Tarihi Antalya Dokuma Fabrikası, park olacak!
Antalya Kepez Belediyesi tarafından halka açılan Dokuma Fabrikası’nın tabelası aslına uygun şekilde yenilendi. Dokuma Fabrikası’nın kent parkı olarak düzenlenerek halka açılması için yapılan çalışmalar sürüyor.
KEPEZ Belediyesi tarafından halka açılan Dokuma Fabrikası’nın tabelası aslına uygun şekilde yenilendi. 1950'li yıllarda temeli atılan fabrika Türkiye'nin sanayi devleri arasında yer alıyordu.
Dokuma Fabrikası’nın kent parkı olarak düzenlenerek halka açılması için yapılan çalışmalar sürüyor.
Çalışmalar, belediye meclis kararı ile kurulan Dokuma Çalışma Grubu’nun hazırladığı rapora göre yapılıyor.
Dokuma’da, ilk olarak 70 dönümlük koruluk alan, kent parkı olarak açılacak. Yapımı tamamlanan Dokuma Kent Parkı, bu ay sonunda Antalyalıların hizmetinde olacak.
DOKUMA’NIN NİZAMİYESİ ÇİÇEK AÇTI
Antalya için önemli bir değer olan tesiste yaşanan değişim, en iyi nizamiye kısmında görülüyor. Yenileme çalışması kapsamında çimlendirilen, çiçekler dikilen, yolları ve nizamiye binası tamir edilen Dokuma’nın ön bahçesi, eski günlerindeki canlılığına yeniden kavuştu. Yenileme çalışmalarında tesisteki orijinal dokunun bozulmamasına, yeşil dokuya zarar verilmemesine büyük önem veriliyor.
Değişimden, fabrikanın tabelası da nasibini aldı. ’Antalya Pamuklu Dokuma Sanayii T. A. Ş.’ tabelası, aslına uygun şekilde restore edildi. Kepez Belediyesi, fabrika binasının bir kısmını bilim merkezi, kreşi oyuncak müzesi, idare binasını Dokuma Müzesi, yemekhaneyi ise Dokuma Fabrikası çalışanları için lokal haline getirecek. Nizamiye bahçesinde ise klasik araçlar sergilenecek.
1950'LERDE KURULDU
Antalya İplikli ve Pamuklu Dokuma Fabrikası, 1950’li yıllarda Antalya’daki açlık ve işsizlik sorununu çözmek için kuruldu. Yarım asrı aşkın bir süre faaliyet gösteren tesiste üretim 2003 yılında durdu.
Cumhuriyetin ilk yıllarının mimari ve peyzaj anlayışı ile inşa edilmiş ve Alman teknolojisi ile kurulmuş fabrikada, NATO ve Türk Silahlı Kuvvetleri için üniforma üretimi yapıldı. Fabrika, kamuoyunun baskısı ile özelleştirilmek yerine Kepez Belediyesi’ne devredildi. Belediye tarafından MDC TurkMall adlı Hollanda firmasına 49 yıllığına tahsis edildi.
Antalyalı Sivil Toplum Örgütleri’nin oluşturduğu Dokuma Çalışma Grubu, dokuma fabrikasının tahsisi konusundaki sözleşmenin iptali ve fabrika binalarının yıkımının engellemesi için uzun süre çalışmalarını sürdürdü.
Fabrika, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından taşınmaz kültür varlığı ilan edildi.
Hürriyet
Bu haber Haber Antalya Gazetesi'nde şöyle yer aldı:
ANTALYA'da 13 Ocak 2003 günü, 42 yıllık serüvenin ardından şalteri kapatılan Dokuma Fabrikası, 'Kent Park' olarak Antalyalılar'la buluşmak için gün sayıyor. Parkın yeşil alan olarak düzenlenen bölgesi 30 Aralık'ta törenle açılacak. Park ile birlikte aralarında Türkiye'nin yerli otomobili 'Devrim'in benzerinin de de yer aldığı nostaljik araçlar koleksiyonu da sergilenecek.
Antalya'da 1950'li yıllarda pamuk üretiminin artması ve kent nüfusunun 10 yıl içinde neredeyse 2 katına, 27 bin 515'den 50 bin 980'e çıkmasıyla artan işsizliğe çözüm olması amacıyla Antalya İplikli ve Pamuklu Dokuma Fabrikası bir proje olarak ortaya çıktı. Fabrikanın kurulması için oluşturulan müteşebbis heyeti, 700 girişimciden 6 milyon TL sermaye toplamayı başardı.
Ancak, kentten toplanan sermaye toplam yatırımın yüzde 10'unu bile karşılamayınca dönemin İktisat ve Ticaret Bakanı Sıtkı Yırcalı devreye girdi. Fabrikayı işletecek şirkete Sümerbank, Antbirlik ve bankalar ortak edildi. Dokuma Fabrikası'nın anonim şirket olarak 3 Nisan 1955 tarihinde kuruluşu tamamlandı ve 5 Ocak 1956'da Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes tarafından temeli atıldı. Binalar yükselirken çalışacak makineler de Antalya Milletvekili Burhanettin Onat'ın çabalarıyla ithal edildi ve fabrika 1 Ekim 1961'de üretime başladı.
