir Dönmez
 
www.2barazi.com

Hukukçu Cihangir Dönmez'e soru sormak için tıklayınız!


Geri Dön