NATO VE TSK İÇİN ÜNİFORMA
Cumhuriyet'in ilk yıllarının mimari ve peyzaj anlayışını yansıtan ve Alman teknolojisiyle kurulan fabrikada, NATO ve Türk Silahlı Kuvvetleri için üniforma üretildi. Yarattığı istihdamla Dokuma Fabrikası, yanı başında bugün 45 binin üzerinde nüfusun yaşadığı 5 mahalleden oluşan Dokuma semtini yarattı. 1980'li yıllarda başlayan turizm yatırımlarıyla istihdam yön değiştirirken, artan göç yeni yerleşim alanları yarattı ve fabrika kent merkezinde kaldı. 42 yıl boyunca 3 vardiya halinde çalışan fabrikada 1965 yılı Mart ayında 1765 kişi çalışırken, yıllar içinde sayı azaldı. 1998'de 320 işçi ve 49 memurun çalıştığı fabrikada makineler, bir daha çalışmamak üzere 13 Ocak 2003 günü durdu.
FABRİKA ÖNÜNDE ÇADIRLI EYLEM
Kapatılan fabrika 488 dönüm arazisiyle birlikte özelleştirme kapsamına alındı. Ancak kamuoyu baskısı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın geri adım atmasına neden oldu ve alan 'kent parkı' ve 'iş merkezi' yapılması kaydıyla Kepez Belediyesi'ne devredildi. Fakat fabrika ve alanı bir Hollanda firmasına 49 yıllığına tahsis edilince kentteki sivil toplum örgütleri Dokuma Çalışma Grubu adıyla biraraya geldi 'Dokuma'ya Dokunma' adı altında uzun bir mücadele süreci başladı. Fabrika önünde çadırlı eylemlere kadar uzanan mücadelenin hukuk ayağı sivil toplum örgütleri için zaferle sonuçlandı ve Kepez Belediyesi'nin tahsisi iptal edildi. Ancak iptal, Dokuma'da sorunların çözümüne yeterli olmadı. Firma, hem alanda o ana kadar yaptığı hafriyat çalışmalarının bedeli hem de iptal nedeniyle uğradığı maddi zararın tanzimi için 369 milyon 768 bin 395 liralık alacak davası açtı.
DOKUMA İÇİN ÇALIŞMA GRUBU
Dava süreçleri devam ederken Kepez Belediye Başkanı Ak Partili Hakan Tütüncü, alanda sosyal tesisler ve idari binanın da yer aldığı 238 dönümlük bölümünün planlaması için Dokuma Çalışma Grubu kurulacağını açıkladı. Mimarlar, İnşaat Mühendisleri ve Peyzaj Mimarları odaları Antalya şubelerinden, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği ile Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı temsilcilerinden oluşan çalışma grubu, 2015 yılının ilk aylarında çalışmalarına başladı. İçinde Çanakkale şehitleri adına kurulan hatıra ormanının dahi bulunduğu alanda bir bina yıkmadan, bir ağaç kesmeden Dokuma'yı kent sakinlerine açmayı amaçlayan çalışmalar kapsamında yapılabilecekler değerlendirildi. Fabrika binasında çok amaçlı salonlar, atölye binaları ve depolarda resim, heykel, sahne sanatları, drama gibi sanat atölyesi olarak hizmet vermesi kararlaştırıldı. Fabrikanın batısındaki trafo binasının şehir kütüphanesi olması, kreş binasının 1960'lı yılların oyuncaklarının yer aldığı bir müze haline getirilmesi gibi farklı alternatifler kabul edildi.
DEVRİM'İN BENZERİ
Alanda tüm çalışmaların 2018 yılında tamamlanması üzerine çalışmalar yürütülürken, TÜBİTAK'la birlikte bilim merkezi kurulması konusunda protokol imzalandı. Ayrıca Türkiye'nin sanayileşme tarihini anlatmak için Cumhuriyet tarihinin sanayileşme hamlelerinde ayrı bir yere sahip ilk yerli otomobil Devrim'in benzeri yine fabrikanın atölyelerinde hazırlandı. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ulaşıma nasıl yaklaştığını anlatmak için Beyoğlu tramvayının benzeri Dokuma'ya yerleştirildi. Dokuma Fabrikası'nda hummalı çalışma devam ederken, çalışmalar kapsamında yeşil alan olarak düzenlenen yaklaşık 70 dönümlük alan 30 Aralık'ta törenle açılacak.
DOKUMA ANTALYALILAR'IN
Kepez Belediye Başkanı Tütüncü, 2003 yılında kapanan fabrikanın zaman zaman 'kötü niyetli insanların' odağında olduğunu söyledi. Ama hukuki mücadelelerin hepsini kazanarak Dokuma'nın karanlık günleri geride bıraktığını belirten Başkan Tütüncü, "Gelinen noktada Dokuma hiç kimsenin olmadı, Antalyalıların oldu. Dokuma esas sahiplerine hizmet edecek" dedi.
Parkın en önemli özelliklerinden birinin de kompleks bir merkez olarak düzenlenmesi olduğunu kaydeden Tütüncü, bölgenin Antalya'ya gelen herkesin alternatif ziyaret noktalarından biri olacağını söyledi. Dokuma'nın park kısmının ay sonunda açılacağını belirten Tütüncü, parkla birlikte 'nostaljik araçlar koleksiyonu'nun da sergilenmeye başlanacağını söyledi. Bu sergide Antalya ve Türkiye'de yaygın kullanılan otomobil ve diğer motorlu taşıtların yer alacağını kaydeden Başkan Tütüncü, "Ayrıca Türkiye'nin sanayileşme hamlelerini anlatabilmek adına hala kullanımda olan Beyoğlu tramvayını getirdik. 1800'lü yıllardaki devlet büyüklerinin ufkunu göstermeyi amaçladık. Ayrıca yerli otomobilin yeniden konuşulduğu şu günlerde, Türkiye'nin ilk otomobili hafızalarda canlansın istedik. Devrim'in hatıraları canlansın istedik" diye konuştu.